Genel

"Türkiye İyi Gelecek" konferansı

- Denizbank Genel Müdürü Ateş: -"Ne gelişmiş ekonomiler sanıldığı kadar az riskli ne de gelişmekte olan ülkeler sanıldığı kadar çok riskli. Türkiye'nin reformist yaklaşımından ve AB sürecinden hiç ayrılmadan hızla devam etmesini bu fırsatın şemsiyesi olarak görüyorum" - "Bankacılık sistemimiz sağlamdır, yeter ki bankacılık kesiminin çalışmasını kolaylaştıracak bütün kamu kurumlarını ayakta tutalım, yerli ve yabancı herkese meseleyi iyi anlatalım"

02-09-2016 19:37

İSTANBUL (AA) - Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, ne gelişmiş ekonomilerin sanıldığı kadar az riskli ne de gelişmekte olan ülkelerin sanıldığı kadar çok riskli olduğunu belirterek, "Bu ortaya bir fırsat çıkarıyor. Türkiye'nin reformist yaklaşımından ve AB sürecinden hiç ayrılmadan hızla devam etmesini bu fırsatın şemsiyesi olarak görüyorum." dedi.

Ateş, Bloomberg HT'nin düzenlediği "Türkiye İyi Gelecek" konferansında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, yurt dışında bu işin yeterince anlaşılamamasının nedeninin, böyle bir badirenin üstesinden bu kadar hızlı gelinip ayağa kalkılması olduğunu belirtti.

Sektördeki diğer bankalar gibi kendilerinin de basiretli davrandıklarını ifade eden Ateş, şunları söyledi:

"Ben buna milli irade diyorum; ulusumuzun enteresan bir refleksi var. 11 milyar dolar döviz satıldı. Biz hep yabancılara 'hane halkında önemli bir döviz birikimi var ve gerektiğinde hiç çekinmeden bunu masanın üstüne koyar' dedik. Şimdi meseleyi çok iyi anlatma dönemidir. IMF toplantıları var biz bankalar olarak her sene gidiyoruz. Bütün yabancı muhabirlere, finans kesimine bu meseleyi çok iyi anlatmamız lazım. Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki o ruh, şimdi Yenikapı ruhu olarak canlanmış, milli birlik ruhundan bahsediyoruz. Bu ruhu korumak ve sürdürülebilir olduğunu göstermek çok önemli. Finansımızla, devletin diğer kurumlarıyla, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü, devamlılığını göstermektir işimiz. Biz de ekonomik ünitelerin başında olan kimseler olarak buradaki vazifeyi milli vazife olarak görüyoruz."

Artık gelişmiş ekonomilerin eskisi kadar güvenli olmadığını anlatan Ateş, gelişmekte olan ülkelere büyük bir fırsat doğduğunu ve Türkiye'nin burada bu işi doğru yöneterek ayrışabileceğini dile getirdi.

"Faizler belli bir seviyeye geldi, bir yerde tıkanıyor, neden?" sorusu üzerine Ateş, kamu kurum ve kuruluşlarının çok iyi vaziyette çalışılır tutulması gerektiğini aktararak, eksilen kadroları liyakat esasına göre yerine koyup çalışılması gerektiğini söyledi.

Ateş, kişi ve kurumların birbirinden ayrılması gerektiğine işaret ederek, "Kayyum atanmış olabilir, şu veya bu nedenle yöneticileri ve hissedarları ortadan uzaklaşmış olabilir, o kurumları sahipsiz bırakmamak lazım. Şunu unutmayalım ki bunların tedarikçileri, çalışanları, müşterileri, kreditör bankaları, firmaları, piyasa kredileri var. Sistemimizi sağlam tutabilmemiz için bunlara son derece dikkat etmemiz lazım." şeklinde konuştu.

Fonlama maliyetlerinin azalmasının kredi maliyetlerine yansımasını beraberinde getireceğini vurgulayan Ateş, "Bankanın ne kadar öz varlığı varsa o kadar kredi verebiliyor, bizim karlılığımızın artması kimseyi gücendirmesin bu artı bir şeydir. Bankacılık sistemimiz sağlamdır, yeter ki bankacılık kesiminin çalışmasını kolaylaştıracak bütün kamu kurumlarını ayakta tutalım, yerli ve yabancı herkese meseleyi iyi anlatalım." diye konuştu.

