Gündem

'Türkiye yardım konusunda 'en cömert ülke'

Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, "Türkiye, 2018'de gayrisafi milli gelirinin yüzde 0,79'u ile insani yardım konusunda 'en cömert ülke' olmaya devam etmiştir. Türk Kızılay ve bağışçıları bu cömertliğin en büyük katkı sağlayıcılarındandır" dedi.

'Türkiye yardım konusunda 'en cömert ülke'
15-10-2019 15:17

İstanbul

Türk Kızılay'ın ev sahipliğinde, insani yardım alanında faaliyet gösteren aktörler arasında ilişkileri geliştirmek ve iş birliği olanaklarını artırmak amacıyla "İnsanlıkta Onur" temasıyla Dünya İnsani Eylem Forumu (World Humanitarian Action Forum) düzenleniyor.

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, toplantının açılışındaki konuşmasında, 2016'da İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi'nin (World Humanitarian Summit) "insanlık ve insani ilkelere bağlılığı tekrar doğrulamak", "ülkelerin ve toplumların krizlere hazırlıklı olmalarını ve anında müdahale etmelerini, yaşanabilecek olası şoklara karşı daha dirençli olmalarını sağlayacak eylem ve taahhütleri başlatmak" ve "krizlerden etkilenen insanları insani eylemin merkezine yerleştirerek ıstıraplarını azaltmak ve tüm dünyada yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım eli uzatabilmek adına en iyi uygulamaları oluşturmak ve paylaşılmasını sağlamak" şeklinde taahhütlerle sonuçlandırıldığını hatırlattı.

Bugünkü forumun, Dünya İnsani Zirvesi'nin devamı niteliğinde olduğuna değinen Kınık, "Dünya İnsani Eylem Forumu ortaklığıyla yerel ve ulusal sivil toplum kuruluşlarının, Kızılhaç ve Kızılay hareketinin, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının, bağışçıların, devlet temsilcilerinin, özel sektör ve medya temsilcilerinin katılımı ile bugün İstanbul'da Dünya İnsani Eylem Forumu'nu yürütmekteyiz." diye konuştu.

"Türkiye insani yardıma ihtiyacı olan hiç kimseye kayıtsız kalmıyor"

Kerem Kınık, çatışmalar ve felaketlerin tüm dünyada her gün milyonlarca insanı etkilediğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye insani yardıma ihtiyacı olan hiç kimseye kayıtsız kalmamaktadır. Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre Türkiye, 2018'de toplamda resmi rakamlarla 8,4 milyar dolarlık insani yardımla dünyanın en büyük bağışçı ülkesidir. Türkiye, 2018'de gayrisafi milli gelirinin yüzde 0,79'u ile insani yardım konusunda 'en cömert ülke' olmaya devam etmiştir.

Türk Kızılay ve bağışçıları bu cömertliğin en büyük katkı sağlayıcılarındandır. Türk Kızılay olarak 2018'de Türkiye'de ve dünyada toplam 23 milyon 251 bin insana yardım ulaştırdık.

Bu yardımın toplam miktarı yaklaşık 3 milyar 114 milyon liradır. Bu yıl hedeflediğimiz sayı, yardım noktasında yaklaşık 33 milyon insana ulaşmak ve yaklaşık 4,5 milyar liralık yardım bütçesiyle operasyonlarımızı yürütmektir."

"Bireysel ve toplumsal düzeyde dayanıklılık inşa etmek merkezde olmalı"

Dünya İnsani Eylem Forumu'nda, "finans", "yerelleşme", "çatışma" ve "dayanıklılık" konularının iki gün boyunca çalıştaylarda ele alınacağını aktaran Kınık, şunları kaydetti:

"Günümüz dünyasında çatışmalar uzamakta, insani krizler ortalama 9 yıldan fazla sürmektedir. 2014 ve 2017 yılları arasında 160'dan fazla ülkede meydana gelen afetler farklı şekillerde 870 milyondan fazla insanı etkilemiştir.

Milyonlarca insan bu büyük krizler yüzünden yerinden edilmiştir. Kendi ülkelerinde çatışmaların yol açtığı ıstırap ile yerinden edilmiş insan sayısı 40 milyona ulaşırken 28 milyon insan ülkelerini terk etmek zorunda kalmıştır."

Krizlerin büyüklüğü ve felaketlerin ölçeği göz önüne alındığında, meydana gelen etkilerin yalnızca kurumsal kapasitelerle karşılanamayacağını belirten Kınık, şunları söyledi:

"Bireysel ve toplumsal düzeyde dayanıklılık inşa etmek faaliyetlerimizin merkezinde olmalıdır. Bu amaçla, afet hazırlığına bireysel ve toplumsal düzeyde odaklanmaya ihtiyacımız vardır.

Temel amaçlarımızdan biri başa çıkma mekanizmalarını güçlendirmek için bireylere bilgi ve beceri kazandırmaktır. Kavramların, müdahale araçlarının ve geleneksel yaklaşımların bağlamsallaştırma, uyarlama ve içselleştirme olmadan etkilenen ülkelere ihracı işe yaramaz hale gelir.

Sürdürülebilirliği ancak müdahalelerimizi yerel kapasiteler üzerine inşa ederek sağlayabiliriz. Yerel aktörlerin tesir gücü, daha kapsamlı koordinasyon sistemlerinin oluşturulması, tamamlayıcılık ruhunda iyi niyete dayanan ortaklıkların kurulması ve yalnızca bağışa dayanan yaklaşımların terk edilmesiyle artırılmalıdır.

Geleneksel finansman mekanizması, dayanıklılık, etkinlik ve verimlilik açısından tartışmaya açık bir mekanizmadır. Kaynakların mevcudiyeti açısından tutarlılık sağlayan finansman mekanizmalarımızı çeşitlendirmemiz gerekmektedir.

Havuz fonu, tahmine dayalı finansman ve özel sektör-sivil toplum kuruşları ortaklık yöntemleri bu çeşitlendirmelerin başarılı örnekleri arasındadır. Çözüm arayışında daha yenilikçi olmamız gerekmektedir, insani yardım sektörünün çıkarlarının özel sektörün çıkarlarıyla uzlaşabileceği finansal araçlar geliştirilmelidir."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER