Herson
Sovyetler Birliği döneminde Josef Stalin tarafından 14 Kasım 1944'te, bugün Gürcistan sınırları içinde kalan Ahıska bölgesinden Orta Asya'daki Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan topraklarına sürgün edilen Ahıska Türkü bir ailenin torunu olan Sadullayeva, Herson'da savaşın getirdiği zorlukların üstesinden tek başına gelmeye çalıştı.
Rus güçlerinin geçen hafta çekilmesinin ardından tekrar Ukrayna ordusunun kontrolüne geçen kentte yaşayan ve doktor olmayı hayal eden Sadullayeva, tüm tehlikelere rağmen Herson'dan ayrılmadı.
Elektrik ve su hizmetlerinin verilemediği, sakinlerinin insani yardımlarla geçinmeye çalıştığı kentin merkezindeki Bağımsızlık Meydanı'nda Herson'un tekrar Ukrayna'nın kontrolüne geçmesi dolayısıyla devam eden kutlamalara katılan Sadullayeva, son aylarda yaşadıklarını anlattı.
Herson'da bir üniversitenin tıp fakültesinde öğrenci olduğunu belirten Sadullayeva, savaş başlamadan önce kentteki hastanede doktor asistanı olarak çalıştığını söyledi.
Rus güçlerinin, bölgeye girdikten sonra yaralı Rus askerlerini de çalıştığı sivil hastanesine getirdiğini kaydeden Sadullayeva, "Yaralı askerleri getiriyorlardı ama bizi onlara yaklaştırmıyorlardı. Sadece belli doktorlar yanlarına gidebiliyordu." dedi.
Sadullayeva, savaş altındaki kentte sivillere sağlık hizmetini sürdürmek amacıyla Herson'dan ayrılmamaya karar verdiğini belirterek, "O zaman çalışıyordum. İnsanlara yadım ediyordum. Çok fazla hemşire de kalmadı, gittiler." diye konuştu.
Anne ve babasının iki küçük kardeşiyle daha önce kentten ayrılarak Herson bölgesine bağlı Heniçeskiy ilçesine tahliye edildiğini anlatan Sadullayeva, orada şimdi Rus askerlerinin olduğunu anlattı.
Daha önce telefonla görüştüğü babasına artık ulaşamadığını dile getiren Sadullayeva, "En son 15 Kasım'da ailemle telefonla görüştüm. Buradan çekilen Rus askerleri şimdi onların bulunduğu yerlere gitti. Benim burada hissettiklerimi şimdi onlar (ailesi) yaşamaya başladı." ifadelerini kullandı.
"Kendimizi artık özgür hissediyoruz"
İlk başta evde tek kaldığı için çok koktuğunu söyleyen Sadullayeva, "Çok korkuyordum. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi, nereye sığınacağımı bilmiyordum. Stres yaşıyordum. Sokakta insan göremiyordum." dedi.
Kentte telefon bağlantısı olmadığı için Herson'a Ukraynalı askerlerin geldiğini sokakta öğrendiğini belirten Sadullayeva, şöyle devam etti:
"Sokakta Ukrayna bayrağını görünce kendime bunun kimin astığını sordum. Sonra Ukrayna askerlerini gördüm. Ben onların bizim askerlerimiz olduğuna inanamadım önce. Askerleri görünce önce sevinçten ağlamaya başladım."
Herson'un özgürleştirilmesinin kendisi için son derece önemli olduğunu vurgulayan Sadullayeva, "Kendimizi artık özgür hissediyoruz. İstediğimiz yere gidebiliyoruz. Ne istersek onu yapıyoruz. Ruslar, burada olduğu zaman kimse dışarıya çıkamıyordu, korkuyordu." dedi.
Türk diline sahip çıkıyor
Ahıska Türkü olduğu için Türkçe konuşmanın kendisi için son derece önemli olduğunu ifade eden Sadullayeva, Herson'da Türkçe konuşan fazla insan bulunmadığını, Türkçe bilen herkesle tanışıp konuşmaya çalıştığını söyledi.
Sadullayeva, "Türkçeye sahip çıkıyorum. Türk dizileri izlemeye, anne ve babamla Türkçe konuşmaya çalışıyorum. Türk dilini unutmamalıyız. Dili unutursak o zaman Türk olamayız. Ben dilimi unutsam sonra kim olacağım ki? Ben hiç kimse olamam." ifadelerini kullandı.
Türkiye bize sahip çıkıyor
Ana vatanlarından sürgün edilen Ahıska Türklerinin, onlarca yıl boyunca dünyanın çeşitli bölgelerinde hayata tutunmaya çalıştıklarını anlatan Sadullayeva, şunları kaydetti:
"Tüm Ahıska Türkleri birlikte yaşamak istiyor. Artık savaş istemiyoruz. Kimse savaş istemiyor. Ailem normal yaşamak istiyor. Herson bölgesinde yaşayan akrabalarımız, çocukları hayatta kalsın diye her şeyi bırakıp gittiler."
Türk devletinin dünyanın her yerindeki Ahıska Türklerine destek verdiğini dile getiren Sadullayeva, "Diplomamı alınca çalışmak için Türkiye'ye gideceğim. Türkiye'nin desteği benim için çok önemli. Kendimi mutlu ve rahat hissediyorum, korkmuyorum. Tüm Türkler, kadınlar ve erkekler çok güçlüdür." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com