Dünya

Tunus meclisteki kritik güven oylamasına hazırlanıyor

Tunus'ta hükümeti kurmakla görevlendirilen Meşişi'nin teknokratlardan oluşan kabinesi, yarın çok parçalı Meclisten güvenoyu almaya çalışacak.

Tunus meclisteki kritik güven oylamasına hazırlanıyor
31-08-2020 18:06

Ankara

Tunus, Ekim 2019'daki genel seçimlerin üzerinden bir yıl geçmeden üçüncü kez yeni hükümet kurulma sürecini yaşıyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yanı sıra ekonomik krizle mücadele eden ülkede, Hişam el-Meşişi'nin teknokratlardan oluşan kabinesi için Mecliste yarın yapılacak güven oylaması kritik önemde.

Zira, Meşişi'nin oluşturduğu kabine listesi güvenoyu alamazsa Anayasa gereği Cumhurbaşkanı Kays Said'in Meclisi lağvetmesi ve ülkenin yeniden seçime gitmesi gerekiyor.

Tunus'un demokratik kazanımları

Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin doğum yeri Tunus, devrimin ardından erkler arasında güç ayrımı konusunda hassas, temel hak ve özgürlükleri koruyan, Arap ve Orta Doğu dünyasına göre gelişmiş sayılabilecek bir Anayasa'yı kabul etti.

Tunus, aradan geçen 10 yıllık sürede iktidarın seçimler aracılığıyla devredildiği bir yönetim sistemini de sürdürmeyi başardı.

Buna karşılık devrim sonrasında yönetimde çoğulcuğu hedefleyen seçim sistemi, ortaya çıkardığı çok parçalı yapıyla görüş ayrılıkları gölgesinde kurulan kırılgan koalisyon hükümetleri ve siyasi istikrarsızlığı da beraberinde getirdi.

Tunus 2019 sonunda hem cumhurbaşkanlığı hem parlamento seçimlerini gerçekleştirerek yeni bir dönemin kapısını açtı. Bağımsız aday Anayasa Hukuku Profesörü Kays Said, seçimlerin ikinci turunda büyük farkla galip gelerek cumhurbaşkanı seçildi.

Aynı dönemde yapılan parlamento seçimlerini Nahda Hareketi Partisi birinci tamamladı ve 217 sandalyeli Mecliste 52 milletvekiliyle temsil hakkı kazandı. Ancak hükümeti kurmakla görevlendirilen Nahda adayı, yeterli çoğunluğu elde edemedi ve sunduğu hükümet listesi parlamentodan güvenoyu alamadı.

Nahda Hareketi'nin tarihsel ve kurucu lideri Raşid el-Gannuşi de bu dönemde Tunus'ta geniş yetkilere sahip parlamentonun başkanı seçildi.

Cumhurbaşkanı Said'in görevlendirdiği İlyas Fahfah, zorlu geçen görüşmelerin ardından ideolojik olarak zıt görüşlere sahip partilerin bir araya geldiği ve Nahda'nın en büyük ortağı olduğu koalisyon hükümetini kurdu. Fahfah hükümeti şubat ayında parlamentodan güvenoyu olarak göreve başladı.

Ancak, Fahfah'ın başbakanlığı süresince, temel döviz kaynaklarından turizm gelirlerini kaybetmiş Tunus'ta bir yandan Kovid-19 salgınının doğurduğu ekonomik bunalım diğer yandan koalisyon içindeki gerilim yüksek seviyede devam etti.

Başbakan hakkında "çıkar çatışması" suçlaması

Bu dönemde, Yolsuzlukla Mücadele Ulusal Kurulu, 30 Haziran'da yaptığı açıklamada, devlet ile ticari iş ve ihale anlaşmaları yapan bazı şirketlerde Başbakan Fahfah'ın hissedarlığının "çıkar çatışması" doğurduğu ve bunun kanunlara aykırı olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Fahfah'ın kamu göreviyle çıkar çatışması içinde olduğu suçlamalarının ardından Nahda Hareketi'nin karar alma organı Şura Meclisi, hareketin lideri Gannuşi'yi yeni hükümet için müzakerelerde bulunmakla görevlendirdi.

Bunun üzerine karşı hamle yapan Fahfah, kabinede revizyona gideceği ve Nahda Hareketi'ni koalisyonun dışında tutacağı sinyali verdi.

Nahda Hareketi ise gecikmeksizin Fahfah hükümetinden güvenoyunun çekilmesi kararını aldıklarını duyurdu ve temmuz ortasında hükümet düştü.

Cumhurbaşkanı Said, Meşişi'yi görevlendirdi

Cumhurbaşkanı Kays Said, 26 Temmuz'da, bir önceki kabinede İçişleri Bakanlığı görevini yürüten Hişam el-Meşişi'yi yeni hükümeti kurmakla görevlendirdi.

Meşişi, hükümet için görüşmelere başlarken yeni kabinesini siyasi partilerden ziyade teknokrat isimlerle oluşturacağı mesajını verdi.

Buna, Tunus Meclisinde birinci parti konumunda bulunan Nahda Hareketi ve diğer önde gelen partilerden itirazlar geldi. Meşişi, buna rağmen 25 Ağustos'ta teknokratlardan oluşan kabinesini açıkladı.