Ateş, ne gelişmiş ekonomilerin sanıldığı kadar az riskli ne de gelişmekte olan ülkelerin sanıldığı kadar çok riskli olduğunu anlatarak, "Bu ortaya bir fırsat çıkarıyor. Türkiye'nin reformist yaklaşımından ve AB sürecinden hiç ayrılmadan hızla devam etmesini bu fırsatın şemsiyesi olarak görüyorum." dedi.

Ekonomi, eğitim ve hukukun önemini vurgulayan Ateş, Türkiye'nin geleceğinde aydınlık bir fırsatın bulunduğunu söyledi.


- Leblebici: "Yabancı ortakların Türkiye'ye güveni yüksek"


Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici ise TEB'in Türkiye'nin en eski ikinci özel sektör bankası olduğunu belirterek ortaklarının belirli bir kısmının yabancı olduğunu anımsattı.

Leblebici, 15 Temmuz'daki olaylardan sonra ortaklarıyla yaptığı konuşmanın çok uzun sürmediğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bence kurumları da toplumları da diğerlerinden farklılaştıran şey organize olabilme kapasitesidir. Türkiye milletiyle organize oldu ve hızlı reaksiyon verdi. Biz bunu her zaman başarıyoruz. Bütün bankalar çok hızlı reaksiyon verdi. Pazartesi günü piyasaları açabilmek bizim tecrübemizin ve reaksiyon kapasitemizin göstergesidir. Bunu doğru yaptığımız için de yabancılar tam olarak ne olduğunu anlayamadı. Zaten yabancı ortakların Türkiye'ye güvenleri çok yüksek. Biz diğer gelişmiş piyasalara baktığınızda en iyi yetişmiş insan gücüne sahip gelişmiş piyasayız. Hukuki altyapı olarak baktığımızda da en çok demokrasisine sahip çıkan, Avrupa Birliği normlarında ticari altyapısı olan, hukuk sistemi ona göre çalışan, bunlar olduğu sürece de büyümeyi devam ettirecek bir ülkeyiz, onu da her seferinde gösteriyoruz."

"Ben en önemli şeyin kendimize güven olduğunu düşünüyorum" diyen Leblebici, Türkiye'nin zaten bir hikayesi bulunduğunu aktardı.


- Akçaoğlu: "Her kesimin birlikteliği devam etmeli"


Citibank Genel Müdürü Serra Akçaoğlu da Türkiye'nin özellikle zor dönemlerde çok güzel performans sergilediğini belirterek, "Herkes birbirine kilitleniyor, tek bir ülke oluyoruz ve çok hızlı hareket ediyoruz. Bu birlikteliğin, kamu-özel sektör, ülkemizin her kesiminin birlikteliğinin sadece bu dönemde değil, uzun yıllar devam etmesi gerek." dedi.

Hükümet tarafından belirlenen reformların önemli olduğuna işaret eden Akçaoğlu, hızlı şekilde bu reformların hayata geçirilmesi gerektiğini, dünyaya Türkiye'nin iyi anlatılması ve Türkiye'nin telekomünikasyon planının çıkarılması gerektiğini söyledi.

Akçaoğlu, Türkiye'nin, ülkenin yöneticilerinin, bankacılık sektörünün, bütünüyle her kesimin son derece dayanıklı olduğuna dikkati çekerek, "Bizim gibi bankalar, dünyada çok ülkede olunca ülkeleri daha iyi tanıma imkanları oluyor. Banka olarak Türkiye'yi iyi tanıyoruz ve bütün bu olanlardan sonra bizim hayatımızda bir değişiklik olmadı. Ülkemizdeki mevcudiyetimize memnuniyetle devam ediyoruz, önümüzdeki dönemi de ülkemiz açısından bir fırsat olarak görüyoruz" diye konuştu.


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER