Kültür Sanat

Türk edebiyatının ölümsüz ismi: Yakup Kadri

Şiirden makale ve denemeye, romandan tiyatro oyununa kadar pek çok edebiyat türünde eserler veren ve "Yaban" romanıyla hafızalara kazınan Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun vefatının üzerinden 45 yıl geçti.

Türk edebiyatının ölümsüz ismi: Yakup Kadri
13-12-2019 20:02

Ankara

Şiirden makale ve denemeye, romandan tiyatro oyununa kadar pek çok edebiyat türünde önemli eserler veren Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk basın hayatında da iz bıraktı.

Kahire'de 27 Mart 1889'da doğan, öğreniminin bir bölümünü Manisa ve İzmir'de, bir bölümünü Mısır'da sürdüren Karaosmanoğlu, İstanbul'da hukuk eğitimi aldı.

İsviçre'de 1916-1919'da tüberküloz tedavisi gören ve İstanbul'a döndüğünde İkdam gazetesi yazarı olarak Milli Mücadele'yi destekleyen yazılar kaleme alan Karaosmanoğlu, bu yazılarından dolayı 1921'de Ankara hükümetinin çağrısı üzerine Anadolu'ya geçti.

Savaştan sonra Tedkik-i Mezalim Heyeti'nde görevli olarak Kütahya, Simav, Gediz, Eskişehir, Sakarya civarını dolaşan Karaosmanoğlu, Mardin (1923-1931) ve Manisa (1931-1934) milletvekilliği yaptı.

Karaosmanoğlu, milletvekilliği süresince Hakimiyet-i Milliye, Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleriyle imtiyaz sahipliğini yaptığı Kadro dergisinde edebi ve siyasi yazılar kaleme aldı.

Yakup Kadri 1934'ün sonlarından itibaren Tiran, Prag (1935-1939), Lahey (1939-1940), Bern (1942-1949), Tahran (1949-1951) ve tekrar Bern (1951-1954) elçilik görevlerinde bulundu.

Türkiye'ye emekli olduğu 1955'te dönen Karaosmanoğlu, 1961'de Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili seçildi. 1962'de Atatürk ilkelerinden uzaklaştığını öne sürerek partisinden ayrılan, 1965'te siyasi hayata tamamen veda eden Karaosmanoğlu'nun son resmi görevi Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı oldu.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 13 Aralık 1974'te arkasında birçok edebiyat eseri bırakarak Ankara'da yaşama veda etti.

Toplumun ve milletin malı olan sanatı benimsedi...

Edebi hayatı, Fecr-i Ati'ye girmesiyle başlayan Yakup Kadri'nin yayımlanan ilk eseri "Nirvana" adlı piyes oldu. Daha çok eleştirileriyle tanınan Karaosmanoğlu'nun çeşitli yazıları Çığır, Dergah, Genç Kalemler, Güzel Sanatlar Mecmuası, Hayat, İctihad, İnci, Jale, Meydan, Muhit, Musavver Muhit, Musavver Eşref, Musavver Hale, Peyam-ı Edebi, Nevsal-i Milli, Resimli İstanbul, Rübab, Servet-i Fünun, Şebab, Şiir ve Tefekkür, Tercüman, Tercüman-ı Hakikat, Türk Yurdu, Varlık, Yeni İstanbul, Yeni Mecmua, Yeni Nesil gibi gazete ile dergilerde çıktı.

Edebi hayatının başlarında ferdiyetçi sanat anlayışına sahip olan Karaosmanoğlu, işgal yıllarından sonra bağımsız sanat davası yerine, bir toplumun ve milletin malı olan sanatı benimsedi. Karaosmanoğlu, bu düşüncenin sonucu olarak özellikle romanlarında Sultan Abdülmecid devrinden 1950'lerin Türkiye'sine kadar geçen yüzyıl içindeki tarihi olayları ve sosyal değişmeleri ele aldı.

Yakup Kadri'nin mensur şiir tarzı denemeleri başta olmak üzere eserlerinde, tasavvufi hikmetler, Kitab-ı Mukaddes'ten kıssalar, Yunus Emre, Fuzuli, Karacaoğlan gibi yerli şairlerin yanında Ibsen, Maeterlinck, Proust, Nietzsche, Bergson gibi Batılı yazar ve filozofların etkileri dikkati çekiyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER