Ekonomi

TÜSİAD Başkanı Bilecik, 'Finans Masası'na konuk oldu-2

- TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilecik: - "Enflasyonu kontrol altına alan bir politikayı daha iyi uyguladığımız ve hayata geçirdiğimiz zaman inanıyorum ki kur da istikrara yüzde 100 kavuşacak" - "TL, son dönemde gelişmekte olan ülkelere göre bir miktar negatif ayrıştı. Bunun en önemli nedeni enflasyon" - "Korumacılığı kısa vadeli siyasi çıkarlar adına pozitif olabilecek gibi gören ülkelerin uzun vadede kendi ekonomileri sıkıntıya giriyor" - "Cari açıktaki ve enflasyondaki pozisyonumuz daha makul seviyelere çekilmedikten sonra özellikle TL'deki negatif ayrışma meselemiz bizi sürekli rahatsız eden noktada kalacak"

TÜSİAD Başkanı Bilecik, 'Finans Masası'na konuk oldu-2
05-04-2018 15:26

İSTANBUL (AA) - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "Enflasyonu kontrol altına alan bir politikayı daha iyi uyguladığımız ve hayata geçirdiğimiz zaman inanıyorum ki kur da istikrara yüzde 100 kavuşacak." dedi.

Bilecik, AA'nın 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği ve finans piyasası profesyonelleri ile buluştuğu platformu AA Finans Masası'na konuk oldu.

Bilecik, AB ile Türkiye arasındaki ilişkinin çift kanallı bir nokta olduğunu, herhangi bir zedelenme yaşandığı zaman iki tarafın da kaybettiğini belirterek, tabloyu "kazananı olmayan bir tablo" olarak nitelendirdi.

Ticarette duygusal şeylerin ikinci plana konulması gerektiğini vurgulayan Bilecik, "İlk sıraya aklı, sabrı, diplomasiyi koymak gerekir. Avrupa'da 2015 yılı itibarıyla başlayan yukarıya doğru ekonomik bütün gelişmelere bakıldığında keyifli bir ralliye girmiş vaziyetteler. Bizim pastadan daha fazla pay alma şansımız var ki, toplam ihracatımız içinde AB yüzde 50 ve üzerinde bir değer teşkil ediyor. Bizim, pastadan daha fazla nasıl pay almamız gerekir? Gümrük Birliği'ni tamamen çözmüş olan bir Türkiye'nin öngörüsünü ortaya koyduğumuz zaman muazzam sonuçlar olur, çok başka rakamları konuşuruz." ifadelerini kullandı.


- "Çin ile ABD arasındaki küresel ticaret savaşı, birçok ülkeyi etkiler"


Erol Bilecik, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşından Türkiye'nin nasıl etkileneceğine ilişkin soru üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:

"ABD ve Çin arasında topyekün bir ticari savaştan birebir bahsetmek mümkün değil. Hiçbir zaman da bunun olmasını dilemiyoruz ancak ABD tarafından bütün dünya insanlarının da gördüğü gibi sanki ilk hamleler yapılmış vaziyette. Siz bir hareket yapıyorsanız, karşı taraf da boş durmayacaktır. Bunlar birbirlerini tetikleyen, daha negatif sonuçlar olabilecek bir nokta maalesef... Çin ile ABD arasındaki küresel ticaret savaşı, sadece iki ülkeyi değil, bu iki ülkenin etrafındaki birçok ülkeyi etkiler. İki ülke birbirleri ile kavgaya giriştiği zaman sadece iki ülkenin zararı değil, bütün sistemdeki ülkelere de zarar veriyor.

Çin, DTÖ'ye 2001 yılında üye oldu ama 2001 yılından bugüne kadar gelen sürece bakıldığında, DTÖ'ye üye olan ülkeleri, Çin'i oyunun kuralına göre oynadığı şeklinde ikna edebildi mi derseniz, maalesef değil. Aynı zamanda Çin'in AB'yi ve ABD'yi tedirgin edici bir pozisyonu var."

