Tedavi gördüğü hastanede dün hayatını kaybeden ünlü yönetmen Ülkü Erakalın, bugün son yolculuğuna uğurlandı.
Böbrek yetmezliği tanısıyla bir hafta önce Üsküdar’daki Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırılan Türk Sineması’nın ünlü yönetmenlerinden Ülkü Erakalın, dün akşam saatlerinde 82 yaşında hayata veda etmişti. Konservatuar öğreniminin ardından 1950’li yılların sonunda başladığı yönetmenlik kariyeri boyunca Yeşilçam’ın en üretken sinemacıları arasında yer alan Ülkü Erakalın için bugün öğle vakti Teşvikiye Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına, eşi Nebahat Erakalın, oğulları Murat, Hakan ve Devrim Erakalın, torunu Barış Erakalın ile Türk sinemasından çok sayıda eski yıldız katıldı.
15 NİSANDA "YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ" ALACAKTI
Eşi ve oğulları Teşvikiye Camisi’nin avlusunda taziyeleri kabul etti.Ülkü Erakalın’ın oğlu Murat Erakalın, babasının 15 Nisan’da düzenlenecek 35. Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülünü almayı beklediğin kaydederek, “Çok değerli bir insanı kaybettik. Bunu söylemeye gerek yok. Zaten dostlardan duyuyorsunuzdur. Türk sinemasının en büyük yönetmeni, duayeni. Herkesin yardımına koşardı. Film çeker para almazdı. En büyük dileği 15 Nisan’da İstanbul Film Festivali’nde ‘Yaşam Boyu Onur’ ödülü alacaktık. Onun hayali ile yaşıyordu. Kırmızı halılar sereceğiz. Orada yürüyeceğim, ödül alacağım. Sanırım o ödülü bana takdim edecekler. Bende babamın evinde en güzel köşeye koyup onu yad edeceğim” dedi.
Ülkü Erakalın’ın filmlerinde defalarca rol alan sinema oyuncusu Nuri Alço ise “Türkiye’nin en büyük yönetmenlerinden birisi. Defalarca filmler çektim kendisiyle oynadım. Türkiye’de bugüne kadar yetişmiş olan Türkan Şoray, Ediz Hun’dan tutun oyuncular ile çekmediği film kalmamıştır. Bu kadar duygusal, hassas ve süsleri kendi veren ve oyuncuyu bilhassa kendi oynatan dakik bir yönetmen. Sistemli çalışan bir insan. Çok büyük bir yönetmendi. Türk Sinemasının gelmiş geçmiş en iyi yöntemlerinden biriydi. Başımız sağolsun” diyerek duygularını dile getirdi.
İMAM HELALLİK ALMAYI UNUTTU
Sinema ve tiyatro sanatçısı Cihat Tamer de kendisi ile en son 1 ay önce görüşebildiğini ifade ederek, “Türk sinemasının efsanelerinden biri. Her konuda bilgi sahibi. Dört dörtlük bir sanatçı. Türk sinemasında halen daha geliş ve gidiş saatlerimiz belli değildi setlerde. Setlere giriş çıkış saatlerimizi söylerdi. Bakardı senaryoya dördü çeyrek geçe giderdin derdi ve dördü çeyrek geçe giderdik. Çok dakikti. Saygı değer bir insanı kaybettik. Kendisiyle en son bir ayı önce görüşmüştük” şeklinde konuştu.
Öte yandan, ünlü yönetmenin öğle vakti kılınan cenaze namazında, imam helallik almayı unutunca, cemaatten bazıları hocayı uyarmak zorunda kaldı.
Erakalın, kılınan cenaze namazının ardından Kulaksız Mezarlığı’nda toprağa verildi.
ÜLKÜ ERAKALIN KİMDİR?
Bugün toprağa verilen 82 yaşındaki Ülkü Erakalın, konservatuar öğreniminin ardından 1950’li yılların sonunda başladığı yönetmenlik kariyeri boyunca Yeşilçam’ın en üretken sinemacılarından biri oldu. Sinemaya Lütfi Ö. Akad’ın asistanlığını yaparak başlayan Erakalın’ın ilk filmi, 1961 yılında çektiği “Unutamadığım Kadın” oldu. Daha sonra “Beklenen Şarkı”dan, “Yıldızların Altında” ve “Çığlık Çığlığa Bir Sevda” da dahil 200’e yakın filme imza atmış olan Erakalın aynı zamanda Duygu Film’de yapımcılık yaptı ve anılarını içeren dört kitap kaleme aldı.
