Türkan Saylan’ın Ergenekon soruşturması kapsamında evi arandığında penceresinden el salladığı Arnavutköy’deki evi, çocukları tarafından satılığa çıkarıldı. Evin satılmasını istemeyenler ise, ’Türkan Saylan Çağdaş Kadınlar Müzesi’ olmasını talep ediyor.
Yoğun çalışma temposunu iki günlüğüne geride bırakarak dinlenmek için Selçuk’a gelen ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl, tüm Türkiye’ye çağrı yaptı. Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Ergenekon soruşturması kapsamında evi arandığında penceresinden el salladığı Arnavutköy’deki evinin çocukları tarafından satılığa çıkması nedeniyle toplumun bu eve sahip çıkmasını Selçuk’tan yaptığı çağrı ile duyuran Kızıl, “Toplumun Türkan Saylan’a borcu olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden evin müze yapılmasını istiyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarından destek olmalarını istiyoruz. Bu evin Türkan Saylan Çağdaş Kadınlar Müzesi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
"2 MİLYON DOLAR GİBİ BİR RAKAM İSTENİYORDU"
Evi almak için dernek olarak bütçelerinin yetmediğini kaydeden ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl, şunları söyledi: “Çocukları kendilerine miras kalmış olan özel mülkü gereksinimleri doğrultusunda satmak istiyorlar. Türkan Hoca gerçekten topluma mal olmuş bir insan olduğu için evi de yok olmamalı, yaşamalı. Bu toplumun Türkan Saylan’a borcudur diye düşünüyorum. Onun için Türkan Hocamızın çocukları ile irtibata geçtik. 2 milyon dolar gibi bir rakam isteniliyordu. Ancak, baktığımızda bu bizim için olanaksız bir rakamdı. Derneğin ekonomik varlığı koşullu ve belli projeler çerçevesinde kullanılması gerekiyor. Onun için şuan alamayacağımızı kendilerine ifade ettik."
Söz konusu evin aynı zamanda tarihi bir eser olduğuna dikkat çeken Kızıl, evin tadilatı için de ciddi bir para gerektiğini söyledi. Evin müze yapılması için Türkiye’deki kamu kurum ve kuruluşlarından destek olmaları konusunda çağrıda bulunan Kızıl sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzecilik konusunda profesyonel bir anlayışla sahip çıksalar, biz de belge ve objelerle destek versek çok güzel olur. Mesela Türkan Saylan Çağdaş Kadınlar Müzesi olsa. Cumhuriyet tarihinde, çağdaşlaşma yolunda emek vermiş, bu konuda kilometre taşları olan kadınlar da olsa orada; ne kadar güzel bir şey olurdu. Özellikle ’Cumhuriyet’e sahip çıkıyoruz, Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkıyoruz’ dediğimiz noktada tarihsel anlamda da bu kadınlara karşı ve başta Türkan Saylan olmak üzere adlarını yaşatmak konusunda iyi bir adım olur diye düşünüyorum."
"ÇOCUKLARI DA BU EVİN SATILMASINI İSTEMEZ"
Prof. Dr. Türkan Saylan’ın çocuklarının da annelerinden kalan bu evin satılmamasını arzu ettiklerine inandığını kaydeden Kızıl, “Ama tabi ki onlar adına ben konuşamam. Ancak, evin satın alınıp tadilat edilmesi için yaklaşık 8 milyon liraya ihtiyaç var. Ayrıca müze olacaksa profesyonel bir şekilde yapılması lazım. Sadece mülkü satın almakla bitmiyor. İçinin doldurulması, işletilmesi ve korunması gerekiyor. Onun için diyorum ki; bu konuda önde olan kurum ve kuruluşlarımız buranın müze olabilmesi için bu çağrımızı dikkate alsalar ve sahip çıksalar ne kadar güzel olur” dedi.
Bu evinin kendileri için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Kızıl şu ifadeleri kullandı: “Türkan Saylan Hoca’nın evi bizler için çok değerli ve önemli ama ben şuna inanıyorum ki; Türkan Saylan sadece topluma eğitim ve sağlık alanında yararlı olmak için çalışmış. Bunun karşılığında da değil teşekkür almak, resmi kurumlar tarafından üzerine bir de bedel ödettirilmiş bir insandır. Bu yüzden Türkan Saylan’a toplumun bir borcu var. Belki bu borç kısmen de olsa böyle bir destek ile ödenmiş olur. Bu bir vefa, vicdan ve hoşgörüdür. Binlerce öğrencinin karşılıksız okutulduğu toplumun bir borcudur diye düşünüyorum."