ABD yönetiminin, iş ve sosyal hayattaki bütün dünya insanlarını etkileyen enteresan kararları bulunduğunu ifade eden Bilecik, Trump'ın seçim sürecinde kullandığı "Amerikan halkının ekonomik düşmanı Çin'dir" sloganına atıfta bulundu.


- "Korumacılık, küresel ekonomide çok geride kalması gereken bir yapı"


TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilecik, ABD'nin alüminyum ve çelik konusundaki kararının sadece Çin'e karşı yapılmış bir uygulama gibi gözükmesine karşın AB, Meksika, Kanada ve Türkiye gibi ülkelerin de bu karardan etkilenen ülkeler arasında yer aldığını söyledi.

ABD'nin, Çin dışında toplam etkilenen ülkelerin 3'te ikisini bu karardan muaf tuttuğunu, kalan 3'te birin içinde hala Türkiye'nin olduğunu hatırlatan Bilecik, şu görüşleri dile getirdi:

"Umarım bu, önümüzdeki günlerde ABD ile yaşamakta olduğumuz problemlerin listesine bir yeni maddenin daha eklenmesi anlamına gelmez. Korumacılık bu işin en önemli noktalarından biri... Türkiye dahil, küresel ekonomide çok geride kalması gereken bir yapı... Günümüzün iktisadi gerçekleri ile direkt olarak ilgisi olan bir nokta olmaktan çıkmış vaziyette. Küresel bütün değerlerin, üretim zincirlerinin artık dünyanın her noktasında olan yapısına bakıldığında, herhangi bir ülkenin tarifelere ilişkin yükseltme yapması, okların ve silahların size dönmesini sağlayan bir netice oluyor.

Korumacılığı kısa vadeli siyasi çıkarlar adına pozitif olabilecek gibi gören ülkelerin uzun vadede kendi ekonomileri sıkıntıya giriyor. Bugün ABD'de Amerika Ticaret Odası'nın liderliğinde 45 ABD'li iş dünyası örgütü ortaklaşıp tek metne imza atarak Trump'a gönderdikleri bir mektup var. Özellikle alüminyum ve çelik konusundaki kararını eleştiren ve kalkmasını isteyen... Bunu yapanlar ABD'liler... TÜSİAD olarak da bu konuda görüşümüz ve duruşumuz net... Korumacılığın ortaya koymuş olduğu zararların piyasalara daha fazla olduğunu anlatan insanlarız."


- "Enflasyon, toplumun üzerinde sanki adeta gizli bir vergi gibi"


Erol Bilecik, doların geldiği seviyenin piyasalara etkisini değerlendirirken, TL'nin son dönemde diğer gelişmekte olan ülkelere bakıldığında bir miktar negatif ayrıştığını, bunun en önemli nedeninin enflasyon olduğunu söyledi.

Bilecik, devamla şunları kaydetti:

"Enflasyon, toplumun üzerinde sanki adeta gizli bir vergi gibi... Her dönem böyle ama bu dönem bunu daha fazla ortaya koymamız gerekir. Sadece gelişmiş ülkeler değil, bugün gelişmekte olan ülkeler bile artık enflasyonla olan mücadeleyi biraz daha geri plana koymuşlar. Çünkü çözmüşler. Yüzde 3,5-4'lerin üzerinde bir tek Arjantin ve biz varız. Bunun dışındaki bütün ülkeler tek haneye indirmiş, hatta dip hanelerde oturtmuş vaziyetteler. Bizim de bunu başarıyor olmamız gerekir.

Enflasyonu kontrol altına alan bir politikayı daha iyi uyguladığımız ve hayata geçirdiğimiz zaman inanıyorum ki kur da istikrara yüzde 100 kavuşacak. Cari açıktaki ve enflasyondaki pozisyonumuz daha makul seviyelere çekilmedikten sonra özellikle TL'deki negatif ayrışma meselemiz bizi sürekli rahatsız eden noktada kalacak. Kendi yaralarımızı kendimiz tedavi edebiliriz."

(Sürecek)


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER