İSTANBUL (AA) - İTO Bakliyat, Kuruyemiş ve Kuru Meyve Sebze Komitesi Meclis Üyesi Tevfik Dinçer, dünya baklagiller tüketiminin 2030 yılına kadar yüzde 23 artmasını beklendiğini belirterek, "Geleceğe hazırlanan Türkiye ise kendi kendine yeten bir ülke olma yolunda adımlar atıyor." ifadesini kullandı.
Dinçer, yaptığı yazılı açıklamada, dünyada bakliyat ürünlerine olan ilginin gittikçe arttığını kaydederek, hayvansal proteini ikame etme özelliği taşıyan, kalp, kolesterol gibi hastalıklara yol açmayan, insan sağlığına dost baklagillerin üretiminin ülkeler için artık çok daha stratejik hale geldiğini vurguladı.
Dünyadaki nüfus artışına paralel olarak gıdaya olan ihtiyacın arttığına dikkati çeken Dinçer, sağlıklı ve dengeli beslenmedeki önemi artık iyice anlaşılan bakliyat için "geleceğin besini" denilebileceğini aktardı.
Dinçer, gelecekte yaşanması beklenen gıda krizlerine karşı geliştirilecek formülün kendine yetecek üretim seviyesine ulaşmak olduğunu kaydederek, su savaşlarının, gıda krizlerinin gelecek senaryoları içinde çok da uzak olmayan ihtimaller arasında olduğundan bahsetti.
- "Bakliyat üretimi için Türkiye özel bir ülke"
Dinçer, Hindistan'ın bakliyatın hem üretiminde hem tüketiminde dünya birincisi olduğunu kaydederek, dünyadaki üretimin yüzde 25'ini karşılayan Hindistan'ı Kanada'nın takip ettiği bilgisini verdi.
Kanada'nın dünyanın en büyük mercimek ihracatçısı, Arjantin'in fasulye üretiminin lideri olduğunu dile getiren Dinçer, bakliyat ve hububat birlikte el alındığında ABD, Meksika, Kırgızistan, Çin, Rusya, Avustralya, Pakistan, Tayland, Peru, Etiyopya ve Mısır'ı önemli üreticiler arasında saymanın mümkün olduğunu anlattı.
Dinçer, dünya bakliyat üretiminin yüzde 2,5'ini karşılayan Türkiye'nin onuncu sırada yer aldığını ve pek çok üründe ithalatçı konumda olduğunu belirterek, ancak son dönemde üretimin artması konusunda önemli adımlar atıldığını bildirdi.
Pirinç, kırmızı ve yeşil mercimek gibi ürünlerin üretiminin arttığını belirterek, Türkiye'nin bakliyat üretiminde en verimli topraklara, Mezopotamya ovalarına sahip olduğunu bildirdi.
Dinçer, "Dünya baklagiller tüketiminin 2030 yılına kadar yüzde 23 artması bekleniyor. Geleceğe hazırlanan Türkiye ise kendi kendine yeten bir ülke olma yolunda adımlar atıyor." ifadelerini kullandı.
- "Üretimin artması işsizliğe de çözüm olacak"
Tevfik Dinçer, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülke olarak bakliyat üretimi için ihtiyaç duyulabilecek tüm altyapıya sahibiz. Türkiye, coğrafi yapısı, suyu, güneşi, toprağıyla farklı bir ülke. Kanada mercimek üretiminde lider. Dışarıdan bakıldığında belki daha da güzel görünüyor ama bizim mercimeğimiz çok daha lezzetli. Aynı tat değil. Bizimkinin daha fazla şişme oranı, piştikten sonra kabul atmama özelliği, yemeği bir sonraki güne bıraktığınızda lezzetinin bozulmaması gibi pek çok farklılığı bulunuyor.
Dünyada gıda krizlerinden bahsedildiği günümüzde bakliyat üretimini arttırmak aynı zamanda sosyal sorumluluk. Bu krizler başlamadan üretimimizi arttırmalıyız. Tarım, sanayi ve bilgi entegre edilmeli. Üretimin artması bizim gibi yüzde 25'i tarımla ilgilenen bir ülkede işsizliği de önemli bir çözüm kapısı olacaktır."
Dinçer,bakliyat ve meyve-sebzenin sağlıklı beslenmede iki temel sektör olduğuna değinerek, bu iki sektörün İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) tarafından 28 Eylül-1 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek FAV Turkey Meyve Sebze, Kuru Gıda ve Kesme Çiçek Fuarı'nda da yan yana olacağı bilgisini verdi.
