GÜMÜŞHANE - Veysel Kara
Doğu Karadeniz'i Ortadoğu, Kafkaslar ve İran'a bağlayan tarihi "İpek Yolu" üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında dünyanın 2'nci, Avrupa'nın ise en uzun tüneli olacak Yeni Zigana Tüneli inşaatında çalışan 350 işçi, projenin tamamlanması için 24 saat boyunca mesai yapıyor.
Trabzon-Gümüşhane arasındaki 100 kilometrelik yolda yapımına başlanan Yeni Zigana Tüneli'nin inşası tüm hızıyla sürüyor.
Tünel, tamamlandığında 14,5 kilometrelik tek tüp uzunluğuyla dünyanın 2'nci, Türkiye'nin ve Avrupa'nın en uzun karayolu tüneli olacak.
Tünel inşaatında yurdun değişik illerinden gelen 350 işçi ramazan ayında da işlerini aksatmadan sürdürürken, sahur ve iftarlarını da şantiye alanındaki yemekhanede yapıyor.
Ramazanı ailelerinden uzaklarda geçiren işçiler, sevdiklerine kavuşacakları bayramı ise adeta iple çekiyor.
İftar öncesi ve sonrası birer saat mola
Tünelin inşaat şefi Cenk Balmumcu, yaklaşık bir yıldır tünel inşaatında çalıştığını söyledi.
Tünel inşaatında çalışmaların 24 saat aralıksız sürdüğü bilgisini veren Balmumcu, ramazan ayı dolayısıyla çalışmaların toleranslı bir şeklide ilerlediğini belirtti.
Uzun günlerde oruç tutmanın zorluğuna işaret eden Cenk Balmumcu, "İftar saatinden bir saat öncesinde duruyoruz. İftar saatinden bir saat sonra çalışmaya devam ediyoruz. Herkes ailesinden uzak olduğu için genelde hep beraber yemeklerimizi yiyoruz. Beraber sohbet ediyoruz. Herkes burada artık bir aile gibi olduğu için genellikle beraberiz." diye konuştu.
"Heyecanla bayramı bekliyoruz"
Tünel inşaatında çalışan 2 çocuk babası Bartınlı Ramiz Yalçın da tünelde kazı işinde çalıştığını bildirerek, iftar ve sahurda ailesinden uzak olmanın üzüntüsünü yaşadığını dile getirdi.
Ekmek parası için ailesinden ayrı düştüğünü ifade eden Yalçın, "Heyecanla bayramı bekliyoruz. Çoluk çocuğumuzu özledik. Hepsi bayramda bizi bekliyorlar." ifadelerini kullandı.
Harita teknikeri Kayserili Bedirhan Karagöz ise şirketinin önemli bir projesinde yer aldığı için mutlu olduğunu belirterek, ramazan ayını şantiyelerinde dostluk ve kardeşlik duygularıyla geçirdiklerini anlattı.
Orucun çalışma şartları açısından zaman zaman kendilerini zorladığını dile getiren Karagöz, "Fakat insanların ekmek parası kazanmak için böyle zorluklara katlanması lazım. Çoluk çocukları var. Onların da rahat yaşamaları lazım. Allah her şeyin kolaylığını verir." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com