BERLİN (AA) - Bombardier Transportation Türkiye Yönetim Direktörü Furio Rossi, teknoloji transferinin Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, "Türkiye, başarılı bir teknoloji transferi ile raylı sistem alanında önemli üretici ülkelerden biri haline gelebilme potansiyeline sahip." dedi.
Bombardier Transportation'ın da yer aldığı Berlin'deki InnoTrans 2016 Ulaşım Teknolojileri Uluslararası Fuarı'nda AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Rossi, şirketin, sanayideki en geniş portföyü sunarak raylı teknolojiler sektöründe "global lider" konumunda bulunduğunu söyledi.
Ürün yelpazelerinin trenlerden metro ve sinyal sistemlerine kadar tüm raylı sistem çözümlerini içerdiğini belirten Rossi, Bombardier olarak, aynı zamanda komple ulaşım sistemleri, e-mobilite teknolojisi ve bakım hizmetleri de sunduklarını anlattı.
Rossi, 26 ülkede 63 üretim ve mühendislik sahası, 18 hizmet merkeziyle dünyanın dört bir yanında faaliyetlerini sürdürdüklerini aktararak, şunları ifade etti:
"Merkezimiz Almanya Berlin'de bulunuyor. 39 bin 400 kişiye istihdam sağlayarak 60'dan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz. 30 milyar dolarlık güçlü bir sipariş rezervine sahip olan Bombardier, Türkiye'nin gelişen ulaşım ve toplu taşıma planlarına yönelik olarak en ideal ürün portföyüne sahip bulunuyor. Bombardier olarak, 1986 yılından bu yana Türkiye ile raylı sistemler alanında güçlü bir iş birliği içinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Brezilya, Hindistan, Çin, Meksika ve Güney Afrika gibi ülkelerde yerlileştirme deneyimine sahip, teknoloji transferi alanında küresel lider konumunda olan Bombardier Transportation, Türkiye'nin teknoloji transferiyle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak için tüm altyapıyı en iyi şekilde sağlamaya hazır."
Bombardier Transportation'ın Türkiye'deki çalışmaları
Furio Rossi, şirketin Türkiye'de ilk olarak 1985'te İstanbul ve 1996'da Ankara metro sisteminden sorumlu olduğunu, İzmir metrosunun ise 2005 yılında teslim edildiğini anlattı.
İstanbul için 55 yenilikçi Flexity tramvayı ve Bursa için yüksek tabanlı tramvaylar tedarik ettiklerini belirten Rossi, İstanbul'un teslimatının 2004'te, Bursa'nın ise 2011'de tamamlandığını hatırlattı.
Rossi, "Bombardier Transportation ayrıca, 2010 yılında Adana, 2004 yılında Eskişehir ve 1998 yılında İzmir'de prestijli bir hafif raylı ulaşım sistemi inşa etti. Tüm bu projelerle şehir merkezleri, banliyö ile başarılı bir şekilde bağlandı. Bombardier Transportation, son yıllarda Türkiye demir yolu trafiğinde daha fazla kapasite ve güvenlik sağlayan sinyalizasyon ve demir yolu trafiği yönetim çözümlerini tedarik ederek kuruyor. Irmak- Zonguldak ana hat sinyali ve Üsküdar-Ümraniye metro sinyalizasyonu halen devam eden çalışmaları arasında yer alıyor." diye konuştu.
Türkiye'de Bozankaya firmasıyla yüksek hızlı tren üretimi için ortaklık kurduklarından bahseden Rossi, bu ortaklığın, Türkiye'de 5 bine yakın iş fırsatı yaratacağını söyledi.
Furio Rossi, teknoloji transferinin Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, başarılı bir teknoloji transferi ile raylı sistem alanında önemli üretici ülkelerden biri haline gelebilme potansiyeline sahip." dedi.
Türkiye'deki başlıca belediyelerin, yeni metro ve tramvay hatları geliştirerek trafik sıkışıklığı ve kirliliği azaltma gerekliliğiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Rossi, İstanbul'un, Avrupa'da trafik sıkışıklığının en yoğun olduğu başlıca şehirlerden biri olduğunu dile getirdi.
"Türkiye'deki raylı sistem pazarının durumuna yönelik büyük pozitif değişimler gördük"
Furio Rossi, Bombardier'in yüksek hızlı trenleri ve metro araçlarının iki ana avantajının; ticari hizmette kanıtlanmış tasarımları ve sahip oldukları yüksek seviye yenilikçi teknolojileri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye için önerdiğimiz Zefiro yüksek hızlı trenimizi örnek olarak alalım. Bu ürün kendisini eşsiz yapan yüksek kapasite, güvenilirlik ve performansı inanılmaz etkinlik seviyelerinde sunan teknolojilere sahip. Trenler 30 yılı aşan bir süre boyunca hizmette kalıyorlar ve bu süre boyunca işletim maliyetlerini göz önünde bulundurarak araçlarımızı tasarlıyoruz. Enerji tüketimini minimuma indiriyoruz, bakımlarının yapılabilirliğini ve etkinliğini yüksek seviyede tutmaya çalışıyoruz. Bunlar da sonuçta müşterilerimiz ve demir yolu işletmecileri için yüksek bir katma değer. Bombardier'in faaliyet gösterdiği diğer ülkelere kıyasla Türkiye'deki raylı sistem pazarının durumuna yönelik büyük pozitif değişimler gördük. Türkiye'yi mümkün olan en iyi ürünlerle desteklemek istiyoruz."
