Ekonomi

Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Alkin: Manipülatif operasyonların önüne geçilecek

Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Alkin, "Kambiyo rejiminin daha da liberalleşmesiyle manipülatif operasyonlarla kendilerine ekonomik değer çıkaran bazı illegal kurumların da önüne geçilmiş olacak." dedi.

Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Alkin: Manipülatif operasyonların önüne geçilecek
17-05-2018 18:47

İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ - Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, "Kambiyo rejiminde kısıtlamaya gidildiğine ilişkin iddialar asılsızdır. Bu düzenleme ile daha liberal bir kambiyo rejimi adımları atılıyor." dedi.

Son günlerde kambiyo rejiminin sıkılaştırılacağına yönelik algı operasyonlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, Gezi olaylarından bu yana Türkiye'ye yönelik asimetrik düzenin aktörleri tarafından yürütülen algı manipülasyonunun önemli bir görevinin de Türkiye'nin uluslararası ekonomik kredibilitesi olduğunu belirtti.

Bu dönem içerisinde Türkiye'nin iç huzuru ve ekonomik istikrarına yönelik oluşturulmaya çalışılan manipülatif algıyla Türk halkının ve iş dünyasının bir bölümünün servetini ve sermayesini yurt dışına çıkarmaya yönelik bazı çıkar amaçlı yapıların Türkiye'de faaliyete geçtiğine şahit olunduğunu belirten Alkin, "Bu yapılar, Türk bankacılık sektörü ve sermaye piyasası mevzuatlarına uygun gerekli lisansları da almadan bir takım kayıt dışı ofisler kurarak, bu ofisler aracılığı ile Türkiye'nin iç ve dış algısını da manipüle ederek, sosyal medya ve e-posta imkanlarını da kullanarak, Türkiye'deki belli bir kesime servetini ve sermayesini yurt dışına aktarabileceklerine dair operasyonlar yürüttüler. Bunun doğal sonucu olarak Hazine, manipülatif algı operasyonlarına dayalı sermaye hareketlerinin takibine yönelik olarak daha detaylı çalışma imkanı sağlanacak bir düzenleme gündeme getiriyor." ifadelerini kullandı.

"Manipülatif algı operasyonları çabası oldu"

Alkin, bu noktada Türkiye'deki bankacılık ve sermaye piyasası kanunlarına dayalı olarak herhangi bir lisanslamaya gerek görmemiş ve illegal olarak olarak faaliyet gösteren bu tür kurumların, Türk bankacılık sektöründe ve sermaye piyasasında lisanslı olarak faaliyet gösteren kurumlar aleyhine haksız rekabete ve kredibilite sorununa sebep oldukları söyledi.

Bu nedenle Türk bankacılık sektörünün ve sermaye piyasasının, bu piyasalarda lisanslı olarak faaliyet gösteren mili kurumların ve yabancı sermayeli kurumların saygınlığı ve haklarını korumak üzere böyle bir düzenleme yapılmasının elzem olduğunu vurgulayan Alkin, şunları kaydetti:

"Kambiyo rejiminde kısıtlamaya gidildiğine ilişkin iddialar asılsızdır. Bu düzenleme ile daha liberal bir kambiyo rejimi adımları atılıyor. Kambiyo rejiminin daha da liberalleşmesiyle lisanslı kurumlara daha fazla imkan sağlanmasıyla bu süreçte manipülatif operasyonlarla kendilerine ekonomik değer çıkaran bazı illegal kurumların da önüne geçilmiş olacak. Sosyal medya ve e-posta vasıtasıyla döviz mevduatlarına 25 Haziran ile birlikte sınırlandırma getirileceği, insanların döviz mevduatlarını çekemeyeceği, yurt dışına hiçbir surette döviz transferi yapılamayacağına dair manipülatif algı operasyonları çabası oldu. Bu çaba nedeniyle bir kısım çevreler algılara inanarak döviz işlemleri konusunda bir takım telaşlar içerisine girdi. Ekonomi yönetiminin, böyle bir manipülatif algının oluşmaması adına bu konuda Türkiye'nin son derece liberal ve hatta ileri ki dönemde daha da liberal bir kambiyo rejimi ile Türkiye'nin yola devam edeceğine dair daha güçlü açıklamalar yapacağı beklenebilir."

Hazineden kambiyo açıklaması

Hazine Müsteşarlığından, konuyla ilgili yapılan açıklamada da Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'daki değişikliğin, Kambiyo rejimiyle ilgili kısıtlayıcı bir değişiklik yapılması söz konusu olmadığı ifade edilmişti.

Hazine Müsteşarlığınca, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'da yapılması öngörülen değişikliklere ilişkin, "Söz konusu değişiklikler Türk parası cinsinde kredilerle ilgili herhangi bir düzenleme içermemektedir. Dolayısıyla Bankacılık Kanunu haricinde ilave şartlar ve cezalar getirildiği eleştirisi gerçeği yansıtmamaktadır." ifadesi kullanılmıştı.

Açıklamada, ayrıca, döviz kredilerinin kambiyo mevzuatının kapsamında olduğu ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar, ilgili tebliğler ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Sermaye Hareketleri Genelgesi ile düzenleme altına alındığı bildirilmişti.

Muhabir: Murat Birinci

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER