Ä°STANBUL (AA) - Ruh saÄŸlığı alanında çalışan dernek ve örgütlerin oluÅŸturduÄŸu platform tarafından, 30 Mart Dünya Bipolar Günü nedeniyle "bipolar bozukluÄŸa" iliÅŸkin basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda açıklamalarda bulunan Bipolar YaÅŸam DerneÄŸi sözcüsü Prof. Dr. Sibel Çakır, "Bir duygudurum bozukluÄŸu olan bipolar bozukluk, eski ismiyle manik depresif hastalık ya da taÅŸkınlık veya çökkünlük dönemlerinin yaÅŸandığı, duygusal ve davranışsal iniÅŸ çıkışlarla giden, ara dönemlerde hastaların olaÄŸan iyilik hallerine döndükleri fakat bu hastalık dönemlerinin yaÅŸam boyu görülebildiÄŸi bir bozukluktur." diye konuÅŸtu.
Halihazırda bipolar bozukluÄŸun baÅŸarılı bir ÅŸekilde tanındığını ve etkili biçimde tedavi edilebildiÄŸini dile getiren Çakır, ancak hastalığın ilk yıllarındaki müphem belirtilerin, bozukluÄŸun yineleyici doÄŸasının ve deÄŸiÅŸik zamanlarda farklı hastalık dönemleri ile ortaya çıkmasının tanı koyma sürecini zorlaÅŸtırdığını aktardı.
"Dikkatsiz haberler mücadeleyi olumsuz etkiliyor"Çakır, Türkiye'de yaklaşık iki milyon kiÅŸide bipolar bozukluk görüldüÄŸünü kaydederek, bu durumdan doÄŸrudan ya da dolaylı olarak etkilenen aile bireyi sayısının ise 6 milyon olduÄŸunun tahmin edildiÄŸi bilgisini verdi.
Çakır, zaman zaman medyada yer alan gerçek dışı ya da eksik adli vaka öykülerinin, intihar, uyuÅŸturucu madde, alkol kullanımı ve bipolar bozukluk arasında baÄŸlantı kurulmasının bozuklukla mücadele eden geniÅŸ kitleyi derinden sarstığını söyledi.
Bu haberlerin hastalıkla mücadelede önemine deÄŸinen Çakır, bu konuda haber yaparken dikkatli ve spekülasyondan uzak olunmasını istedi.