(İHA)
Böbrek yetmezliği tanısıyla bir hafta önce Üsküdar’daki Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırılan Türk Sineması’nın ünlü yönetmenlerinden Ülkü Erakalın, dün akşam saatlerinde 82 yaşında hayata veda etmişti. Konservatuar öğreniminin ardından 1950’li yılların sonunda başladığı yönetmenlik kariyeri boyunca Yeşilçam’ın en üretken sinemacıları arasında yer alan Ülkü Erakalın için bugün öğle vakti Teşvikiye Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına, eşi Nebahat Erakalın, oğulları Murat, Hakan ve Devrim Erakalın, torunu Barış Erakalın ile Türk sinemasından çok sayıda eski yıldız katıldı.
15 NİSANDA "YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ" ALACAKTI
Eşi ve oğulları Teşvikiye Camisi’nin avlusunda taziyeleri kabul etti.Ülkü Erakalın’ın oğlu Murat Erakalın, babasının 15 Nisan’da düzenlenecek 35. Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülünü almayı beklediğin kaydederek, “Çok değerli bir insanı kaybettik. Bunu söylemeye gerek yok. Zaten dostlardan duyuyorsunuzdur. Türk sinemasının en büyük yönetmeni, duayeni. Herkesin yardımına koşardı. Film çeker para almazdı. En büyük dileği 15 Nisan’da İstanbul Film Festivali’nde ‘Yaşam Boyu Onur’ ödülü alacaktık. Onun hayali ile yaşıyordu. Kırmızı halılar sereceğiz. Orada yürüyeceğim, ödül alacağım. Sanırım o ödülü bana takdim edecekler. Bende babamın evinde en güzel köşeye koyup onu yad edeceğim” dedi.
Ülkü Erakalın’ın filmlerinde defalarca rol alan sinema oyuncusu Nuri Alço ise “Türkiye’nin en büyük yönetmenlerinden birisi. Defalarca filmler çektim kendisiyle oynadım. Türkiye’de bugüne kadar yetişmiş olan Türkan Şoray, Ediz Hun’dan tutun oyuncular ile çekmediği film kalmamıştır. Bu kadar duygusal, hassas ve süsleri kendi veren ve oyuncuyu bilhassa kendi oynatan dakik bir yönetmen. Sistemli çalışan bir insan. Çok büyük bir yönetmendi. Türk Sinemasının gelmiş geçmiş en iyi yöntemlerinden biriydi. Başımız sağolsun” diyerek duygularını dile getirdi.
İMAM HELALLİK ALMAYI UNUTTU
Sinema ve tiyatro sanatçısı Cihat Tamer de kendisi ile en son 1 ay önce görüşebildiğini ifade ederek, “Türk sinemasının efsanelerinden biri. Her konuda bilgi sahibi. Dört dörtlük bir sanatçı. Türk sinemasında halen daha geliş ve gidiş saatlerimiz belli değildi setlerde. Setlere giriş çıkış saatlerimizi söylerdi. Bakardı senaryoya dördü çeyrek geçe giderdin derdi ve dördü çeyrek geçe giderdik. Çok dakikti. Saygı değer bir insanı kaybettik. Kendisiyle en son bir ayı önce görüşmüştük” şeklinde konuştu.
Öte yandan, ünlü yönetmenin öğle vakti kılınan cenaze namazında, imam helallik almayı unutunca, cemaatten bazıları hocayı uyarmak zorunda kaldı.
Erakalın, kılınan cenaze namazının ardından Kulaksız Mezarlığı’nda toprağa verildi.
ÜLKÜ ERAKALIN KİMDİR?
Bugün toprağa verilen 82 yaşındaki Ülkü Erakalın, konservatuar öğreniminin ardından 1950’li yılların sonunda başladığı yönetmenlik kariyeri boyunca Yeşilçam’ın en üretken sinemacılarından biri oldu. Sinemaya Lütfi Ö. Akad’ın asistanlığını yaparak başlayan Erakalın’ın ilk filmi, 1961 yılında çektiği “Unutamadığım Kadın” oldu. Daha sonra “Beklenen Şarkı”dan, “Yıldızların Altında” ve “Çığlık Çığlığa Bir Sevda” da dahil 200’e yakın filme imza atmış olan Erakalın aynı zamanda Duygu Film’de yapımcılık yaptı ve anılarını içeren dört kitap kaleme aldı.
(İHA)
