Bin kişinin katılımıyla anket yapıldı; çıkan sonuçlar da "76 milyon"a aynen yukarıdaki başlık ve aşağıdaki cümlelerle böyle yedirilmeye çalışıldı... Tam da feminist ahlaksızlığa uygun bir algı çalışması... Anketten çıkan asıl sonuç ise şu: "Madem kadınsın, bi işe gir-eşşek gibi çalış, kürtaj yap, en fazla 2 çocuk doğur, 'cinsiyet eşitliği'diye diye öl!.."
(Kadına karşı "Pozitif ayrımcılık" nereye oturtulacak o durumda! Kadını "Eşitlik" nağmeleri altında ezmenin en iyi yöntemi de bu tarz "feminist" ikiyüzlülükler değil midir aslında!..)
İşte, -elin gavuru- koordinatörlüğünde gerçekleştirilip, "Haber" şeklinde sunulan o "Çalışma"nın aynen tamamı!..
“Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması” sonuçlarına göre Türkiye’nin yüzde 53’ü kürtajın bir hak olduğunu, düşünüyor. Katılımcıların yüzde 41’i ise ideal çocuk sayısını "2" kabul ediyor.
Türk toplumunda
kadın ve erkek rollerinin sorgulandığı araştırmada cinsiyet eşitsizliği gözler önüne serilirken, kadının toplumdaki
yeri konusunda ortaya çıkan çarpıcı sonuçlar kamuoyuna açıklandı. Türkiye’nin 26 ilinde 18 yaş ve üzeri bin katılımcıyla
yapılan ankette katılımcıların yüzde 53’ü kürtajın bir hak olduğunu, yasaklanmaması gerektiğini belirtirken, yüzde 41’i ideal çocuk sayısını 2
olarak yanıtladı. Ankete yanıt verenlerin yüzde 67,3’ü ise AB üyeliğinin kadın hakları yönünden faydalı olacağına inanıyor.
Bu
yıl ilk kez gerçekleştirilen
Nisan tarihli ankette
erken evlilik, çocuk gelinler, çocuk sayısı, ailenin geçimi, çocuk bakımı,
şiddet konularında
Türk toplumunun genel temsiliyetine sahip algılar ölçüldü.
Kadir Has
Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi
Müdürü Doç. Dr. Mary Lou O’Neil’in koordinatörlüğünde gerçekleşen ankete İktisadi,
İdari ve
Sosyal Bilimler
Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
Öğretim üyesi Prof. Dr. Şule Toktaş,
İletişim Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve
Tanıtım Bölümü Yrd. Doç. Dr. Suncem Koçer ve İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Yrd. Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu katıldı.
“İDEAL ÇOCUK SAYISI 2”
Araştırmanın en çarpıcı sonucunun hem kadınlar hem erkekler
için ideal çocuk sayısının 2 olarak belirtilmesi olduğunu söyleyen Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mary Lou O’Neil, katılımcıların cinsiyet, eğitim
seviyesi ve gelir düzeyi dağılımı yönünden eşit olduğunu belirtti.
Eğitim düzeyi yüksek kesimin de
düşük kesimin de kadın haklarını
yoğun bir şekilde savunuyor olmasının ümit verici olduğunu
ifade eden O’Neil, “Hem kadınlar hem erkekler mecliste daha fazla kadın vekil görmek istiyor. Katılımcıların yüzde 77,9’u mecliste yeterli kadın olmadığını düşünürken yüzde 72,5’i ‘daha fazla kadın vekil olmalı’ görüşünü destekliyor” dedi.
“CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK DEVLETİN GÖREVİ”
Araştırma sonucunda Türkiye’de kadının en büyük sorununun yüzde 85 gibi
baskın bir sonuçla “şiddet” olarak ortaya çıktığını dile getiren Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, “İkinci sırada kadın-erkek eşitsizliği, üçüncü sırada ise aile baskısı yer alıyor. Kadın erkek eşitsizliğinin de önemli bir
sorun olarak çıkmasına paralel olarak aslında kadın-erkek eşitliğini sağlamanın devletin bir
görevi olduğu düşünülüyor. Ayrıca politikanın erkek
işi olduğuna da inanılmıyor. Yine ilginç bir sonuç, eğer
Avrupa Birliği’ne üye olunursa kadının statüsünün iyileşeceğine ve parlamentoda kadın milletvekili
sayısı oranının da aratacağına inananların
oranı yüzde 67,3” açıklamalarında bulundu.