(İHA)
Yoğun çalışma temposunu iki günlüğüne geride bırakarak dinlenmek için Selçuk’a gelen ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl, tüm Türkiye’ye çağrı yaptı. Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Ergenekon soruşturması kapsamında evi arandığında penceresinden el salladığı Arnavutköy’deki evinin çocukları tarafından satılığa çıkması nedeniyle toplumun bu eve sahip çıkmasını Selçuk’tan yaptığı çağrı ile duyuran Kızıl, “Toplumun Türkan Saylan’a borcu olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden evin müze yapılmasını istiyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarından destek olmalarını istiyoruz. Bu evin Türkan Saylan Çağdaş Kadınlar Müzesi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
"2 MİLYON DOLAR GİBİ BİR RAKAM İSTENİYORDU"
Evi almak için dernek olarak bütçelerinin yetmediğini kaydeden ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl, şunları söyledi: “Çocukları kendilerine miras kalmış olan özel mülkü gereksinimleri doğrultusunda satmak istiyorlar. Türkan Hoca gerçekten topluma mal olmuş bir insan olduğu için evi de yok olmamalı, yaşamalı. Bu toplumun Türkan Saylan’a borcudur diye düşünüyorum. Onun için Türkan Hocamızın çocukları ile irtibata geçtik. 2 milyon dolar gibi bir rakam isteniliyordu. Ancak, baktığımızda bu bizim için olanaksız bir rakamdı. Derneğin ekonomik varlığı koşullu ve belli projeler çerçevesinde kullanılması gerekiyor. Onun için şuan alamayacağımızı kendilerine ifade ettik."
Söz konusu evin aynı zamanda tarihi bir eser olduğuna dikkat çeken Kızıl, evin tadilatı için de ciddi bir para gerektiğini söyledi. Evin müze yapılması için Türkiye’deki kamu kurum ve kuruluşlarından destek olmaları konusunda çağrıda bulunan Kızıl sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzecilik konusunda profesyonel bir anlayışla sahip çıksalar, biz de belge ve objelerle destek versek çok güzel olur. Mesela Türkan Saylan Çağdaş Kadınlar Müzesi olsa. Cumhuriyet tarihinde, çağdaşlaşma yolunda emek vermiş, bu konuda kilometre taşları olan kadınlar da olsa orada; ne kadar güzel bir şey olurdu. Özellikle ’Cumhuriyet’e sahip çıkıyoruz, Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkıyoruz’ dediğimiz noktada tarihsel anlamda da bu kadınlara karşı ve başta Türkan Saylan olmak üzere adlarını yaşatmak konusunda iyi bir adım olur diye düşünüyorum."
"ÇOCUKLARI DA BU EVİN SATILMASINI İSTEMEZ"
Prof. Dr. Türkan Saylan’ın çocuklarının da annelerinden kalan bu evin satılmamasını arzu ettiklerine inandığını kaydeden Kızıl, “Ama tabi ki onlar adına ben konuşamam. Ancak, evin satın alınıp tadilat edilmesi için yaklaşık 8 milyon liraya ihtiyaç var. Ayrıca müze olacaksa profesyonel bir şekilde yapılması lazım. Sadece mülkü satın almakla bitmiyor. İçinin doldurulması, işletilmesi ve korunması gerekiyor. Onun için diyorum ki; bu konuda önde olan kurum ve kuruluşlarımız buranın müze olabilmesi için bu çağrımızı dikkate alsalar ve sahip çıksalar ne kadar güzel olur” dedi.
Bu evinin kendileri için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Kızıl şu ifadeleri kullandı: “Türkan Saylan Hoca’nın evi bizler için çok değerli ve önemli ama ben şuna inanıyorum ki; Türkan Saylan sadece topluma eğitim ve sağlık alanında yararlı olmak için çalışmış. Bunun karşılığında da değil teşekkür almak, resmi kurumlar tarafından üzerine bir de bedel ödettirilmiş bir insandır. Bu yüzden Türkan Saylan’a toplumun bir borcu var. Belki bu borç kısmen de olsa böyle bir destek ile ödenmiş olur. Bu bir vefa, vicdan ve hoşgörüdür. Binlerce öğrencinin karşılıksız okutulduğu toplumun bir borcudur diye düşünüyorum."
(İHA)