Istanbul
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Ahmet Cengiz Özdemir, yaptığı açıklamada, geçen yıl Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacminin 889 milyon dolar olarak gerçekleştiğini ve var olan ticaret hacminin potansiyeli yansıtmadığını ifade etti.
Özdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen yıl İslamabad’a gerçekleştirilen resmi ziyaret kapsamında düzenlenen Pakistan-Türkiye İş ve Yatırım Forumu’nda ticaret hacmi için ilk etapta 1 milyar dolar, 2023 yılında ise 5 milyar dolar hedef ortaya konduğunu hatırlatarak "İmzalanan Stratejik Ekonomik Çerçeve (SEÇ) ile ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik Eylem Planı ve Maddeleri belirlendi. Bu sayede karşılıklı ticaretin hızla ivme kazanacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 salgınının ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri ile mücadele kapsamında Pakistan hükümetinin 1,2 trilyon rupilik destek paketi açıkladığını aktaran Özdemir, "Bu tutar içerisinden 150 milyar rupilik kısım işçiler ve düşük gelir seviyesindeki kesimler için, 280 milyar rupi gıda tedarikinin kesintisiz sürmesi için tahıl alımına ayrıldı Diğer taraftan, ihracatçıların kredi faizi ödemeleri ertelenirken KOBİ'ler ile tarım sektörü için 100 milyar rupilik destek sağlandı." dedi.
Özdemir, "Pakistan, 220 milyonluk genç nüfusuyla Asya’daki merkezi konumuyla Türkiye ile derin köklere sahip iyi ilişkileriyle altyapı, enerji gibi birçok sektörde sunduğu fırsatlarla ülkemiz iş insanları açısından öne çıkan bir coğrafya. Pakistan ekonomisi halen büyük ölçüde tarıma dayalı ve tarım sektörü, Dünya Bankası verilerine göre Pakistan GSYİH’sinin yüzde 22,9’unu oluşturuyor. Sanayinin payı ise yüzde 17,9 seviyesinde ve bu alanda başı tekstil ve gıda ürünleri çekiyor." şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Pakistan’ın toplam ithalatındaki payının 2019 yılında yüzde 0,8 gerçekleştiğini anımsatarak, "Bu derin ilişkilerimize bakınca oldukça düşük bir düzey. Pakistan’ın toplam ithalatının yüzde 10,5’u gıda sektörü kaynaklıdır. 2018 yılında toplam değeri 22,1 milyar dolar olan Pakistan tarım ürünleri piyasasının 2023 yılında 35 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması öngörülmektedir." açıklamasını yaptı.
"CPEC kapsamındaki altyapı, baraj, yol ve inşaat projelerinde Türk firmaları daha aktif yer almalı"
Özdemir, iş insanlarımız açısından Pakistan pazarında gıda içecek sektörü ve ilgili teknolojiler açısından fırsatlar olabileceğini dile getirerek, "Makine sektörü Pakistan’ın ithalatında önemli bir yer teşkil etmektedir ve Pakistan’ın gerçekleştirdiği makine ithalatında Türk firmalarımızın payının daha fazla olabileceğini düşünüyorum. Firmalarımızın özellikle tarım üretimini artırmaya yönelik bir vizyonu olan Pakistan’a daha fazla tarım makinesi ihracatı gerçekleştirmesi yönünde çalışmalar yapılabileceği fikrindeyim." şeklinde konuştu.
Ekonomistler tarafından, Pakistan’ın 2018 yılında 26,7 milyar dolarlık büyüklüğe sahip inşaat sektörünün 2023 yılında 34,9 milyar dolara çıkacağının öngörüldüğünü kaydeden Özdemir, "Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) kapsamındaki altyapı, baraj, yol ve inşaat projelerinde Türk firmalarının daha aktif olarak yer alması gerekiyor. Bugüne kadar, Türk inşaat ve müteahhitlik firmalarımız Pakistan’da 3,4 milyar dolar değerinde olan 68 projede yer aldı. İnşaat sektörüne yönelik olarak, Pakistan’da konut inşaatının sektörün toplam değerinin yüzde 51,3’üne karşılık geldiğini görüyoruz." dedi.
Özdemir, dünyanın en büyük beşinci nüfusuna sahip ülkede, her yıl 700 bin yeni konuta ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, "Altyapı inşaatı alanında Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun etkisi ve Türk iş insanlarımız açısından arz ettiği potansiyele de değinmek gerekir. Koridor kapsamında yabancı firmalar için Pakistan’da özellikle karayolu ve demiryolu altyapısının geliştirilmesi, gelişmiş depolar, katı atık yönetimi, lojistik teknolojileri ve altyapı planlama ve geliştirilmesi gibi alanlarda imkanlar olduğu da ifade ediliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Ekonomik iş birliğinin önemli ayaklarından birisi de savunma sanayi alanındaki iş birliği"
Pakistan’ın enerji sektöründeki hedefinin 2030 yılına kadar toplam enerji kapasitesi içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 30’a, hidroelektriğin payını yüzde 30’a çıkarabilmek olduğunun altını çizen Özdemir şunları kaydetti:
"Pakistan’ın enerji sektöründe yabancı yatırımcılar için LNG ithalatı ve yatırımları, güneş ve rüzgâr enerjisi ile diğer yenilenebilir enerji kaynakları, petrol ve doğal gaz istihsali, elektrik dağıtım ağları ve kömür üretimi teknolojilerinde yatırım imkânları olduğunu gözlemliyoruz.
Ülkelerimiz arasındaki ekonomik iş birliğinin önemli ayaklarından birisi de savunma sanayi alanındaki iş birliğidir. Özellikle devletlerarası anlaşmaların, özel sektörün önünü de açmasıyla Pakistan’da söz konusu sektörde iyi bir pazar elde edeceğimizi görüyoruz."
Özdemir, "Dijital Pakistan" inisiyatifi çerçevesinde Pakistan’ın girişimcilik ekosisteminin hızla gelişmekte olduğunu ve dijitalleşme yolunda önemli adımlar atıldığını ifade ederek, Pakistan’ın bilişim teknolojileri alanındaki ihracatının, son üç yılda yüzde 70 oranında artarak 1 milyar doların üzerine çıktığını dile getirdi.
Türkiye ve Pakistan arasında hassasiyetleri göz önünde bulunduran Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalanmasının ikili ticaret ve yatırım ilişkilerine fayda sağlayacağının ve ticaret ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayacağının her iki ülke iş insanları tarafından da her mecrada dile getirildiğine işaret eden Özdemir, "Türkiye-Pakistan İş Konseyi olarak, Türkiye ve Pakistan arasında ticaret ve yatırım ilişkilerinde öne çıkan sektörlere yönelik, iş insanlarımızın potansiyel fırsatlar hakkında bilgi sahibi olmaları amacıyla faaliyetlerimizi arttırmaya gayret ediyoruz." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com