Siyaset

"Türkiye'nin içinde olmadığı bir hesabı hiç kimse kuramaz"

Maliye Bakanı Ağbal, "Artık herkes şunu biliyor ki Irak'ta, Suriye'de, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da Türkiye'nin içinde olmadığı bir hesabı hiç kimse kuramaz. Türkiye buna müsaade etmez, Recep Tayyip Erdoğan ise hiç müsaade etmez" dedi.

21-10-2017 17:47

BAYBURT

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Artık herkes şunu biliyor ki Irak'ta, Suriye'de, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da ve yine bu bölgede genel olarak Türkiye'nin içinde olmadığı bir hesabı hiç kimse kuramaz. Türkiye buna asla müsaade etmez, Recep Tayyip Erdoğan ise hiç müsaade etmez." dedi.

Ağbal, AK Parti Aydıntepe İlçe Başkanlığının Şehit Oktay Altuntaş İlkokulu salonunda gerçekleştirilen 6. olağan kongresinde, kongrelerin birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde tamamlanması temennisinde bulundu.

Teşkilatın tüm kademelerinde görev alanların 2019’a giden süreçte gece gündüz çalışacağını dile getiren Ağbal, böylece 2019'da hem mahalli idare seçimlerinden hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden yüzlerinin akıyla çıkacaklarına inandığını söyledi.

Ağbal, 2019 seçimlerinin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerinin ilki olması bakımından büyük önem arz ettiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"16 Nisan 2016 referandumunda millet olarak hep birlikte parlamenter sistemden, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçen çok önemli bir karar aldık. Türkiye'deki hükümet sistemini değiştirdik. İnanıyoruz ki bu hükümet sistemi Türkiye'yi daha güçlü, daha istikrarlı kılacak, bölgesinde ve dünyada daha güçlü bir ülke olmasına vesile oluşturacak. Onun için 2019 seçimleri aslında 16 Nisan'da yapmış olduğumuz referandumdan sonra gelecek dönem için büyük bir öneme sahip bir seçim. Bu seçimde inşallah hem ilçemizde hem ilimizde hem ülkemizde büyük bir çaba ve gayretle daha büyük bir oy oranıyla seçimleri kazanmak istiyoruz. Onun için hepinizden rica ediyorum tam bir birlik ve beraberlik, kardeşlik içerisinde gece gündüz çalışacağız, gayret edeceğiz, çalmadık kapı, konuşulmadık hemşehrimizi bırakmayacağız."

"Türkiye mazlumların yanında"

Türkiye'nin tarihi dönemden geçtiğini vurgulayan Ağbal, "20. yüzyılın başları nasıl dünya tarihi için çok büyük önem arz eden gelişmelere sahne olduysa, ne ilginçtir ki 21. yüzyılın ilk çeyreği de tarihi bir döneme işaret ediyor. Bizim belki de hatırladığımız en büyük dönüşüm Berlin Duvarı'nın yıkılması ve tamamen Doğu Bloku'nun çökmesiydi ama şu anda içinde bulunduğumuz döneme baktığımız zaman herhalde Doğu Bloku'nun çöküşünden sonra dünyada güç dengelerini değiştiren önemli bir tarihsel sürecin içinden geçiyoruz. Belki şu anda içinde olduğumuz için bu tarihsel süreci çok fazla idrak edemiyoruz ama ilerde nesiller bugünleri çok daha fazla anımsayacak ve önemseyecek." değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, Türkiye'nin bütün bu tarihi dönemecin içinde hem jeopolitik olarak hem de bulunduğu nokta itibarıyla merkezi bir role ve öneme sahip olduğuna işaret ederek, "Rabbime hamdü senalar olsun ki bu kadar tarihi bir değişim içinde olduğu bir dönemde Rabbim bizlere Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi bir insanı da bu ülkeye lider kıldı. Cumhuriyetin 100. yılına doğru giderken tarihsel bir dönemeçte ülkemizin etrafı yangın yerine dönmüşken, Türkiye bu dönemde hem bu bölgedeki ateşi söndüren hem de mazlumların yanında yer alabilen bir ülke konumundadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bir vizyon var. Türkiye’nin tarihten gelen bu bölgede sorumlulukları var ve bu bölgede eğer bir iş olacaksa Türkiye'siz hiçbir işin olamayacağını da gösteren, irade koyan, dirayet gösteren bir ülke var, bu ülkenin çok değerli bir Cumhurbaşkanı var Recep Tayyip Erdoğan." şeklinde konuştu.

Gerek içeride gerek dışarıda bugün güvenlik güçlerinin ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliği için gece gündüz göğüslerini adeta siper ederek bir mücadele verdiğini anımsatan Ağbal, şöyle devam etti:

"Allah onlardan razı olsun. Askerimiz, polisimiz, korucumuz... Güvenlik güçlerimiz gerek ülkemizin sınırları içinde gerekse Suriye'de, Irak'ta ve sadece buralarda da değil aslında yine Türk askerinin konuşlandığı başka coğrafyalarda da Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağını dalgalandırarak bu ülkenin güvenliği için şehit oluyorlar, gazi oluyorlar. Şehit olan bütün kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, onların mekanı cennettir. Yine bu mücadele sırasında gazi olan kardeşlerimiz var Allah onlardan razı olsun, Rabbim onlara güzel ömürler versin. Şehitler ve gazilerimiz sayesinde ülkemizin hem birlik ve beraberliğini koruyoruz hem de bu bölgede bir takım dış güçlerin oynamak istediği oyunları teker teker bozuyoruz. Artık herkes şunu biliyor ki Irak'ta, Suriye'de, Ortadoğu’da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da ve yine bu bölgede genel olarak Türkiye’nin içinde olmadığı bir hesabı hiç kimse kuramaz, Türkiye buna asla müsaade etmez, Recep Tayyip Erdoğan ise hiç müsaade etmez."

