İSTANBUL - HİKMET FARUK BAŞER
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, 2017 yılında bal üretiminde büyük hedefler koyduklarını belirterek, ''Büyük hedefler koyunca büyük koşmamız lazım. Büyük hedeflerin büyük arıcıları olarak 2017 yılında hedefimiz 110 bin ton bal üretimi." dedi.
Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2016'da küresel iklim değişiklikleri nedeniyle Anadolu'da çiçek balı üretiminde yüzde 40'lık azalma olduğunu söyledi.
Üretimin azalmasından dolayı arıcıların borçlarının ertelendiğini ifade eden Şahin, "Çam balı geçen yıl Türkiye'de üreticilerimiz ve tüketicilerimizin can simidi oldu. Çam balı üretiminde geçen sene 25-30 bin tonları yakaladık. Çiçek balında olan eksikliğimizi çam balıyla kapatmaya çalıştık. İthalata gerek kalmadan gereken balı sağlamış olduk. Az da olsa çam balında ihracat yaptık.'' diye konuştu.
Şahin, 2017 yılında bal üretiminde büyük hedefler koyduklarını ifade ederek, şunları anlattı:
"Büyük hedefler koyunca büyük koşmamız lazım. Büyük hedeflerin büyük arıcıları olarak 2017 yılında hedefimiz 110 bin ton bal üretimi. Hedefi yakalayabilmemiz için arılarımızın sağlıklı olarak kıştan çıkması bahara girmesi gerekiyor. Sağlıklı olarak çiçek balına girmemiz gerekiyor."
''2018'de Türk çam balına kimlik kazandıracağız''
Çam balının yüzde 90'ının Türkiye'de üretildiğine dikkati çeken Şahin, satışların AB kriterlerine göre yapılmasından dolayı üreticilerin mağdur olduğunu belirtti.
AB kriterlerinden dolayı Türk çam balına kimliklendirme çalışması yaptıklarını anlatan Şahin, "4 üniversite, 3 araştırma enstitüsü, bakanlığımızın 2 genel müdürlüğü ve arıcılar birliklerimizle proje yapıldı. Projenin ikinci yıl değerlendirmesi bu yıl gerçekleştirildi. Üçüncü değerlendirmesi 2017 yılında ürünlerde yapılarak bitirilecek. 2018 yılında Türk çam balına kimlik kazandıracağız. Türk üreticisi rahatlamış olacaktır. Kendi ürününün kalitesini kendisi belirlemiş olacaktır.'' ifadelerini kullandı.
5 bala daha kimlik kazandırılacak
Kimliklendirme çalışmalarının sadece çam balıyla sınırlı kalmayacağını ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
''Bizim sadece çam balımız yok. Ticarete konu olan çok sayıda balımız var. Ayçiçeği, pamuk, geven, narenciye ve kestane ballarımızın kimlikleri yoktur. Bu ballarımız kodeksinde yer almamıştır. Bundan dolayı bu ballarımızın da kimliklerini çıkarmak üzere yeni bir çalışma, proje yapıldı. Bu projenin ön değerlendirilmesi geçen hafta Antalya'da değerlendirmeye alındı. Projemizi nisan ayında Tarımsal Araştırma Genel Müdürlüğümüze projelerimizi desteklemek için vereceğiz. Bu projede 3 tane üniversitemiz, 3 tane araştırma enstitüsü ve birliklerimiz olacak. Bunlarında kimliklendirme çalışmaları 3 sene sürecek. 3 sene sonra Türkiye'de bulunan bu ballarımızın da kimliklerini çıkarmış olacağız. Bunun faydası ise her balın kimyasal ve fiziksel farkındalıkları, aroma farkları vardır. Bunları dünya kodeksine sokamadığımız sürece piyasadaki taklitlerin önüne geçemezsiniz. Bizim görevlerimizden biri de üretiğimiz balların kimliğinin çıkartılmasıdır. Bu ballardan sonra diğer ballara geçeceğiz.''
''Türkiye'de tatlandırıcılarla üretilmiş 'bal' satılıyor''
Şahin, balın sahte olup olmadığının anlaşılması için laboratuvarlardan geçmesi gerektiğini vurguladı.
Cadde köşelerinde, kavanozlar ters çevrilerek çöp batırıp balın kalitesinin anlaşılamayacağını dile getiren Şahin, şunları kaydetti:
"Balın, fiziksel ve kimyasal olarak kesinlikle laboratuvara girip çıkıp sonucunun alınması lazım. Kalitesi o şekilde anlaşılır. Türkiye'de tatlandırıcılarla üretilmiş 'bal' adıyla tatlandırıcılar satılmaktadır. Bu Türkiye'deki arıcılığa, Türk tüketicisine en büyük darbedir. Doğru balı üretmek arıcıların işidir. Bugün 20 liraya bal olur. 20-25 liraya çam balı satılıyor. Bu pazar değeridir. Kestane balı ülkemizde az üretildiği için 80 ila 100 lira arasında satışı yapılıyor. 80 ila 100 lira arasında bal olduğu gibi piyasa değeri 20 liraya da 30 liraya da bal olabilir.''
dikGAZETE.com