Ankara
İnsanoğlunun yaptığı keşiflerin hemen hemen hepsi merakla başlıyor. Bu "buzdağının arkasını" görme merakı, insanları, denizin derinliklerine, kutuplara, dağların zirvesine ve atmosferin ötesine götürüyor. Gökyüzünün ötesini görme hayaliyle gelişen bu merak, uzayın derinliklerini keşfetme isteğiyle birleşince astronotluk mesleğini ortaya çıkardı.
-Uzayın bilinmeyenlerinin keşfi ile gökyüzünün ötesini hayal edenler
Astronotluk mesleğinin inceliği ve zorluğu ile hangi aşamalardan geçtiğine dair 4 bölümlük dosya haberin ikinci bölümünde, astronotların özellikle eğitim sürecine ilişkin bilgiler, astronotlar ve eğitmenlerin demeçleriyle ele alındı.
Yıllarca emek gerektiren, meşakkatli bir eleme sürecini kapsayan astronotluk, yoğun bir eğitim süreci içeriyor.
Astronot olabilmenin ilk şartlarından biri, aslında bu mesleğe çok uzak gibi gözükse de adayların yüzme konusunda başarılı olabilmesi. Ayrıca astronotların, spordan mühendisliğe, temel bilimlerden bilgi teknolojilerine kadar çeşitli alanlarda donanımlı ve çok yönlü olması gerekiyor.
Yerçekimsiz ortama alışabilmek için su altında günde neredeyse 8 saat eğitim alan astronotların, kalabalık ve kapalı alanlarda stres altında çalışabilmesi gerekiyor.
Ayrıca astronotlardan, uzay misyonları sırasında pek çok farklı görevi yerine getirmesi bekleniyor. Genel olarak uzay misyonlarında mürettebat, komutan, pilot, uçak mühendisi ve misyon uzmanı olmak üzere 4 kişiden oluşuyor.
"Astronotlar, stres altında çalışmaya dayanaklı olmalı"
Almanya'daki Avrupa Astronot Merkezinde (ESA) Astronot Eğitim Birimi Müdürü Ruediger Seine'ye göre, eğitim sırasında adayların en çok zorlandığı alanlar kişiye göre değişken. Seine, fiziksel yetkinliğin yanında davranış bilim ve psikoloji eğitiminin de verildiğini anlattı.
Astronot adaylarının, beklenmedik durumlarla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenmesi gerekiyor. Bu nedenle oluşturulan senaryolarla astronot adaylarına uzayda yaşayabilecekleri stres, eğitimlerde yaşatılıyor. Seine, bu sürecin stres altında davranış yönetimini ve iletişim tecrübelerini artırmaya yönelik olduğunu belirtti.
Seine, astronotların buna ihtiyacı olduğunu dile getirerek "Aile ve arkadaşların psikolojik desteği yok. Uzay istasyonu rahat değil. Yemeğini seçemezsin. Kapıyı çekip yürüyüşe çıkamazsın. İş stresinin yanında çeşitli stres faktörleri var. 6 veya 7 kişilik bir mürettebatın bunlarla uğraşması kolay değil." dedi.
"Astronotların başarısız olması çok zor"
ESA'da astronotların eğitim süreci 3 aşamadan oluşuyor. İlk aşamada mühendislik, bilim, dil, pilotluk, uzay aracı ve sistemleri gibi alanlardaki temel eğitim süreci uygulanıyor. Sonraki iki aşamada da astronotlara görevlendirmelerden önce ortak uzay ajanslarıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (UUİ) sistemler üzerine eğitim sağlanıyor ve görevlendirmelerine yönelik özel eğitim veriliyor.
Seine, astronotların zeki ve motivasyonu yüksek insanlar olarak prensipte başarısız olmasının çok zor olduğunu belirterek herhangi bir başarısızlık durumunda bunun astronotun değil, eğitmenin öğretme yönteminden kaynaklanabileceğini savunuyor.
Dil bilmek, başvuru ve eğitim sürecinde avantaj...
Uzayda toplamda 381 gün 15 saat ve 11 dakika kalan NASA astronotu Edward Michael Fincke, NASA'ya başvurduğu dönemde UUİ'nin yeni kurulmaya başladığını ve Rusça bilmesi nedeniyle astronot ile kozmonotlar arasında iletişim sağladığını anlattı.
Fincke, lisedeyken bilim ve matematik üzerine yoğunlaşırken üniversitede uzay mühendisliği eğitim aldı. Eğitimi sırasında değişim öğrencisi olarak eski Sovyetler Birliğindeki Moskova Havacılık Enstitüsünde de bulunan Fincke, ABD Hava Kuvvetlerinden üniversitede aldığı burs karşılığında, yeni uçakların test sürüşünü yaptı.
1996'da NASA'ya katılan ve aynı zamanda ABD Hava Kuvvetleri Albayı Fincke, temel eğitimin ardından resmen astronot unvanı aldı ancak sıra nedeniyle 1996'dan 2004'e kadar ilk misyonu için bekledi.