İlyas el-Fahfah hükümeti 31 bakan ve 2 devlet katibinden oluşurken Meşişi, kabinesinde 25 bakan ve üç devlet katibine (bakan yardımcısı) yer verdi.

Meşişi'nin yeni kabinesinde Fahfah'ın hükümetinde yer alan 6 isim de kendine yer buldu.

Arap Baharı sonrasında bir dönem Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Osman el-Cerendi tekrar göreve dönerken, Yusuf eş-Şahid hükümetinde Sosyal İşler Bakanı, aynı zamanda Tunus'un en güçlü sendikası Genel İşçi Sendikaları Genel Sekreterliği yapmış Muhammed Trablusi de Meşişi hükümetinde aynı göreve getirildi. Meşişi'nin bu adımı, ülkedeki etkin Sendikaya bir mesaj olarak algılandı.

Meşişi, Maliye, Yatırım ve Ekonomi Bakanlığı için Tunus'taki özel bir bankanın üst düzey yöneticiliğini yapan, Ürdün ve Cezayir'de de finans kuruluşlarında görev alan Ali el-Kuli'yi tercih ederken, Savunma Bakanlığı için hukuk profesörü İbrahim Bartaci teklif edildi.

İçişleri Bakanlığı için eskiden Halk Hareketi'ne mensup olan İçişleri Bakanı Tevfik Şerefeddin'in ismi sunuldu.

Meşişi, yerel basına yaptığı açıklamada, siyasi partilerle görüşmeye açık olduğunu ve hükümetin programını, partilerle görüşerek hazırlayacağını duyurdu.

Meşişi'nin partileri dışarıda bırakmasına itirazlar

Hişam el-Meşişi'nin kabinesini açıklamasının ardından ülke içinde önde gelen siyasi partilerden itirazlar yükseldi.

Meclisin en büyük partisi Nahda Hareketi, partilerin dışarıda tutulmasına itiraz etse de hükümete destek verme olasılığına kapıyı kapatmadı. Nahda Hareketi'nin karar alma organı Şura Meclisinin bugün hükümetin geleceği üzerine bir toplantı gerçekleştirmesi bekleniyor.

Uzmanlar, Mecliste 58 sandalyeye sahip Nahda Hareketi'nin tavrının Meşişi kabinesinin güvenoyu alabilmesi için kritik önemde olduğunun altını çiziyor.

Mecliste milletvekili sayısı bakımından ikinci büyük parti Tunus'un Kalbi Partisi de bugün gerçekleştireceği toplantının ardından tavrını açıklayacağını bildirdi.

Meclis içindeki üçüncü ve dördüncü sırada bulunan Onur Koalisyonu ve Demokratik Akım ise Meşişi'nin kabinesinde partilere yer vermemesine karşı çıkmış ve güvenoyu vermeyeceklerini duyurmuştu.

Ülke içindeki diğer partiler ise kabinenin programına göre Meşişi hükümetini mecliste destekleyebileceklerini açıklamıştı.

"Meclisin lağvedilmesini kimse istemiyor"

İslam ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi Başkanı Rıdvan Masmudi, yaptığı açıklamada, hükümetin küçük farkla da olsa güvenoyu almasını beklediğini söyledi.

Tunus'ta parlamentonun lağvedilerek yeniden seçimlere gidilmesini hiç kimsenin istemediğini belirten Masmudi, bu yüzden milletvekillerinin büyük çoğunluğunun "isteksiz de olsa" hükümet lehine oy vereceği değerlendirmesinde bulundu.

Masmudi, "Tunus'taki daha yerleşik bir siyasi hayatın sağlanması için seçim kanunu ve siyasi partiler kanunun değişmesi, seçim barajının oluşturulması için 6 ay ila 1 yıl gerekiyor. Bu aşamadan sonra muhtemelen bu hükümet düşecek ve parlamento lağvedilerek yeni seçimlere gidilecektir." ifadelerini kullandı.

Nahda Hareketi'nin Tunus'taki en büyük parti olduğunu hatırlatan Masmudi, "Nahda'nın gittiği yoldan tüm ülke gidiyor. Nahda, bu hükümetin lehine oy verirse hükümet geçer. Nahda, bu kabineye güvenoyu vermek istemezse, hükümet düşer.

Bu yüzden, Nahda'nın hacmi nedeniyle ülke için büyük bir sorumluluğu var. Bu nedenle, Nahda kendi başına hareket etmiyor. Parlamento içindeki dört ayrı blokla birlikte karar alıyor." ifadelerini kullandı.

Masmudi, Nahda'nın parlamento içinde Tunus'un Kalbi , Onur Koalisyonu ve Müstakbel Hareketi'nin içinde yer aldığı toplam 120 milletvekilinden oluşan blokla istişareler yürüterek ortak hareket ettiğinin altını çizdi.

Tunus'ta bir siyasi kriz yaşandığını ancak bunun ülkenin emekleyen demokrasinin bir parçası olduğunu kaydeden Masmudi, özellikle pandeminin doğurduğu sosyoekonomik sorunların bu siyasi krizi zorlaştırdığına işaret etti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER