Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, AİHM’nin cemevi kararını değerlendirerek, "Türkiye’nin karşısında artık 47 devlet var. Cem Vakfı, ya da Hasan Dede, ya da Selahattin Hoca, İzzettin Doğan yok. 47 devlet var" dedi.
The Marmara Otelinde basın toplantısı düzenleyen Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, AİHM’in "cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi" yönündeki kararını değerlendirdi. Alevi kimliğinin Türkiye’de yıllarca yok sayıldığını söyleyen İzzettin Doğan, şöyle konuştu:
"Aleviler büyük bir olgunluk içinde ve kendilerine İslam inancının vermiş olduğu kemalatla bunu büyük ihtilafa, cebir ve şiddete dönüştürmeden ama siyasal kanallardan devleti yönetme sorumluluğu üstlenenlere iletmek suretiyle sonuç almaya çalıştı. Tüm bu gruplara inanç özgürlüğünün vicdan özgürlüğünün diğer kesimlere özellikle Sünni kardeşlerimize tanındığı gibi ve tanındığı kadar tanınmasını istedik. Madem siyasiler Alevi yurttaşların haklarını vermekten kaçınıyor o zaman bir yargı yolu kalıyordu. Yargı yolu son hedefimizdi ve bundan da netice alamazsak herkese diyecektik ki ’bizim çabalarımız bir sonuca varmadı."
Davayı 11 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından AİHM’e taşıdıklarını anlatan Doğan, şunları söyledi: "AİHM üç davada çok önemli karar verdi. Sadece Aleviler için değil tüm dini topluluklar için önemli kriterler getirdi. Bu kriterleri getirmiş olmaktan da büyük mutluluk duyuyoruz buna vesile olduğumuz için. Onun için bu karar yeni anayasanın yapılmasında eğer zahmet buyurup okurlarsa anayasa komisyonu üyeleri ve meclisteki milletvekilleri kararı A’dan Z’ye okumalı. Yeni anayasada din-devlet ilişkisi eğer düzenlenecekse ki düzenlenmelidir. Bu kararın ışığında şekil almalıdır.”
"DEVLET UYMADIĞI TAKTİRDE..."
AİHM’in verdiği kararın hükümet tarafından uygulanması konusunda çağrıda bulunan İzzettin Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet uymadığı taktirde divan kararı verdikten sonra karardan el çeker ve kararı Avrupa Bakanlar Konseyi Bakanlar Komitesine bildirir. Bu komite 47 dışişleri bakanından oluşur. Divan kararı bunlara yollar ve ’kararı verdik sen de hükmü infaz et’ der, 47 devlet olarak. Türkiye’nin karşısında artık 47 devlet var. Cem Vakfı, ya da Hasan Dede, ya da Selahattin Hoca, İzzettin Doğan yok, 47 devlet var. Her mahkeme kararının yerine getirilmesi devletin namus meselesidir. Onun için böyle bir ihtimali zayıf görüyorum. Yok mu böyle bir ihtimal olabilir. Olursa hükümet çok yanlış bir tasarrufta bulunmuş olur. Yüz binlerce, milyonlarca davaya muhatap olur. Hükümet böyle bir kargaşanın doğmasını istemiyorsa yargı organının felcine gidebilecek bir eyleme tanık olmak istemiyorsa yapacağı şey Alevi yurttaşların inanç önderleriyle buluşarak Alevilerin isteklerini divan tarafından hüküm altına alınan isteklerini yerine getirmenin yollarını aramalıdır. Bunu ararken de tüm siyasi partilerle diyalog içinde ve birlikte hareket etmelidir. Ana muhalefet partisi başta olmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi, HDP ve AK Parti bu konuda ortak bir karar almalıdır.”
(iha)
The Marmara Otelinde basın toplantısı düzenleyen Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, AİHM’in "cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi" yönündeki kararını değerlendirdi. Alevi kimliğinin Türkiye’de yıllarca yok sayıldığını söyleyen İzzettin Doğan, şöyle konuştu:
"Aleviler büyük bir olgunluk içinde ve kendilerine İslam inancının vermiş olduğu kemalatla bunu büyük ihtilafa, cebir ve şiddete dönüştürmeden ama siyasal kanallardan devleti yönetme sorumluluğu üstlenenlere iletmek suretiyle sonuç almaya çalıştı. Tüm bu gruplara inanç özgürlüğünün vicdan özgürlüğünün diğer kesimlere özellikle Sünni kardeşlerimize tanındığı gibi ve tanındığı kadar tanınmasını istedik. Madem siyasiler Alevi yurttaşların haklarını vermekten kaçınıyor o zaman bir yargı yolu kalıyordu. Yargı yolu son hedefimizdi ve bundan da netice alamazsak herkese diyecektik ki ’bizim çabalarımız bir sonuca varmadı."
Davayı 11 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından AİHM’e taşıdıklarını anlatan Doğan, şunları söyledi: "AİHM üç davada çok önemli karar verdi. Sadece Aleviler için değil tüm dini topluluklar için önemli kriterler getirdi. Bu kriterleri getirmiş olmaktan da büyük mutluluk duyuyoruz buna vesile olduğumuz için. Onun için bu karar yeni anayasanın yapılmasında eğer zahmet buyurup okurlarsa anayasa komisyonu üyeleri ve meclisteki milletvekilleri kararı A’dan Z’ye okumalı. Yeni anayasada din-devlet ilişkisi eğer düzenlenecekse ki düzenlenmelidir. Bu kararın ışığında şekil almalıdır.”
"DEVLET UYMADIĞI TAKTİRDE..."
AİHM’in verdiği kararın hükümet tarafından uygulanması konusunda çağrıda bulunan İzzettin Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet uymadığı taktirde divan kararı verdikten sonra karardan el çeker ve kararı Avrupa Bakanlar Konseyi Bakanlar Komitesine bildirir. Bu komite 47 dışişleri bakanından oluşur. Divan kararı bunlara yollar ve ’kararı verdik sen de hükmü infaz et’ der, 47 devlet olarak. Türkiye’nin karşısında artık 47 devlet var. Cem Vakfı, ya da Hasan Dede, ya da Selahattin Hoca, İzzettin Doğan yok, 47 devlet var. Her mahkeme kararının yerine getirilmesi devletin namus meselesidir. Onun için böyle bir ihtimali zayıf görüyorum. Yok mu böyle bir ihtimal olabilir. Olursa hükümet çok yanlış bir tasarrufta bulunmuş olur. Yüz binlerce, milyonlarca davaya muhatap olur. Hükümet böyle bir kargaşanın doğmasını istemiyorsa yargı organının felcine gidebilecek bir eyleme tanık olmak istemiyorsa yapacağı şey Alevi yurttaşların inanç önderleriyle buluşarak Alevilerin isteklerini divan tarafından hüküm altına alınan isteklerini yerine getirmenin yollarını aramalıdır. Bunu ararken de tüm siyasi partilerle diyalog içinde ve birlikte hareket etmelidir. Ana muhalefet partisi başta olmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi, HDP ve AK Parti bu konuda ortak bir karar almalıdır.”
(iha)