Gündem

Türkiye'nin Basra Başkonsolosu Arman: Kapalı kapılar ardında görev yapmamak gerektiğine inanıyo

Türkiye'nin Basra Başkonsolosu Mehmet Özgün Arman, 2020'de göreve başladığından bu yana halkla iç içe olduğunu belirterek "Bir Türk Başkonsolosu olarak burada kapalı kapılar ardında görev yapmamak gerektiğine inanıyorum." dedi.

Türkiye'nin Basra Başkonsolosu Arman: Kapalı kapılar ardında görev yapmamak gerektiğine inanıyo
13-12-2022 23:03
Basra

Başkonsolos Arman, Basra'daki Türkiye algısı, Türk şirketlerin bölgedeki faaliyetleri ve iki ülke arasındaki ilişkilere dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin 6 yıl aradan sonra 2020 yılında Basra'daki Başkonsolosluğunu yeniden faaliyete geçirdiğini hatırlatan Arman, "Türkiye’nin Irak’a verdiği yüksek önem çerçevesinde Musul ile Basra'daki Başkonsoloslukların aynı dönemde açılmasına dikkat edildi." diye konuştu.

Arman, Şubat 2020'de göreve geldiğinde ilk önce Basra Valisi Esad el-İdani'yi ziyaret ettiğini belirterek "Sayın Vali çok memnun ve mutlu olduğunu, Türkiye Başkonsolosluğunun Basra’da olması gerektiğini belirtti. Ayrıca, vilayet içerisinde güvenle her türlü ziyareti yapabileceğimi söyledi." ifadelerini kullandı.

Arman, iki ülkenin ortak tarihi ve kültürü paylaşmasının toplum ve yöneticilerle iyi ilişkilerin tesisinde kolaylaştırıcı olduğunu kaydetti.

Göreve başladığından bu yana gerek toplum ve aşiretler gerekse de Valilik nazarında çok iyi karşılandığını ve iyi ilişkiler kurduğunu söyleyen Arman, "Her gittiğim yerde de söylüyorum, Basra'da evimde gibi hissediyorum." değerlendirmesini yaptı.

Bölgenin ilk batırma tünelinin inşasında Türk şirket aktif

Arman, Irak'ın Türkiye'nin en önemli ticari ortaklarından biri olduğuna ve Basra pazarında Türkiye'nin görünürlüğünün dikkati çekici olduğuna işaret ederek "Piyasada özellikle gıda, kozmetik, inşaat malzemeleri, konfeksiyon ve mobilya sektöründe çok sayıda Türk ürünü ile karşılaşıyoruz." dedi.

Türk müteahhitlik ve inşaat sektörünün uzun yıllardır bölgede etkin olduğunu ve 2013'e kadar ivme yakaladığını söyleyen Arman, DEAŞ'ın ortaya çıkışıyla birlikte 2014’te söz konusu ivmenin kesintiye uğradığını kaydetti.

Arman, "DEAŞ problemi ortadan kalktıktan sonra sektör 2018’den sonra tekrar yükselişe geçti." diye konuştu.

Büyük müteahhitlik şirketlerinin faaliyetlerine ilişkin de Arman, büyük şirketlerin dışında gerek Iraklı ortakları üzerinden gerekse dönemsel gelip dönen Türk inşaat şirketlerinin Basra'da faaliyet gösterdiğini belirtti.

Arman, şöyle devam etti:

"Burada en önemlisi, gelen şirketlerin Iraklı ortaklarla iş yapma veyahut Iraklı taşeronlarla çalışma gerekliliği. Zaten ülke en az yüzde 50 oranında Iraklı işçi çalıştırmayı şart koşuyor ve şirketlerimiz buna uyuyor."

Bölgede çok yüksek bütçeli yabancı şirketlerin varlık gösterdiğini aktaran Arman, Türk firmalarının son dönemde Güney Koreli ve Japon şirketlerden iş aldığını söyledi.

Arman, tamamlandığında bölgenin en büyük limanlarından biri olacak Büyük Faw Limanı'nı mevcut liman Um Kasr'a bağlayacak Khor el-Zubair batırma tünelinin inşaatının devam ettiğini aktararak Orta Doğu'nun ilk batırma tüneli olan bu tünelin bloklarının, Koreli DAEWOO firmasıyla çalışan bir Türk şirketi tarafından yapıldığını hatırlattı.

Arman, "Irak’ta ciddi krizler yaşanmazsa inşaat sektörümüzün Basra'da artış trendinin devam edeceğine inanıyorum." ifadesini kullandı.

Öte yandan, Türkiye'nin, Basra'da inşası devam eden Büyük Faw Limanı projesini ve sonrasında Faw'dan Türkiye sınırına kadar uzanacak demir yolu ve kara yolunu içeren Kuru Kanal koridorunu önemsediğini söyleyen Arman, "Büyük Faw Limanı tamamlandıktan sonra demir yolu ve kara yoluyla Türkiye’ye entegrasyonu, bölgeye ekonomik güç katacak." değerlendirmesinde bulundu.

"Kapalı kapılar ardında görev yapmamak gerektiğine inanıyorum"

Göreve başladığından bu yana Basra halkıyla iç içe olduğunu söyleyen Arman, "Bir Türk Başkonsolosu olarak burada kapalı kapılar ardında görev yapmamak gerektiğine inanıyorum. Benden önceki Başkonsoloslarımızın da tavsiyeleriyle sahaya çıkarak mağaza açılışlarına, düğünlere ve taziyelere katılıyorum, firma ve şantiyeleri ziyaret ediyorum." dedi.

Arman, Basra'da toplumun Türkiye’ye yönelik çok güçlü bağı ve sempatisinin olduğunu belirterek Irak Havayolları, Pegasus ve Türk Hava Yolları'nın düzenli Basra-İstanbul uçuşlarının olduğunu, Türk Hava Yolları’nın Basra'ya bahar ve yaz aylarında her gün uçuşunun olmasının ve uçuşların yüzde 50'sinden fazlasının Iraklılardan oluşmasının insani ve ticari ilişkilere dair yeterli ipucu verdiğini kaydetti.

Arman, "İnsani anlamda çok ciddi bir bağ var aramızda, bunu bölgeye geldiğinizde görüyorsunuz. Biz de bu ilişkiyi daha da iyi bir seviyeye taşımaya çalışıyoruz." diye konuştu.

"Basra’da Türkçe dil kursları açılmasını arzu ediyoruz"

Arman, Irak genelinde faaliyetler yürüten Maarif Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsünün Basra’da da eğitim ve kültür alanında ilişkilerin geliştirilmesi için çalıştığını, gelecek dönemde halktan gelen talebe göre dil kurslarının da başlatılmasının planlandığı belirtti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER