Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) tarafından düzenlenen toplantıya katıldı.
Burada Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreteri ve WALD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman'la görüşen Berger, teşkilatın ve vakfın faaliyetleri hakkında bilgi aldı.
UCLG-MEWA üyesi belediyelerin çalışmalarını anlatan video gösteriminin ardından konuşan Berger, AB'nin üye ve aday ülkelerin yerel yönetim sorunlarıyla ilgili birçok faaliyet yaptığını belirtti.
Türkiye'yle de uzun yıllardır kültür, sanat, yönetim, çevre sorunları, iklim değişikliği gibi alanlarda ortak çalışmalar yürüttüklerini anımsatan Berger, "Yerel yönetim konusu gerçekten çok önemli. Vatandaşların sorunların en yakın birimlerde yani yerel yönetimlerde çözülmesi gerekiyor. Belediyeler bu açıdan sorunların hızlı ve etkin çözümünde önemli bir rol oynuyor. AB de bu perspektifle yerel yönetimler için uzun zamandan beri programlar düzenliyor ve iş birliğini güçlendirmek istiyor. " diye konuştu.
"Türkiye-AB ilişkileri güçlenerek ilerliyor"Berger, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nun davetlisi olarak katıldığı programda da "Türkiye- AB ilişkilerine bakış" başlıklı konferansta konuştu.
Türkiye-AB ilişkilerinin siyasi, ticari ve kültürel alanlarda devam ettiğini belirten Berger, ilişkilerin pozitif seyrine dikkati çekti.
Berger, "Suriye'de askeri çözümden ziyade siyasi çözümün sonuç getireceğini en başından bu yana savunuyoruz. Türkiye de siyasi çözümlere destek vererek ve bu konuda yoğun emek harcayarak bu yönde hareket ediyor. Aynı şekilde geçen yıl patlak veren Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınması krizinde de Türkiye'yle benzer düşünceleri paylaştık. Dün yine ABD Başkanı Donald Trump'ın Golan Tepeleri hakkındaki tweet'inden sonra bakış açımızın Türkiye'ye benzer olduğunu söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.
Türkiye-AB ilişkilerinin zaman zaman negatif yönlü seyrettiğini dile getiren Berger, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Türkiye'deki darbe girişiminin ardından bazı konularda beklentilerden kaynaklanan anlaşmazlıklar oldu. Biz AB olarak Türkiye'de her zaman demokrasinin ve demokratik kurumların güçlü olması için gayret gösterdik ve buna devam ediyoruz. Güvenlik ve hukuk meselelerinde de anlaşmazlıklar olabiliyor. Bazen PKK üyelerinin Avrupa'da varlığı konusunda da anlaşmazlıklar oluyor. AB olarak PKK'yı terör örgütü olarak tanımladığımızı biliyorsunuz. Yine de aramızda birtakım anlaşmazlıklar olsa da son yıllarda ilişkiler güçlenerek ilerliyor. Karşılıklı ticaret hacminin büyüklüğü ve serbest ticaret konusundaki ittifak, dış politika konularındaki ortak düşünceler ilişkilere olumlu etki yapıyor. Ortak noktaların artması için çalışıyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com