Buenos Aires
Arjantin'de Türk dizilerini tutkuyla izleyen Perfil Gazetesi İnternet Sitesi Genel Editörü Ursula Ures Poreda, "Arjantin'in genel olarak Türk kültürüyle çok bağlantısı yok ve Türkiye'de ne yapılır, insanlar nasıldır pek bir bilgimiz yoktu. Dizilerle edebiyat ve güzel mekanlar gibi birçok şey keşfetmeye başladım ve daha çok araştırdım." dedi.
Ures, Arjantin'in başkenti Buenos Aires'teki Perfil Gazetesi merkezinde, Türk dizilerine dair izlenimlerini değerlendirdi.
Türk yapımlarını ailesinin evinde gördükten sonra izlemeye başladığını belirten Ures, "Binbir Gece benim için büyük bir deneyim oldu, burada bir kanalda yayınlanıyordu ve reyting patlaması yaşadı." ifadesini kullandı.
Arjantin'in genel olarak Türk kültürüyle çok bağlantısının bulunmadığını dile getiren Ures, şöyle devam etti:
"Türkiye'de ne yapılır, insanlar nasıldır pek bilgimiz yoktu. Dizilerle edebiyat ve güzel mekanlar gibi birçok şey keşfetmeye başladım ve daha çok araştırdım.
Arjantin kanallarında birçok Türk dizisi yayınlandı. Arjantin'deki en önemli kanallarından birinin program listesinin yüzde 70'ini Türk dizileri oluşturuyordu.
Sonra Netflix'tekileri izledim ve hangi aktör başka nerelerde yol almış onlara bakıyordum. Halit Ergenç, Okan Yalabık, Çetin Tekindor... Benim için bir araştırma çalışması oldu."
"Türk dizilerinde olan şey, uzun zamandır görmediğimiz kaliteli sahneler"
Türk yapımlarını diğerlerinden ayırt eden özelliğinin televizyonda uzun zamandır görmedikleri kaliteli sahneler olduğuna belirten Ures, "Bir de her dizinin kendine özgü oluşu. Mesela Binbir Gece'de boğaz görünüyor. Muhteşem Yüzyıl izlediğimiz diğer tarihi dizilere nazaran, kostümüyle, dış çekimiyle harikaydı." ifadelerini kullandı.
Ursula Ures Poreda yapımların kaliteli içeriğe sahip olduğunu yineleyerek şunları söyledi:
"Geçmişte Meksika dizileri çok ünlüydü. Başroldeki kız çok fakir, çöpü karıştırıyor ama saç modeli düzgün, makyajlı bu inanılması güç bir şey. Ama Türk dizilerinde her şey inandırıcı. Kadınlar aşırı estetikli değil, çok fazla makyaj yapmıyor, aşırı dekolteli giyinmiyor, aşk sahneleri cinsellik içermiyor.
Ayrıca Türk dizilerinde şiddet grafiği çok belirli. Fatmagül'ün Suçu Ne dizisinde, başrol oyuncusu, kendisine cinsel şiddet uygulayanlardan birisiyle evlenmek zorunda kalıyordu mesela bu çok dikkat çekiciydi. Bir de Arjantin gibi tarihinde cinsel şiddetin görüldüğü ülkelerde, bir erkeğin namus cinayetine karşı bir kadını korumaya çalışması çok dikkat çekiyor."
"Arjantin'de Topkapı Sarayı gibi mekanları anlatan programları yapıldı"
Ures, Türk yapımlarından önce Türkiye hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığını belirterek, "Ülkenin bir kısmının Avrupa'da olduğunu, Türkçe konuşulduğunu biliyorduk ama Arapçadan farkını bilmiyorduk. Türkler iyi kahve ve ticaret yapmalarıyla ünlülerdi. Günümüzde geçen dizilerle Türkiye'den Orhan Pamuk, Nazım Hikmet gibi isimleri görmek, farklı şeyler araştırmamı sağlıyor. Böylece tanımadığımız bir ülkeyi keşfetmeye başladık" dedi.
"Arjantin'de önemli bir kanalın program listesinin yarısından çoğu Türk dizileri olunca, dizi sektörü itiraz etti ve yerel üretimi desteklemeye çağırdı." diyen Ures, ama izleyiciye "Türk dizisi mi Arjantin dizisi mi?" diye sorulduğunda da Türk dizilerini seçeceğini belirtti.
Ures Türk yapımlarından sonra ülkeye olan turistik ilginin arttığına dikkati çekerek, Arjantin'de Topkapı Sarayı gibi tarihi mekanları anlatan programların yapıldığını kaydetti.
Bu yapımların Arjantin halkını olumlu yönde etkilediğinin altını çizen Ures, "Türk dizileri, Arjantin halkının gönlünü fethetti. Bu dizileri, Arjantin kanalları mahvetti, yayın saatlerini değiştirdi, kesti ama reytingleri hiç düşmedi. Vatanım Sensin dizisinin saatlerini sürekli değiştirdiler ve reytingler düşmedi, insanlar izlemeye devam etti" dedi.
"Türk dizileri sosyal medyada da yankı uyandırdı"
Ursula Ures Poreda en sevdiği dizinin Muhteşem Yüzyıl olduğunu, kendisini tam anlamıyla hayran bıraktığını anlatarak şunları kaydetti:
"Çünkü Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıldığı dönem harici, hiçbir fikrimizin olmadığı Türk tarihini bize anlatıyordu. Dizideki tarihle, gerçek tarih uyuşuyor mu bilmiyorum ama dizideki tarihi yapı çok ayrıntılıydı.
Böylece bir imparatorluğun tarihini anlayabiliyorum. Şimdi insan bilmek istiyor, Hürrem'in yaptığı yardımlar ne durumda, mezarı nerede? Yani şunu söylemek istiyorum; Topkapı Sarayı'na gidip bir kahve içip 'Belki de buradan Mahidevran geçti.
Benim favori karakterim Pargalı İbrahim. Onun iyi yanı sultana olan sadakati, bir de onun düşmanlara karşı acımasız bir yönü var tabii. Onu öldürdüklerinde aşırı derecede ağlamıştım."
Ures, Türk yapımlarından sonra internette birçok araştırma yaptığını ve evinde Türk tariflerini denediğini dile getirdi.
Türk dizilerinin sosyal medyada da yankı uyandırdığına dikkati çeken Ures, "Özellikle Twitter'da 'fandom' denilen, dizideki karakterler adına açılmış hesaplar var. Kendi aralarında bölümler hakkında etkileşime geçiyor ve akım oluşturuyorlar. Bu şekilde televizyon reytinglerinin ötesinde ortaya bir topluluk çıktı. Hatta ben bir bölümü kaçırdığımda önce bu hesaplardan bakıyorum neler olduğuna, sonra internetten izliyorum." dedi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com