Ankara
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünden (FAO) yapılan açıklamaya göre, Örgütün, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yürüttüğü ve Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından fonlanan, "ATD Yaklaşımının Ulusal Düzeyde Yaygınlaştırılması Maksadıyla Yukarı Sakarya Havzası'nda Uygulanarak ATD Hedeflerinin Oluşturulmasına Katkıda Bulunulması Projesi" Aralık 2019'da başladı.
Proje, Yukarı Sakarya Havzası'nda arazi tahribatının dengelenmesi için hedef belirleme, planlama ve uygulamaya yönelik model geliştirmeyi amaçlıyor.
ATD yaklaşımı havzada uygulanacak ve ulusal düzeyde yaygınlaştırılacak. Proje, ATD hedeflerini eylemlere çevirecek dönüşüm çalışması olarak görülüyor. Bu kapsamda kurulacak KDS, projenin önemli çıktılarından olacak.
Yukarı Sakarya Havzası'nda uygulanacak KDS ile arazi bozulmasının önlenmesi ve çok sektörlü arazi kullanım planlama süreçlerinin güçlendirilmesi sağlanacak.
KDS'nin oluşturulma süreci yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını koşullarına rağmen proje paydaşları ve ortaklarıyla gerçekleştirilen çevrim içi toplantılarla yürütülüyor.
KDS neler içeriyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı ve paydaşlarla kurulan iş birliğiyle mevcut sistemlerin ve verilerin değerlendirilmesi, paydaşlardan geri bildirimler alınması ve akademisyenlerin sürece dahil edilmesiyle KDS'nin genel çerçevesi oluşturulacak.
FAO teknik desteği ve Tarım Orman Bakanlığı ilgili birimlerinin katkılarıyla kurulacak KDS'nin yönetimini bakanlığın ilgili birimleri yapacak.
KDS'nin tasarımı, karar vericilerin farklı arazi kullanımları ve uygulamaları arasındaki üstünlükleri ve sinerjilerin analiz edilmesini sağlayacak. Sistem, ATD göstergeleri için arazi örtüsü, toprak organik karbon ve toprak verimliliği tanımlanması, test edilmesi ve kalibrasyonunu içerecek.
ATD konsepti doğrultusunda, KDS sadece bazı alanlarda arazide meydana gelen bozulmayı tespit etmek için kullanılmakla kalmayacak, diğer alanlarda da bu bozulmayı telafi etmek için öneriler sunabilecek.
KDS, arazi bozulmasının önlenmesi ve azaltılması, kısmen bozulmuş arazinin iyileştirilmesi ve çölleşmiş arazilerin ıslahı için faaliyetleri bütünleştirmek ve koordine etmek amacıyla ileriye dönük bir süreç olarak tasarlanacak.
Sistemde, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünde mevcut Potansiyel Ağaçlandırma Sahalarının Belirlenmesi Modeli (POS), Türkiye Çölleşme Modeli (TÇM), Toprak Organik Karbon Modeli (TOK), arazi üretkenliğine yönelik Collect Earth yöntemi ve Ulusal Arazi Kullanım Arazi Örtüsü (UASİS) gibi izleme sistemi kullanılacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Projenin Baş Teknik Uzmanı, FAO Arazi ve Su Sorumlusu Sara Marjani Zadeh, daha önceki FAO projeleri ve çalışmalarında Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY) çalışmalarının dokümantasyonunun öneminin vurgulandığını bildirdi.
Ülkelerin SAY yaklaşımını merkeze alan stratejiler geliştirmesinin teşvik edildiğini vurgulayan Zadeh "Gelinen noktada, kurulacak KDS ile arazi bozulmasını önlemek, azaltmak ve tersine çevirmek şeklinde ilerleyen ATD yanıt hiyerarşisiyle uyumlu olarak SAY bilgilerini kanıta dayalı karar verme süreçleri ilişkilendirmek ve bu şekilde ATD hedeflerine ulaşmak mümkün." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com