Antalya
Acar'ın yüz naklinin 11'inci yılı dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezinde düzenlenen programa, Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan katıldı.
Rektör Özkan, 11 yıl önce Türkiye'nin ilk yüz naklini Uğur Acar'a yaptıklarını, bu operasyonun artık yeni olmadığını söyledi.
Aynı zamanda Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü de olan Prof. Dr. Ömer Özkan da yüz nakli ameliyatlarının Türkiye için önemli olduğunu söyledi.
"Yüz nakli gibi ameliyatlar ülke tıbbının, sağlık sisteminin geldiği düzeyi gösteriyor. Yüz nakli ameliyatı, hastanemiz ve Türkiye için çok önemli." diyen Özkan, Türkiye'nin adını duyurdukları için mutlu olduklarını ifade etti.
Uğur Acar'a sağlıklı, mutlu yıllar dilediklerini ifade eden Özkan, yüz ve rahim nakli bekleyen çok hasta olduğunu kaydetti.
Rahim nakli mevzuatının çıkmasını birçok ailenin heyecanla beklediğini anlatan Özkan; "Pandemi nedeniyle kaybettiğimiz bir dönem var. Dünyada bir kaç ülkede yaygınlaşmaya başladı. Rahim naklinin başladığı ülkede de bu ameliyatların artması için mevzuat altına alınması gerekiyor." diye konuştu.
Rahim naklinin canlıdan da olabileceğini anlatan Özkan, şunları söyledi:
"Dünya rahim nakillerinde bizim tekniğimizi kullanıyor. Bazı ülkelerde canlıdan yapılan nakillerde komplikasyonlar görüldü. Bu işin ciddiyeti anlaşılsın diye söylüyorum. Türkiye'de de belli merkezlere ruhsat verilmesi ve bu merkezlerde nakillere yoğunlaşılması gerekiyor. Nakiller gelecekte de bizim tekniğimiz üzerinden gelişecek. Tıbbımız çok iyi, övgüler alıyoruz. Gelecekte bizim tekniğimizden bahsedilerek nakiller yaygınlaştığı zaman ilk naklin değeri daha iyi anlaşılacak."
Hayvanlardan insana yapılan organ nakilleriyle ilgili de değerlendirmede bulunan Özkan, "Bunun alt yapısını oluşturmak lazım. Genetik yapısını bozmak lazım. Onun ilaçlarının düzenlenmesi gerekiyor. Bizim de ülke olarak bu anlamda öncü olmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Uğur Acar da yeni yüzüyle 11 yılı doldurmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.
Doktorlara teşekkür eden Acar, "Hayatım boyunca tıraş olamazken artık tıraş olabiliyorum. Aynalara bakamazken aynalara bakabiliyorum. Çocukların korktuğunu hissederken artık yolda yürürken çocukların benden korkmadığını farkediyorum. Yeniden doğmuş gibi hissediyorum. 30 yaşındayım ama kendimi 11 yaşında gibi hissediyorum." dedi.
Konuşmaların ardından Acar, doktorlarla pasta kesti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com