Bombardier Transportation'ın da yer aldığı Berlin'deki InnoTrans 2016 Ulaşım Teknolojileri Uluslararası Fuarı'nda AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Rossi, şirketin, sanayideki en geniş portföyü sunarak raylı teknolojiler sektöründe "global lider" konumunda bulunduğunu söyledi.
Ürün yelpazelerinin trenlerden metro ve sinyal sistemlerine kadar tüm raylı sistem çözümlerini içerdiğini belirten Rossi, Bombardier olarak, aynı zamanda komple ulaşım sistemleri, e-mobilite teknolojisi ve bakım hizmetleri de sunduklarını anlattı.
Rossi, 26 ülkede 63 üretim ve mühendislik sahası, 18 hizmet merkeziyle dünyanın dört bir yanında faaliyetlerini sürdürdüklerini aktararak, şunları ifade etti:
"Merkezimiz Almanya Berlin'de bulunuyor. 39 bin 400 kişiye istihdam sağlayarak 60'dan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz. 30 milyar dolarlık güçlü bir sipariş rezervine sahip olan Bombardier, Türkiye'nin gelişen ulaşım ve toplu taşıma planlarına yönelik olarak en ideal ürün portföyüne sahip bulunuyor. Bombardier olarak, 1986 yılından bu yana Türkiye ile raylı sistemler alanında güçlü bir iş birliği içinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Brezilya, Hindistan, Çin, Meksika ve Güney Afrika gibi ülkelerde yerlileştirme deneyimine sahip, teknoloji transferi alanında küresel lider konumunda olan Bombardier Transportation, Türkiye'nin teknoloji transferiyle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak için tüm altyapıyı en iyi şekilde sağlamaya hazır."
Bombardier Transportation'ın Türkiye'deki çalışmaları
Furio Rossi, şirketin Türkiye'de ilk olarak 1985'te İstanbul ve 1996'da Ankara metro sisteminden sorumlu olduğunu, İzmir metrosunun ise 2005 yılında teslim edildiğini anlattı.
İstanbul için 55 yenilikçi Flexity tramvayı ve Bursa için yüksek tabanlı tramvaylar tedarik ettiklerini belirten Rossi, İstanbul'un teslimatının 2004'te, Bursa'nın ise 2011'de tamamlandığını hatırlattı.
Rossi, "Bombardier Transportation ayrıca, 2010 yılında Adana, 2004 yılında Eskişehir ve 1998 yılında İzmir'de prestijli bir hafif raylı ulaşım sistemi inşa etti. Tüm bu projelerle şehir merkezleri, banliyö ile başarılı bir şekilde bağlandı. Bombardier Transportation, son yıllarda Türkiye demir yolu trafiğinde daha fazla kapasite ve güvenlik sağlayan sinyalizasyon ve demir yolu trafiği yönetim çözümlerini tedarik ederek kuruyor. Irmak- Zonguldak ana hat sinyali ve Üsküdar-Ümraniye metro sinyalizasyonu halen devam eden çalışmaları arasında yer alıyor." diye konuştu.
Türkiye'de Bozankaya firmasıyla yüksek hızlı tren üretimi için ortaklık kurduklarından bahseden Rossi, bu ortaklığın, Türkiye'de 5 bine yakın iş fırsatı yaratacağını söyledi.
Furio Rossi, teknoloji transferinin Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, başarılı bir teknoloji transferi ile raylı sistem alanında önemli üretici ülkelerden biri haline gelebilme potansiyeline sahip." dedi.
Türkiye'deki başlıca belediyelerin, yeni metro ve tramvay hatları geliştirerek trafik sıkışıklığı ve kirliliği azaltma gerekliliğiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Rossi, İstanbul'un, Avrupa'da trafik sıkışıklığının en yoğun olduğu başlıca şehirlerden biri olduğunu dile getirdi.
"Türkiye'deki raylı sistem pazarının durumuna yönelik büyük pozitif değişimler gördük"
Furio Rossi, Bombardier'in yüksek hızlı trenleri ve metro araçlarının iki ana avantajının; ticari hizmette kanıtlanmış tasarımları ve sahip oldukları yüksek seviye yenilikçi teknolojileri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye için önerdiğimiz Zefiro yüksek hızlı trenimizi örnek olarak alalım. Bu ürün kendisini eşsiz yapan yüksek kapasite, güvenilirlik ve performansı inanılmaz etkinlik seviyelerinde sunan teknolojilere sahip. Trenler 30 yılı aşan bir süre boyunca hizmette kalıyorlar ve bu süre boyunca işletim maliyetlerini göz önünde bulundurarak araçlarımızı tasarlıyoruz. Enerji tüketimini minimuma indiriyoruz, bakımlarının yapılabilirliğini ve etkinliğini yüksek seviyede tutmaya çalışıyoruz. Bunlar da sonuçta müşterilerimiz ve demir yolu işletmecileri için yüksek bir katma değer. Bombardier'in faaliyet gösterdiği diğer ülkelere kıyasla Türkiye'deki raylı sistem pazarının durumuna yönelik büyük pozitif değişimler gördük. Türkiye'yi mümkün olan en iyi ürünlerle desteklemek istiyoruz."