Dünya

'Türkiye, Libya'nın Suriye gibi olmasına izin vermesin'

Libya'da kuşatma altına alınan Kanfude semtindeki sivillere yönelik saldırıda tüm aile fertlerini kaybeden Hamza, "Türkiye güçlü bir ülke olduğu için Libya'nın Suriye gibi olmasına izin vermesin." dedi. - Anadolu Ajansı

'Türkiye, Libya'nın Suriye gibi olmasına izin vermesin'
22-03-2017 17:17

İSTANBUL - MUHAMMED ŞEYH YUSUF - SAİD İBİCİOĞLU

Libya'da emekli General Halife Hafter'e bağlı güçlerce kuşatma altına alınan Kanfude semtindeki sivillere yönelik saldırıda tüm aile fertlerini kaybeden Ali Hamza, uluslararası toplumun bölgedeki olaylara duyarsız davrandığını belirterek Türkiye'den destek talebinde bulundu.

Kanfude'deki saldırılar ve trajedi hakkında AA muhabirine konuşan Hamza, annesi ve 4 kardeşinin kuşatma altındaki Kanfude'den çıkmaya çalıştığı sırada öldürüldüğünü, onların ölüm haberini de Türkiye'de aldığını belirtti.

"Ailem bölgeden çıkmak isteyen diğer insanlar gibi sivildi"

Yardım talebinde bulunmak üzere eşi ve çocuklarıyla Türkiye'ye geldiğini anlatan Hamza, "Ailem bölgeden çıkmak isteyen diğer insanlar gibi sivildi. Annem 76 yaşındaydı 4 kardeşim ile birlikte kuşatma altında kalmışlardı. Sadece Hafter'in elinde bulunan bölgeden uzaklaşmak istiyorlardı. Ölüm haberlerini de burada öğrendim." dedi.

"Trajedi, semtin kuşatma altına alınmasıyla başladı"

Hamza, bölgede yaşananlara dair şunları söyledi:

"Kanfude Bingazi Devrimciler Konseyi tarafından kontrol ediliyordu. Hafter, Kanfude'yi karadan kuşatma altına aldı ve iki taraf arasında çatışmalar başladı. Bingazi Devrimcileri Konseyine batıdan gıda ve ilaç gibi destekler geliyordu ancak durum giderek kötüleşti. Temmuz ayında Kanfude'nin denizden de kuşatmaya alınmasıyla semte gıda, su ve askeri malzeme desteği de tamamen kesildi. Trajedi de bundan sonra başladı."

"BM Temsilcisi Kobler, Hafter'in suçuna ortaklık ediyor"

Kanfude'nin kimliklerini gizleyen uçaklar tarafından da vurulduğunu bazı Fransızların da Hafter saflarında öldürüldüğünü iddia eden Hamza, "Bazı devletler ülkelerindeki medya organlarında haber olmamak için kendilerini gizleyerek Hafter'e yardım etmeye devam ediyor. Kanfude'de de Haftere yardım ediyorlar. Ağustos ayında yabancı uyruklu uçaklar ile Hafter'e bağlı uçaklar Kanfude'yi bombaladı, saldırıda 27 sivil öldürüldü. Eylül ayından sonra ise Kanfude'de gıda maddelerine ulaşmak tamamen imkansız bir hal aldı." diye konuştu.

Yapılanları savaş suçu şeklinde nitelendiren Hamza, sözlerine şöyle devam etti:

"Hafter tarafıyla Bingazi Devrimciler Konseyi arasında 22 Kasım'da sivillerin deniz yoluyla Trablus'a çıkarılması konusunda Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde anlaşma imzalandı ama Hafter ve BM Temsilcisi Martin Kobler daha sonra ailelerin kendilerini teslim etmeleri için anlaşmayı bozdu. BM Temsilcisi Kobler de bunların suçuna ortaklık ediyor çünkü masumların korunması konusundaki uluslararası kanunlara saygı göstermedi. Çünkü o, bağımsız olarak değil başka ülkelerin etkisi altında çalışıyordu."

"Ailem hiçbir savaşa katılmadı"

Libya'da olayların başladığı andan şu ana kadar ellerine silah almadıklarını ifade eden Hamza "Ailem hiç bir savaşa katılmadı. Hatta Muammer Kaddafi'ye karşı yürütülen savaşa dahi katılmadı. Evimize silah hiç girmedi. Ancak buna rağmen Hafter tarafından terör örgütü DEAŞ'ı desteklemekle itham edildiler." ifadelerini kullandı.

"Türkiye, Libya'nın Suriye gibi olmasına izin vermesin"

"Biz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iftihar ediyoruz" diyen Hamza, "Türkiye'den Libya'daki diplomatik rolünü daha da güçlendirmesini istiyoruz. Türkiye güçlü bir ülke olduğu için Libya'nın Suriye gibi olmasına izin vermesin. Türkiye'den sadece medyada değil NATO'da da sesinin daha yüksek çıkmasını talep ediyoruz çünkü Türkiye oyunun dışında olmasını istemediğimiz bir taraftır." ifadelerini kullandı.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER