Cenevre
İsviçre'nin Cenevre kentinde polikliniği bulunan Türk asıllı doktor Willy Gross, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında, zengin Avrupa ülkelerinden çok daha iyi performans gösterdiğini belirterek, "İsviçre, nüfus, zenginlik ve düzen bakımından diğer ülkelere nazaran daha hazırlıklı olması gerekirken maalesef geç kaldı. İsviçre salgında gafil avlandı." dedi.
26 kantondan oluşan ve nüfusu 8,5 milyon olan İsviçre'de, Federal Hükümet ve kantonların aldığı tüm önlemler, Kovid-19 salgınının hızını durdurmakta yetersiz kaldı.
Hükümet, Kovid-19 vaka ve ölüm sayılarının düşürülememesi nedeniyle 22 Aralık-22 Ocak dönemini kapsayacak yeni kısıtlamalar getirdi.
Ülkede, restoran ve barların 1 ay boyunca kapatılmasına karar verildi.
"İsviçre salgına gafil avlandı"
Cenevre'nin Servette semtinde kendisine ait polikliniği bulunan Dr. Gross, salgına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul doğumlu Gross, Özel İtalyan Lisesi mezunu olduğunu, Türkiye'de başladığı tıp eğitimini İtalya ve İsviçre'de tamamladığını anlattı.
1992'den bu yana doktorluk yaptığını belirten Gross, şehirdeki Türklerin uğrak noktası olan polikliniğini ise 2003'te açtığını ifade etti.
Hastalarının yaklaşık yüzde 20'sinin Türklerden oluştuğunu aktaran Gross, "Maalesef küçük ve ezelden beri çok organize olan İsviçre salgında gafil avlandı." dedi.
Gross, salgının başlangıcında dünyanın sayılı zengin ülkelerinden İsviçre'de maske ve hijyen malzemelerinin yetersiz kaldığına işaret ederek, "Bana göre önlemler geç alındı, mücadeleye zamanında başlanılamadı.
İsviçre, nüfus, zenginlik ve düzen bakımından diğer ülkelere nazaran daha hazırlıklı olması gerekirken maalesef geç kaldı. Bu açığı kapatamadı." diye konuştu.
"Yabancılar tedavi için Türkiye'ye geliyor"
İsviçre'nin aksine Türkiye'nin salgına daha hazırlıklı girdiğini vurgulayan Gross, "Türkiye son yıllarda büyük atılımlar yaptı.
Bence düzen, organizasyon ve birlik çok önemli. Türkiye çok atik davrandı. Zengin Avrupa ülkelerinden çok daha iyi performans gösterdi." ifadesini kullandı.
Gross, Türkiye'deki sağlık sistemine övgülerde bulunarak, "Çocukluğumdan hatırlıyorum, Türkiye'deki varlıklı bir zümre, tedavi için İsviçre'ye, Avrupa'ya ve ABD'ye giderdi. Son yıllarda tıbbi turizm tam tersine döndü.
Birçok ülkeden yabancılar, Türkiye'ye tedaviye geliyor. Tersine bir sağlık turizmi başladı." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'deki doktorların eski dönemlerde de başarılı olduğuna dikkati çeken Gross, "Ama eskiden tıbbi malzemeler ve hastanelerdeki modern cihazlar yoktu. Bugün Türkiye, bu eksikliklerini tamamladı.
Mevcut doktor potansiyeliyle de dünyadaki sayılı sağlık merkezlerinden biri oldu." diye konuştu.
"Türkiye en başarılı ülkelerden"
Gross, İsviçre hükümetinin geç de olsa yeni aldığı sıkı tedbirlerin olumlu karşıladığını belirterek, geçen ay Avrupa'da nüfus oranına göre vaka ve ölüm sayılarının en yüksek seyrettiği iki ülkenin İsviçre ve Belçika olduğunu anımsattı.
Türkiye'nin de salgının başından bu yana "çok cesur önlemler aldığının" altını çizen Gross, "Türkiye, pandemide en başarılı ülkelerden biri oldu.
İsviçre ise az nüfusa göre (salgında) en iyi ülkelerden değildi." dedi.
Gross, Türkiye'de Sağlık Bakanlığının aldığı kararların tam yerinde olduğunun altını çizerek, "Türkiye'nin nüfusu yüksek. Bakanlık bu önlemleri almasaydı, bence bir felaket olabilirdi.
Türkiye'deki durum nüfusa rağmen çok iyi gidiyor. İsviçre'ye baktığımız da ise önlem almakta geciktiler, en büyük sorun da burada." ifadesini kullandı.
Türkiye ve İsviçre'de halkın salgın boyunca davranışlarının hemen hemen aynı olduğunu söyleyen Gross, İsviçre'de eylülde ikinci dalganın başladığını, hatta şimdi üçüncü bir dalga gelmesinden endişe edildiğini kaydetti.
"Salgını aşılar sona erdirebilir"
Kovid-19 testlerine kendi polikliniğinde martta başladığını anlatan Gross, şehirde virüsün son aylarda ise "müthiş yayıldığına" tanıklık ettiğini dile getirdi.
Gross, "Geçen ay bir günde 8 ayrı hastanın Kovid-19 testini yaptım. 8'inin test sonuçları da pozitif çıkınca 'eyvah' dedim. Nitekim (son rakamlar) korkumun boş olmadığını gösterdi." dedi.
Dünyada salgının ancak aşılarla sona erebileceğini vurgulayan Gross, aşılar konusunda umutlu olduğunu söyledi.
İsviçre'nin komşuları Fransa ve Almanya'nın yakında yaygın aşılamaya başlayacağını belirten Gross, İsviçre'nin ise bu konuda temkinli davrandığını kaydetti.
Gross, İsviçre'nin riske girmeyerek bazı ülkelerden aşı satın aldığını da belirtti.
Dünya nüfusunun son yüzyılın başından itibaren çok arttığına ve 8 milyara dayandığına dikkati çeken Gross, bunun en önemli nedeninin öncelikle aşılar, sonra da antibiyotikler olduğunu vurguladı.
Gross, buna rağmen dünyada pek çok kişinin aşı ve antibiyotiklerden korkmasına anlam veremediğini ifade etti.
"Türk milleti SinoVac'ın aşısından korkmasın"
Türkiye'nin Kovid-19'a karşı yakında sağlık çalışanlarından başlayarak uygulamayı planladığı Çinli "SinoVac" firmasının geliştirdiği aşıya ilişkin görüşlerine değinen Gross, Çin'in tıp alanında oldukça gelişmiş bir ülke olduğunu, Avrupa'ya da ilaçların ham maddelerinin bu ülkeden geldiğini söyledi.
"Türk milletinin SinoVac'ın aşısından korkmaması" gerektiğini belirten Gross, bakanlığın bu aşının güvenliğini test ettiğini ve her türlü tedbiri aldığını vurguladı.
Gross, Kovid-19 salgınında sürü bağışıklığının kazanılmasının ve virüsün ortadan kaldırılması için dünya nüfusunun en az yüzde 70'inin aşılanması gerektiğinin altını çizdi.
Çocuk felci ve çiçek hastalığının da virüs kaynaklı olduğuna, insanlığın bu hastalıkları, geliştirilen aşılar sayesinde tamamen ortadan kaldırdığına dikkati çeken Gross, "Bu savaşı sadece aşılar sayesinde kazandık." dedi.
İsviçre'de cuma günü Kovid-19'dan 120 kişi yaşamını yitirdi, 4 bin 478 vaka tespit edildi.
Böylelikle salgın başından bu yana vefat edenlerin sayısı 6 bini, vaka sayısı ise 400 bini geçti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com