Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından 17 Ekim'de "Birinci Dünya Savaşı'ndan Milli Mücadele Yıllarına Türk Esirlerinin Esaret Hikayesi" konferansı düzenlenecek.
Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda yapılacak konferansa Türk Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, Prof. Dr. Bingür Sönmez, Prof. Dr. Fatma Ürekli konuşmacı olarak katılacak. Hayriye Savaşçıoğlu da "Vatana Giderken Heimei Maru" belgeselinin gösterimini yapacak.
Konferansa ilişkin açıklama yapan Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Ürekli, Tarih Konuşuyor Konferansları dizisinin ekim ayı konu başlığının "Birinci Dünya Savaşı'ndan Milli Mücadele Yıllarına Türk Esirlerinin Esaret Hikayesi" olduğunu belirtti.
Birinci Dünya Savaşı'nda Türk ordusunun üç kıtada farklı cephelerde çetin mücadeleler verdiğini aktaran Prof. Dr. Ürekli, savaş sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi'nin ise Türk milleti açısından çok ağır şartlar taşıdığını dile getirdi.
Sarıkamış Harekatı, Kafkas ve Galiçya cephelerindeki muharebelerde çok sayıda Türk askerinin Ruslar tarafından esir alındığını belirten Ürekli, bu savaşın en dramatik taraflarından birisinin de Türk esirlerinin durumu olduğunu vurguladı.
Ürekli, esirlerin, Hazar Denizi'ndeki Nargin Adası'ndan, Sibirya'da Krasnoyarsk ve Vladivostok'a kadar oldukça geniş bir coğrafyada dağınık olarak tutulduğunu anlatarak, mütareke sonrasında işgalci güçlere karşı Anadolu'da Milli Mücadele hareketi devam ederken, bir yandan da Türk esirlerin iadelerinin sağlanması için mücadele verildiğini kaydetti.
Konferansta, tarihin en acı ve karanlık kalmış sayfalarından Nargin esir kampındaki sivil ve esirlerin durumu, kampın şartları, Azerbaycan Türklerinin esirler için fedakarlıkları, kısaca o dönemde yaşananların birbirinden çarpıcı gerçek hikayesinin belgeseller ve fotoğraflarla anlatılacağını belirten Ürekli, şunları anlattı:
"Yine Türk ordusunun Sakarya nehri kıyılarına çekildiği, Kurtuluş Savaşı'nın en karanlık günlerinde, Sibirya'nın soğuğunda esir kamplarında yıllarca kaldıktan sonra Vladivostok'tan Japon gemisiyle İstanbul'a teslim için yola çıkan bir kısım Türk esirlerin bu defa Yunanlar tarafından esir alınmak istenmesinin hikayesi de çok hazindir.
Sibirya'da başlayan, Asinara Adası'nda devam eden esaret, nihayet Türk Kızılay'ın yoğun diplomatik temasları neticesinde Ümid Vapuru ile İstanbul'a dönüşleriyle sona ermişse de bu defa esirlerden üst rütbeli askerler yeniden vatan savunmasında görev almış, Türk Kurtuluş Savaşı'nın en zorlu safhasında mücadelelerine devam etmişlerdir."
Prof. Dr. Fatma Ürekli, konferansta ayrıca Türkiye, Japonya ve esir kamplarında çekimleri yapılan tarihi kayıtlara dayalı hazırlanan, Vladivostok'tan İstanbul'a teslim için Japon gemisi Heimei Maru ile yola çıkan Türk esirlerin tahammül sınırlarını aşan mahrumiyet ve sıkıntılara nasıl katlandıklarını, ne yeyip içtiklerini, neler hissettiklerini yazılı ve görsel kayıtlar ışığında yansıtan tarihi belgeselin gösteriminin yapılacağını bildirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com