İSTANBUL (AA) - Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon hepatit B hastası bulunduğunu, Türkiye'nin, hepatit B virüsünün görülme sıklığı açısından orta düzeydeki ülkeler arasında yer aldığını duyurdu.
Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hepatit Birliği tarafından kabul edilen 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği’nin 2009-2010 dönemi için yayınladığı rapora göre, Türkiye’nin yaklaşık üçte birinin hepatit B virüsü ile karşılaştığı ve yaklaşık 3,5 milyon kişinin hepatit B virüsünü yenemeyerek virüs ile infekte olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Viral hepatitlere sebep olan farklı virüs tipleri (A, B, C, D, E) bulunmaktadır. Viral hepatitler (B ve C), dünya çapında 325 milyon insanı etkileyen, karaciğerde iltihaplanma yaparak siroz ve karaciğer kanserine neden olan ciddi bir halk sağlığı problemidir. Karaciğer kanserinin temel nedenlerinden biri olan viral hepatitler nedeniyle her yıl 1,34 milyon kişinin hayatını kaybettiği belirtilmektedir. En sık rastlanan bulaşıcı hastalıklardan biri olan viral hepatit, tüm dünyada hala önemini koruyan dört küresel sağlık sorunundan biri olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de yaklaşık 3,5 milyon hepatit B hastası bulunuyor. Türkiye, hepatit B virüsünün görülme sıklığı açısından orta düzeydeki ülkeler arasında yer almaktadır.
Virüs, kan ve diğer vücut sıvıları yolu ile bulaşır. Hepatit B virüsü taşıyan kişi ile korunmasız cinsel ilişkiye girilmesi, tıraş bıçağı, tırnak makası gibi özel eşyalarının paylaşılması, damar içi ilaç bağımlısı olanlarda ortak enjektör kullanılması, steril olmayan şartlarda cerrahi işlem ya da dövme yapılması sonucunda veya doğum esnasında anneden bebeğe hastalık bulaşabilir. Ülkemizde bulaşma şekli olarak çoğunlukla aile içi geçiş görülmektedir."
- "Hepatit B hastalarının sadece yüzde 11’i hepatit B virüsü taşıdığının farkında"
Açıklamada, hepatit B virüsü taşıyan kişiler ile temasta bulunanlar, virüs taşıyan anneden doğan bebekler, damar içi ilaç bağımlıları, eş cinsel ilişki, kan ve kan ürünleri kullananlar, hemodiyaliz hastaları, çoğul transfüzyon yapılan hastalar, tutuklular, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar ve sağlık çalışanlarının hepatit B infeksiyonu açısından risk altında bulunduğu, kanında hepatit B virüsü bulunan bireylerin çoğunda hastalığa ait belirtilerin olmamasının hastalığın uzun süre ile tanı almaması ve tedavisiz kalmasına yol açtığı belirtildi.
Kronik hepatit B hastalığının tedavi edilmemesi durumunda 5 yıl içerisinde yüzde 8-20 siroza dönüşme ihtimali bulunduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Sirozluların yılda yüzde 2-5’inde hepatosellüler kanser gelişebilir.
Hepatit B hastalarının sadece yüzde 11’i hepatit B virüsü taşıdığının farkındadır. Bu nedenle hepatit B ile mücadelede aşı gibi koruyucu önlemlerin alınması, risk gruplarının taranarak belirlenmesi, değişik toplum katmanlarında ve sağlık çalışanlarında farkındalığın artırılarak hastalığın erken tespiti ve uygun tedavi ile takibinin sağlanması büyük önem taşımaktadır.
Dünya çapında milyonlarca insan viral hepatit ile yaşıyor ve bu hastalıktan habersiz. 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nün bu yılki teması 'Hepatitleri Test Et, Tedavi Et' olarak belirlendi. Kayıp milyonlarca hepatit hastasını bulma hedefine ulaşabilmek amacıyla viral hepatitler için tarama, korunma ve tedavi kampanyalarının oluşturulması büyük önem taşımaktadır."