Uzayda geçirdiği toplam gün açısından astronotlar arasında 6. sırada olan Fincke, bu sürede Rusya'ya giderek uzay istasyonunun ilk modüllerinin oluşturulmasına yardım etti.
Sonrasında 2 kez Rus Soyuz aracı ve 1 defa da Amerikan Uzay Aracı ile uzaya giden Fincke, gelecek yıl Boeing tarafından yapılan yeni roket ve uzay aracı Starliner ile UUİ'ye gitmeyi umuyor.
Egzersiz olmazsa kemikleri eriyor...
Seine, Dünya'da oldukları süre boyunca astronotların sürekli sağlık kontrolünden geçtiklerini ve genellikle her hafta 6 saat olmak üzere fiziksel egzersiz yaptıklarını söyledi.
Astronotların egzersiz yapma amacının "Süpermen" ya da "atlet" olmak değil, formlarını korumak olduğuna dikkati çeken Seine, "Uzay istasyonunda da hiçbir şey yapmazlarsa kemik ve kas kütlelerini kaybederler. Uzay istasyonundaki tüm bu olumsuz etkileri fiziksel egzersizle azaltmaya çalışıyoruz. Her astronot, uzay istasyonunda her gün 2 saat egzersiz yapıyor." dedi.
Uzayda en uzun süre kalan altıncı insan unvanına sahip astronot Fincke de eğitmen Seine'nin anlattığı bu durumu yaşlı insanlarda görülen kemik erimesi hastalığına benzer olduğunu aktardı. Fincke, çok egzersiz yaparlarsa az kemik erimesiyle Dünya'ya döndüklerini ve ilk misyonunda egzersiz makinesinin küçük olması nedeniyle bir miktar kemik erimesi yaşadığını ifade etti.
Fincke, ikinci misyonunda uzay aracını geliştirdiklerini ve yeni Gelişmiş Dirençli Egzersiz Aracı sayesinde daha iyi bir süreç geçirdiğini aktardı.
Psikolojik destek için Dünya'dan dost sohbeti...
Uzaydayken psikolojik destek kapsamında astronotların ilgilerine göre özel program ve bilgiler sağlanıyor, astronotların iş arkadaşları, iletişim uzmanları ve aileleriyle konuşması için ortak görüşmeler düzenleniyor.
Japon Uzay Ajansının (JAXA) emekli astronotu Yamazaki Naoko da Misyon Kontrol Merkeziyle sürekli iletişimde olduklarını belirterek e-posta, internet ve telefon sistemiyle arkadaşları ve ailesiyle de boş vakti olduğunda iletişim kurabildiğini söyledi.
Fincke de ilk uzay misyonunda UUİ'nin yeni gelişmeye başladığını ve aileleriyle yalnızca günde 3 ya da 4 kez iletişim kurabildiklerini belirtirken halen UUİ'den aileleriyle istedikleri zaman konuşabileceklerini ve eskiye göre internet bağlantısı da sağlandığını ifade ediyor.
Astronotların uzaya gitmeleri yaklaşık 10 yıl alabiliyor..
İki yıllık zorunlu temel eğitim başta olmak üzere 6 yıl eğitim alan ve 2 yıl profesyonel tecrübesi olan astronotlarının ilk uzay misyonuna gitmeleri yaklaşık 10 yılı bulabiliyor.
ESA eğitmeni Seine'nin eğitime ilişkin anlattıklarına göre, tüm seçilen astronotların temel konularda ortak bir anlayışı olması gerekiyor. UUİ'de görevlendirilenlere vazifelerine yönelik özel eğitim sağlanıyor. Misyon öncesi eğitim yaklaşık 2 yıl sürüyor.
Eğitim süreci tamamlandıktan sonra astronotların herhangi bir uzay misyonuna katılmadan önce aylar veya yıllarca beklemesi gerekiyor. Dünyadan ayrılmadan önce astronotların, ileri düzey misyon eğitimini tamamlaması gerekiyor. Bu da uzay keşif görevlerine odaklı farklı eğitimleri içeriyor.
Bu eğitim süreçleri çoğu zaman ülke ya da uzay ajansına göre farklı değil. Zira NASA'da benzer metotları görevlendirilen ya da görev bekleyen astronotlar için uyguluyor.
NASA Astronot Seçim Müdürü April Jordan da astronot adayı olarak seçilenlerin 2 yıl temel eğitim aldığını anlatarak baskıya ve hızlı gelişen durumlara karşı astronotlara özellikle T-38 yüksek performans jet uçağı eğitimi verdiklerini söyledi.
Rusça dersleri olduğunu ve farklı araç faaliyetleri için de eğitim alabildiklerini aktaran Jordan, bu eğitimleri tamamlamalarının ardından uçuş görevi verilebileceğini ancak her zaman bunun hemen olmadığını ve bazen astronotların diğerlerine yardım veya NASA'nın diğer kısımlarını destekleme konusunda da görev alabildiğini ifade etti.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com