“KADIN POLİTİKALARI OYLARI ARTIRIR”
Bu yöndeki
araştırma sonuçlarının siyasi partiler tarafından dikkate alınması gerektiğine vurgu yapan Hawks, “Ankette çıkan önemli sonuçlardan
biri de partilerin kadın politikalarına önem vermesinin oy oranlarına da olumlu yansıyacağı yönündeki yanıtların yüzde 61,4 olması. Dolayısıyla yapılan bu tip anketlerin sonuçlarını siyasi partiler dikkate alırlarsa ve bu konuya yatırım yaparlarsa oylarının da olumlu olarak etkilenme olasılığı yükselebilir” dedi.
“KADININ ÇALIŞMASI ÇOCUĞU OLUMSUZ ETKİLEMEZ”
“Kadının aile içinde ve kamusal alanda daha fazla rol almasını destekleyici, daha eşitlikçi tutumların hem kadınlar hem erkekler arasında yükseldiğini görüyoruz” diyen Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Yrd. Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu ise, “Aile reisliğinin kadın ve erkek arasında eşit paylaşımı hem kadınlar tarafından hem erkekler tarafından kabul görmüş durumda. Yine de erkeklerin hala aktif olarak bu
rolü paylaşmakta biraz çekinceleri var gibi gözüküyor.
Kadınlar daha bilinçli ve istekli olarak daha sağlam bir şekilde destekliyor. Kadınların çalışmasında en büyük soru işareti olan çocuğun bakımı konusunda hem kadınların hem erkeklerin annenin ev dışında çalışmasının
çocuğa negatif etkileri olmadığını düşünüyor olması da ümit verici bir bulgu” dedi.
Araştırmanın diğer çarpıcı sonuçları ise şöyle:
Türkiye’de eşleri aileler tanıştırıyor ve
bireyler tanıştıktan
sonra ilk 10 ay içinde evleniyor. Ankete katılanların yüzde 37,8’i eşiyle aileleri aracılığıyla tanıştığını belirtiyor. Araştırmaya göre Türkiye’de çiftlerin 37,8’i tanıştıktan sonra 10 ay içinde, yüzde 26,4’ü ise 20 ay içinde evleniyor. Ankete yanıt veren kadınlar ideal
evlilik yaşının 24-25 olduğunu belirtirken, erkekler için ideal evlilik yaşı 27-28.
Ankete katılanların yüzde 28,3’ünün 1, yüzde 41,1’inin 2 çocuğu var. Yaş-çocuk sayısı dağılımına bakıldığında, 40 yaş
altındaki çiftlerde çocuk sayısı 1 veya 2’de kalırken, 40 yaş
üzerinde 3’e yükseliyor. Katılımcıların yüzde 60,1’i ideal çocuk sayısını 2 olarak yanıtlarken, yüzde 22’si 3 olarak belirtiyor.
Türkiye temsiliyetine sahip ankette 18 yaş altındaki kız çocuklarının evlendirilmesine yüzde 82,6’sı Türkiye’de çocuk
gelin sorununun yaygın olduğunu ve yasal olarak yasaklanması gerektiğini belirtirken, katılımcıların yüzde 83,8’i anne-babaya kızların
küçük yaşta evlendirilmesi için izin hakkı verilmemesi gerektiği görüşünde birleşiyor.
Katılımcıların yüzde 38,8’i “evin reisi erkektir” ifadesine katılırken, bu oran kadınlarda yüzde 27,7, erkeklerde ise yüzde 50. Ancak ankete göre aile içi kararlarda kadın ve erkeğin
karar vermede etkisi eşit.
Ankete
katılan erkeklerin yüzde 43,6’sı parayı kendisinin idare ettiğini, eşine belirli bir pay verdiğini belirtiyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 71,2’si Türkiye’de kadın ve erkek eşitliği olmadığını belirtiyor. Ankete göre, ev ve çocuk sorumluluğu kadına ait. Katılımcıların yüzde 45,6’sı kadınların işte çalışmayı istese de önceliğinin evlilik ve çocuk olduğu görüşüne katılıyor.
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 66,9’u iş ararken kadın ve erkeğin fırsat eşitliğine sahip olmadığını belirtiyor. Ancak yanıt verenlerin yüzde 81,3’ü kadınların çalışma hayatına katılmasının önemli olduğu görüşünde ve yüzde 81’i aynı işe eşit
ücret verilmesi görüşünü savunuyor.
Katılımcıların yüzde 42,1’i, işsizliğin yoğun olduğu dönemde iş hakkının öncelikle erkeğe verilmesi görüşünde. Bu oran, cinsiyete göre dağıtıldığında, erkeklerde yüzde 48,6, kadınlarda ise yüzde 35,7 düzeyinde.
-İHA Haberi-