Türkiye'nin yakın tarihine önemli tanıklıklar yaparak meslek hayatına birçok başarı sığdıran Birand'ın hayatını kaybetmesinin üzerinden 6 yıl geçti.
Milliyet gazetesinde 1964 yılında başladığı mesleğine aşkla bağlılığı, tarafsızlığı ve güler yüzüyle toplumun her kesimine dokunmayı başarabilen Birand, mesleğinin Türkiye'deki öncülerinden oldu.
Mehmet Ali Birand, meslekte yetiştirdiği gazetecilerle de Türk basın tarihine önemli katkıda bulundu.
Duayen gazeteci Birand, Mithat Bereket, Çiğdem Anat, Ali Kırca, Deniz Arman, Cüneyt Özdemir, Rıdvan Akar, başta olmak üzere, çok sayıda gazeteciyi yetiştirdi.
Milliyet macerasıyla 1964 yılında mesleğe girdi
İstanbul'da 1941 yılında dünyaya gelen Birand, ilkokulu Erenköy Zihnipaşa'da tamamladıktan sonra 1955 yılında girdiği Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu.
Birand, İstanbul Üniversitesi Filoloji Fakültesi'nde Fransızca bölümüne girerek eğitimini sürdürdürdü.
Tedavi için Londra'ya giderken okul yıllarında tanıştığı Abdi İpekçi, Milliyet'in Londra muhabirliğini verdiği Birand'a, "İlginç şeyler bulursan mektupla bize bildirirsin" diyerek mesleğe ilk adımını atmasını sağladı.
Londra'da bir yandan ameliyat sürecini tamamlarken, bir yandan dil eğitimi alan Birand, 1964 yılının temmuz ayında döndüğü Türkiye'de, Milliyet gazetesinde işe başladı.
Birand, Milliyet gazetesinde çalışırken karşılaştığı eşi Cemre Birand'la 1971 yılında evlendi.
Daha sonra Milliyet gazetesinin Brüksel'deki muhabiri olarak uzun yıllar meslek hayatını burada sürdüren Birand, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından Washington, Atina, Strazburg'a giderek haberler yapmaya başlayıp adından söz ettirdi.
Şöhretin kapısı "32. Gün" ile açıldı
Meslek hayatında önemli bir yenilik yaparak televizyon dünyasına giren Birand, 1985'te "32.Gün" adıyla aylık bir haber programını başlattı.
Gazeteci-yazar Mehmet Ali Birand, bu sayede geniş kitlelere ulaşan uluslararası ilişkileri ele alıp yabancı devlet adamlarını konuk eden programıyla oldukça ilgi gördü, program şöhrete taşınmasına vesile oldu.
Brüksel'de geçirdiği uzun yıllarda, meslek hayatına önemli olaylar sığdıran Birand, 1991 yılında eşi Cemre ve ilkokulu bitiren oğlu Umur Birand'la birlikte yeniden İstanbul'a döndü.
"Hayatımda hiçbir zaman bu kadar acı çekmemiştim"
28 Şubat süreci ve Kürt sorunuyla ilgili gelişmeleri farklı bir gözle değerlendirmesi nedeniyle ismi, hazırlanan ve dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir tarafından imzalanan "Andıç" belgesinde geçen Birand'ın, çalıştığı gazetedeki işine son verildi ve televizyondaki programı durduruldu.
Bunu, "Hayatımda hiçbir zaman bu kadar acı çekmemiştim" diyerek özetleyen Birand, daha sonra CNN Türk'ün kuruluşunda görev yaptı ve aynı zamanda Posta gazetesinde de köşe yazıları yazdı.
Birand, 2005 yılında aynı grup bünyesindeki Kanal D Ana Haber Bülteni'nin Genel Yayın Yönetmeni oldu. Bir süre sonra CNN Türk ve Kanal D'nin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenen Birand, son olarak Kanal D Haber Grup Başkanı görevini yaptı.
Safra kesesinde stent değişimi için Amerikan Hastanesi'nde yoğun bakıma alınan Mehmet Ali Birand, 17 Ocak 2013'te doktorların tüm çabalarına rağmen 72 yaşında hayatını kaybetti.
Birand'ın cenazesi, Teşvikiye Camisinde kılınan cenaze namazının ardından Anadolu Hisarı Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com