"Yükümüz geçmişten daha ağır"

Türkiye'nin bugün geldiği noktaya değinen Ağbal, şunları kaydetti:

"Şunu da bilelim ki eğer Türkiye olarak bugün sesimiz gür çıkıyorsa, bu meselelerin üzerine kararlılıkla gidebiliyorsak ve Türkiye'nin gücünü dosta, düşmana gösterebiliyorsak dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların yardımına koşabiliyorsak, garibin gurebanın yanında yer alabiliyorsak önce Rabbimin inayeti, sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve ülke olarak ekonomide, siyasette yakaladığımız istikrar sayesindedir. Bir ülkenin siyaseti, hükümeti, ekonomisi güçlü değilse, kendi içinde birlik ve beraberliği yoksa bir ülke bunların hiç birisini yapamaz. Biz 1980'lerde, 1990'larda başımızı kaldırabiliyor muyduk? Kendi içimizdeki kardeş kavgasından bu bölgelerde olanlara bakabiliyor muyduk? Kendi yakamızı bile bağlayamıyorduk. O dönemde ekonomisi çökmüş, siyaseten bir karmaşa ve kaos içinde bir Türkiye vardı ve o dönemde Türkiye'nin dış politikası adeta esir alınmıştı. Kim ne derse 'olur efendim, yaparız' Türkiye'si vardı. Şimdi ise emir alan değil, emir veren bir Türkiye var. Söylenene 'olur' diyen bir Türkiye değil, söyleyip yaptıran bir Türkiye var."

Bu nedenlerden dolayı bu davanın yükünün çok ağır olduğunu dile getiren Ağbal, "2002 yılından bu yana Türkiye'yi siyasetiyle ve ekonomisiyle bir uçurumun kenarından aldıktan sonra buraya kadar getirdiysek, bu davanın bayraktarlığını bugüne kadar yaptıysak ve geldiğimiz noktada bütün mazlumlar, masumlar, garipler gurebalar artık yönünü Türkiye'ye döndürmüşse şunu bilin ki bugün sorumluluğumuz, yükümüz geçmişten daha ağırdır. Bugün bize uyumak, dinlenmek, durmak yok, daha çok çalışacağız daha çok gayret edeceğiz. Türkiye'nin şu son 15 yıldır kazanımlarını bırakın geri götürmeyi daha ileri götürmek için AK Parti davasına gönül veren hepimizin borcudur." ifadelerini kullandı.

Dünyanın bir çok bölgesindeki mazlumların Türkiye'den hizmet beklediğini vurgulayan Ağbal, "Dünyanın neresine giderseniz gidin artık Türkiye'nin sorumluluğu, Türk siyasetinin sorumluluğu, AK Parti’nin sorumluluğu sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarıyla sınırlı değil. Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlar Türkiye'den hizmet bekliyor, gayret bekliyor. Güçlü ekonomimiz sayesinde yakalamış olduğumuz siyasi istikrar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye için ortaya koyduğu vizyon sayesinde Türkiye inşallah Cumhuriyetin 100. yılına, 2023 yılına giderken çok daha güçlenecek ve büyüyecek." değerlendirmesinde bulundu.

Savunma ve güvenlik alanındaki projeler

Türkiye'nin bugün savunma, güvenlik alanında başladığı projelerin önceki dönemlerle mukayese edilemeyecek kadar büyük ve hacimli olduğunu belirten Ağbal, şunları söyledi:

"Allah'ın izniyle bir çok alanda savunma ve güvenlikle ilgili yapacağımız bu projeler sayesinde Türkiye'nin bu alanda da gücü artacak. Zaman zaman çok açık ifade edilmese de Türkiye'nin savunma, güvenlik alanında başlatmış olduğu projelerden rahatsız olanlar da var. Türkiye kendi savunmasını, güvenliğini sağlamak için bu projelere adım atarken 'ne gerek var, bunları biz yaparız, eskiden beri biz yapıyoruz.' deyip de Türkiye'ye bir şekilde farklı mesajlar gönderenler var ama kendi mühendislerimiz, kendi insanımız bu savunma, güvenlik projelerinde çok güzel projeleri hayata geçirecekler. Türkiye gerek hava, gerek kara, gerek deniz bütün bu alanlarda savunma, güvenlik alanında da kendi kendine yeten hata bu alanda daha fazla ihracat yapan bir ülke konumuna gelecek."

Ağbal, gelecek dönemde ekonominin daha da güçleneceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"16 Nisan referandumu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş için önemli bir aşamaydı ama aynı zamanda ekonomimizin önünü de açacak önemli bir referandum oldu. Siyasi belirsizlikler ortadan kalktı. Önümüzdeki döneme ilişkin herkes 2019 seçimlerinde de biliyor ki inşallah AK Parti olarak bu seçimlerden de büyük bir başarıyla çıkacağız. Teşkilat olarak durmak yok, gece gündüz çalışacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyor 'gönüllerden gönüllere köprü kuracağız.' İnsanların gönlünü kazandığımız takdirde vatandaşımız kadirşinastır, halden anlar ama gönlüne mutlaka hitap etmemiz gerekiyor. O açıdan ekonomide yakalamış olduğumuz bu iyi gidişatı da inşallah 2019 seçimlerinde yakalayacağımız başarıyla çok daha ileri noktalara taşıyacağız."

Ahmet Arslan başkanlığındaki tek listeyle gidilen kongreye AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, İl Genel Meclisi Başkanı Yusuf Elçi, Aydıntepe Belediye Başkanı Haşim Şentürk, AK Parti İl Başkanı Fatih Yumak ve partililer katıldı.

Muhabir: Tuğba Yardımcı

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER