Genel

Türk ordusu bir asır önce de Tel Abyad ve Rasulayn'ı işgalden kurtardı

Türk ordusunun Milli Mücadele döneminde, hukuksuz işgal edilen Tel Abyad ve Rasulayn'ı ülke sınırlarının güvenliği için kontrol altına aldığı, tarihi belgelere yansıdı.

Türk ordusu bir asır önce de Tel Abyad ve Rasulayn'ı işgalden kurtardı
10-11-2019 15:15

ANKARA (AA) - Türk Silahlı Kuvvetlerince sürdürülen Barış Pınarı Harekatı ile gündeme gelen Tel Abyad ve Rasulayn'ın Misakımilli sınırlarında olduÄŸu, tarihçi yazar Enes Demir tarafından kaleme alınan "Yeni Belgeler Işığında Vazgeçilmeyen Topraklar Misak-ı Milli" adlı kitapta yer aldı.

Demir, Tel Abyad ve Rasulayn'da Türk ordusunun yaklaşık bir asır öncesinde de aynı mücadeleyi verdiÄŸini kitabındaki tarihi belgeler üzerinden AA muhabirine anlattı.

Barış Pınarı Harekatı'nın Türkiye'nin güvenliÄŸi açısından önemini dile getiren Demir, "Fırat'ın doÄŸusunda bugün YPG/PYD'nin sözde devlet kurma hayali olan sahalar, 30 Ekim 1918 Mütarekesi imzalandığında Osmanlı ordusunun kontrolündeki vatan topraklarıydı. Ancak ateÅŸkes sonrası tıpkı Antep, Adana, Hatay, MaraÅŸ ve Urfa gibi buralar da Fransızlar tarafından hukuksuz olarak iÅŸgal edildi. Üstelik bu iÅŸgaller 1919'da vuku buldu ve Osmanlı'nın en son iÅŸgal edilen vatan toprakları Tel Abyad, Rakka ve Rasulayn çevresiydi." diye konuÅŸtu.

Milli Mücadele Anadolu'da baÅŸlayınca, özellikle Tel Abyad ve Rasulayn'ın da içinde bulunduÄŸu Rakka ve çevresindeki halkın büyük çoÄŸunluÄŸunun Türkiye'ye baÄŸlılık gösterdiÄŸinin tarihi belgelere de yansıdığını dile getiren Demir, ÅŸöyle devam etti:

"Tel Abyad, Mondros Mütarekesi sonrası Ä°ngilizler tarafından haksız olarak 16 Mart 1919'da iÅŸgal edilmiÅŸti. Tel Abyad'ın iÅŸgalinden sonra Urfa'yı almak için 500 Ä°ngiliz piyadesi buradan hareket etmiÅŸ ve 25 Mart 1919'da Urfa'yı iÅŸgal etmiÅŸti. Ekim 1919'dan itibaren ise Fransızlar, Ä°ngilizlerin bu bölgeyi kendilerine bırakması sonucu önce Tel Abyad'ı, ardından da Urfa'yı iÅŸgale giriÅŸmiÅŸlerdi. Birçok bölgede olduÄŸu gibi Tel Abyad'da da milli direniÅŸ ve kuvva harekatı vuku bulmuÅŸtu. Bu baÄŸlamda 1920 yılının baÅŸlarından itibaren Türk müfrezeleri, Tel Abyad'ı ve bölge halkını Fransız iÅŸgalinden kurtararak kontrolü saÄŸlamışlardı. Nitekim 3 Åžubat 1920 tarihli belgede Tel Abyad'da Türk birliklerinin kontrolü saÄŸladığını görebiliyoruz."

Demir, Tel Abyad'ın Fransız işgalinden kurtulması ve ardından Fransızların batıya doğru takip edilmesi neticesinde, Aynul Arap'taki Fransız birliğinin kuşatıldığını anlattı.

Bunun üzerine Halep'teki ana garnizonlarından stratejik önemi haiz demir yolu vasıtasıyla lojistik ve ikmal desteÄŸi alamayan ve Tel Abyad'ın alınması nedeniyle Halep-Urfa yolunu kullanamayan Urfa'daki iÅŸgalci Fransız askerlerinin moralinin bozulduÄŸunu belirten Demir, "Urfa'daki ÅŸanlı Kuvayımilliye mücadelesiyle 11 Nisan 1920'de Urfa'da iÅŸgalden kurtulmuÅŸtur. Dolayısıyla Urfa'nın iÅŸgalden kurtarılmasında Tel Abyad'ın Fransızlardan alınmasının kritik payı vardır." deÄŸerlendirmesini yaptı.

Rasulayn'ın da Mondros Mütarekesi sonrası haksız iÅŸgal edilen vatan topraklarından biri olduÄŸuna iÅŸaret eden Demir, ÅŸunları kaydetti:

"Buranın Ä°ngilizler tarafından iÅŸgal edileceÄŸi haberinin alınması üzerine Rasulayn'ın yerel halkı olan Arap aÅŸiretleri ve Çerkezler/Çeçenler, Ä°ngiliz iÅŸgaline karşı büyük tepki göstermiÅŸ ve direniÅŸe geçmiÅŸlerdi. Ä°ngilizlerden bir müddet sonra 1919'un kasım ayında Fransızlar, Rasulayn'ı iÅŸgal etmek üzere harekete geçmiÅŸlerdi. Bunu haber alan yerel halk büyük tepki gösterdi. Bu kapsamda 14 Kasım 1919'da Rasulayn halkı, Sivas Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti BaÅŸkanlığına telgraf çekmiÅŸlerdi. Rasulayn halkı, bu telgrafta iÅŸgali kınadıklarını ve devlete baÄŸlı olduklarını belirtmiÅŸti."

O dönem için Fransız ordusundaki paralı lejyon Ermeni askerlerinin, iÅŸgal edilen Tel Abyad ve Rasulayn gibi bölgelerde halka zulmettiÄŸini dile getiren Demir, Türk ordusunun bölgeyi iÅŸgalden, yerel halkı da zulümden kurtardığını vurguladı.

Demir, bugün de PYD-YPG gibi terör örgütünün, büyük güçlerin desteÄŸiyle bölge halkına zulmedip Türkiye'ye tehdit oluÅŸturması karşısında Barış Pınarı Harekatı'nın düzenlediÄŸini, bu bakımdan harekatın Türk tarihi mirası ve Ä°stiklal Harbi'nde benimsenen "tehlikeyi kaynağında bertaraf etme" stratejisine benzediÄŸine iÅŸaret etti.

"Rasulayn halkı, işgallere karşı silahlı direnişi başlatmıştı"

Rasulayn'da halkın iÅŸgale tepkisinin sadece protestolarla sınırlı kalmadığını, halk ve aÅŸiretlerden oluÅŸan Kuvayımilliye birlikleriyle El-Cezire cephesine baÄŸlı müfreze birliklerinin 1920'den itibaren ÅŸehrin iÅŸgalden kurtarılmasına yönelik faaliyet gösteremeye baÅŸladığını anlatan Demir, "Osmanlı Devleti'ne baÄŸlı Rasulayn halkı, iÅŸgallere karşı silahlı direniÅŸi baÅŸlattı ve 500 civarı süvari ile piyadeden oluÅŸan bir kuvvet meydana getirerek Kuvaymilliye'nin emrine girdi. Milli birlikler, mayısta Rasulayn'ı almak üzere Fransızlara karşı taarruza baÅŸladı. Bu taarruzlar sonucu milli müfrezeler, 1920'nin ikinci çeyreÄŸinden itibaren Rasulayn'da kontrolü saÄŸladı." bilgisini verdi.

Demir, 1921 baÅŸlarında ÅŸehirde, 4'üncü bölüÄŸe baÄŸlı Türk askerlerinin olduÄŸunun, bölüÄŸün yayalar kısmının da Yüzbaşı Aziz Efendi tarafından kumanda edildiÄŸinin kayıtlardan anlaşıldığını söyledi.

Bölgenin demografik yapısına da deÄŸinen Demir, "Tel Abyad ve Rasulayn nüfusu içinde, iddia edildiÄŸi gibi ve terör örgütünün yalan ve maniple haberlerle yaydığı üzere çoÄŸunlukla Kürtler bulunmuyordu. Operasyon sahası içerisindeki yerleÅŸim yerlerinde hem tarihi süreçte hem de günümüzde çoÄŸunlukla Araplar, Tel Abyad'da az sayıda Türkmen ve Kürt, Rasulayn'da ise yine az sayıda Kürt, Çerkez ve Hristiyanlar bulunuyordu." deÄŸerlendirmesini yaptı.

Rasulayn'ın bölgedeki bir harekat merkezi olarak da önemli yer tuttuÄŸunu, El-Cezire cephesinin önemli ve stratejik harekat noktalarından biri konumunda olduÄŸunu belirten Demir, 20 Ekim 1921'de tüm mücadelelere raÄŸmen Türkiye ve Fransa arasında imzalanan Ankara AnlaÅŸması sonrasında Türk ordusuna mensup birliklerin El-Cezire bölgesinden çekilmeye baÅŸladığını kaydetti.

Bu çekilmenin ÅŸehrin tren yolunun güneyinde kalması nedeniyle Tel Abyad, Rasulayn ve Fırat'ın doÄŸusundaki alanlarda gerçekleÅŸtiÄŸine dikkati çeken Demir, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Türk ordusu, bugünkü Türkiye sınırlarına kuzey istikametine çekilirken, Fransız ordusu ise iÅŸgali altındaki Gaziantep, Kilis, Osmaniye, Mersin ve Adana'dan çekilmiÅŸtir. Böylece bir bakıma vatan toprakları arasında dönemin ÅŸartları gereÄŸi birinden fedakarlık etme ve yer deÄŸiÅŸtirme olmuÅŸtur. Ä°lk olarak cephe kumandanı Akif Bey tarafından Genelkurmay BaÅŸkanlığına gönderilen 26 Aralık 1921 tarihli belgede, 1 Ocak 1922 itibarıyla Rasulayn'ın tahliyesinin emredildiÄŸi bildirilmiÅŸtir. Genelkurmay BaÅŸkanlığının onayıyla ÅŸehirdeki Türk birlikleri, bu emir gereÄŸi 1 Ocak 1922'de ÅŸehri terk etmiÅŸtir."

Tarihi belgeler

Bölgeye iliÅŸkin tarihi belgeler arasında Türk ordusu ve Kuvayımillliye'nin Tel Abyad'ı Fransız iÅŸgalinden kurtardığına dair Diyarbakır'dan Ankara'daki karargaha gönderdiÄŸi harp raporu da bulunuyor.

Rasulayn halkının Ä°ngiliz iÅŸgaline karşı tepkisi ve Osmanlı Devleti'ne baÄŸlılığına dair Mayıs 1919 tarihli resmi yazı, Rasulayn halkının Fransız iÅŸgal giriÅŸimi öncesi, Kasım 1919'da asker toplayarak Osmanlı hükümetine baÄŸlılıklarını ve vatan uÄŸrunda canlarını fedaya hazır olduklarını bildirdiklerine dair arÅŸiv kaydı dikkati çekiyor.

Muhabir: Yıldız Nevin GündoÄŸmuÅŸ

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER