Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kur’an-ı Kerim’in eşkıyalık yapılsın diye indirilmediğini belirterek, Türk milletinin desteğiyle tüm dünyada Kur’ansız ev kalmayacağını söyledi.
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığı’nın Kastamonu İl Müftülüğünün öncülüğünde düzenlediği Tecvit Çalıştayına katılmak üzere Kastamonu’ya geldi. İlk olarak Kastamonu’da İl Müftülüğünü ziyaret eden Görmez, burada İl Müftüsü Osman Aydın’dan yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgiler aldı. Daha sonra Aydın, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’e yeni restore ve tefrişatı yapılan Müftülük binasını gezdirdi.
Ardından Görmez, Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın’ı makamında ziyaret etti. Vali Günaydın ile bir süre görüşen Görmez, daha sonra Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ı ziyaret etti. Başkan Babaş, şehirde yürüttükleri çalışmalar hakkında Görmez’e bilgiler verdi.
Ziyaretlerin ardından Görmez, Belediye Nikah ve Konferans Salonunda düzenlenen Tecvit Çalıştayına katıldı. Burada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kur’an-ı Kerim’in öneminden bahsederek, “Yüce rabbisin bütün insanlığın ufuk sıçramasını gerçekleştiren, insanlığın kararmış ufkunu aydınlatan bir kitap gönderdi bizlere. Bizlerde bu kitap müminleriyiz. Kur’an-ı Kerim, bütün insanlığa gönderildi. Biz, bu kitaba kerim kitap diyoruz. Çünkü insanı onurlandıran bir kitaptır. Yüce rabbim, biz size bir kitap gönderdik. O kitap sizin şerefinizdir, ondan sizin onurunuz var, onda sizin kişiliğiniz var’ diyor. Çünkü o kitap bize, şekavet vermek üzere gelmedi. Bu kitap, Müslümanlar eşkıyalık yapsın diye gelen bir kitap değildir. Biz, millet olarak bu toprakları vatan olarak kıldığımız andan itibaren bu kitapla yüceleceğimizi gördük” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da düzenlenen yarışmaya gelen ülkelerin temsilcilerinin kendisini ziyaret ettiğini anlatan Görmez, “Bir ülkenin liderinin ‘biz, ülkemizde 300-500 kişi olmamıza rağmen okuyacak Kur’an-ı Kerim bulamıyoruz. Bu yüzden internetten indirip okuyoruz’ dedi. Bu cümle bana azap oldu. Çocuklarımıza da bu yolla Kur’an öğretiyoruz. Bütün dünyanın bu kerim kitaba ihtiyacı var. Ama bugün, bu kerim kitabın ustaları kerim kitaptan o kadar uzlaştılar ki, bizzat kerim kitabın gittiği yolun önünde engel olmaya başladık biz Müslümanlar. O yüzden Kur’an-ı Kerim üzerinde yeniden durmamız gerekiyor” dedi.
Dünyanın birçok fakir ülkesinde Kur’an-ı Kerim bulunmadığını söyleyen Görmez, bazı ülkelerde hafızlık yapmak isteyenlerin tahta parçalarına beyaz taşlarla ayetleri yazdığını belirterek, şunları kaydetti: “Hafızlar ezberliyorlar sonra su ile yıkıyorlar, ikinci ayeti yazıyorlar. Bu şekilde hafızlığa çalışan Afrika’da binlerce, yüz binlerce çocuk var. Mushaf yok, Kuran yok ellerinde. Böyle bir dünyada, matbaada bir düğmeyle yüz binlerce Kur’an’ın basılabildiği bir dünyada bundan mahrum olan insanlar var. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak diyoruz ki, ‘Dünyada elinde ve evinde Kur’an’ı olmayan hiçbir Müslüman kalmasın. Herkese biz ulaştıralım”
Bunu da devlet imkanlarıyla değil, hayırseverlerin katkılarıyla ulaştırmak istediklerini anlatan Görmez, “Bir gece Belarus’un İvya köyünde kaldım. Sabahleyin kalktığımda evin önünde bir kuyruk gördüm. Hocaya kuyruğun ne olduğunu sorduğumda dedi ki, ‘Hocam, köylülerimiz sizin bana bir Kur’an getirdiğinizi duymuşlar. İman ettikleri kitabı hayatlarında bir defa görmek, öpmek ve baş uçlarına koymak için evimin önünde kuyruk oluşturdular’ Onun için bu konuya millet olarak öncülük yapmalıyız” dedi.
Sudan’ı ziyaret ettiğinde fakir çocuklara Kur’an-ı Kerim’i götürmek için orada özel bir matbaa kurulduğunu gördüğünü aktaran Görmez, fakat matbaanın çok yetersiz olduğunu belirtti.
Görmez, şöyle devam etti: “Bir sene içerisinde basacakları, bir ülkeden bir şehre yetmezdi. Dün Ankara Sincan’da devasa bir matbaa Diyanet İşleri Başkanlığına geçti. Diyanet bu matbaada 24 saat sadece Kur’an-ı Kerim basacak ve basılan bu Kur’an-ı dünyanın her tarafına ulaştıracak inşallah. Dünyada hiçbir lisan Kur’an’sız kalmasın. Dolayısıyla bir tercüme bürosu oluşturduk, tercümeyle ilgili müstakil bir daire başkanlığımız var. Allah’a hamdolsun son 2 sene içerisinde 16 dile Kur’an-ı Kerim’i çevirdik. Fakat dünyada 16 dil yok, dünyada çok dil var. Bütün dillere Kur’an-ı Kerim tercüme edilecek. Hem mushaf olarak Kur’an-ı Kerim dünyaya ulaşacak hem de tercümeleri, sonra ikinci adımda da tefsirleri dünyaya ulaşacak. Ben bu müjdeleri vererek toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum”
Türkiye’de 120 bin hafızın bulunduğunu ve 750’de Kur’an’ın olduğunu söyleyen Görmez, “Bu rakamın bazı ülkelerle kıyaslandığında az, bazı ülkelerle mukayese edildiğinde de fazla. Ama 78 milyon Müslüman bir ülke için 120 bin hafız bence çok az. Ayrıca hafızların aldıkları belgenin hakkını vermeleri için her 5 yılda bir sınavdan geçirilmesi için çalışıyoruz. Yani aldıkları hafızlık belgesi, 5 yıl sonra geçersiz sayılacak. Yenilemek için bilgisini tazeleyip yeniden bir sınava tabi tutulacak. Böylelikle hafızlığında bir anlam kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu.
Görmez, Kur’an-ı Kerim’in farklı kıraatleri bulunduğunu, kıraatte, hatta ve takvimde birlik oluşturmak için çalışmalar sürdürdüklerini ifade etti.
Vali Şehmus Günaydın ise, Evliyalar Şehri Kastamonu’da bu denli manevi değeri yüksek bir çalıştayın düzenlenmesinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu ve bu konuda emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ettiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin ise, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kur’an ve Kıraat yarışmaları düzenlediklerini ifade ederek, “Bu yıl İstanbul’da 53 ülkeden 98 yarışmacının katılımıyla Uluslar arası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması düzenledik. Bu yarışmayı inşallah her iki yılda bir düzenleyeceğiz” diye konuştu.
Uluslararası yarışmaların dışında herkesin anlayabileceği bir tecvit kitabının yazılması ve bunun hazırlanması için çalıştıklarını belirten Şahin, Tecvit Çalıştayı kapsamında programa katılan hocaların, Cuma Namazında da cemaatle bir araya geleceğini söyledi.
Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise, Kastamonu’nun birçok beyliklere ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir olduğunu belirterek, “Bizde, bu tarihimizi ve kültürümüzü yaşatmak adına belediye olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu doğrultuda her ortamda ve her platformda çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Evliyalar Şehri, Şehitler Diyarı Kastamonu’muzda bu değerleri bulundurmamızın ve yaşatmamızın gururunu fazlasıyla yaşıyoruz. Bu çalıştayda bizim çalışmalarımıza bundan sonra şevk olacaktır” dedi.
Kastamonu İl Müftüsü Osman Aydın da, Tecvit Çalıştayı’nın Kastamonu’da düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ettiğini ve çalıştayın Kastamonu’da üç gün süreceğini belirtti.
Programın sonunda Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın, ziyaretinin anısına Görmez’e tablo hediye etti. Programa, AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Hakkı Köylü, Metin Çelik ve Murat Demir ile akademisyenler, kamu kurumlarının, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Türkiye’nin çeşitli illerindeki müftülüklerin çalışanları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
(İHA)
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığı’nın Kastamonu İl Müftülüğünün öncülüğünde düzenlediği Tecvit Çalıştayına katılmak üzere Kastamonu’ya geldi. İlk olarak Kastamonu’da İl Müftülüğünü ziyaret eden Görmez, burada İl Müftüsü Osman Aydın’dan yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgiler aldı. Daha sonra Aydın, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’e yeni restore ve tefrişatı yapılan Müftülük binasını gezdirdi.
Ardından Görmez, Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın’ı makamında ziyaret etti. Vali Günaydın ile bir süre görüşen Görmez, daha sonra Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ı ziyaret etti. Başkan Babaş, şehirde yürüttükleri çalışmalar hakkında Görmez’e bilgiler verdi.
Ziyaretlerin ardından Görmez, Belediye Nikah ve Konferans Salonunda düzenlenen Tecvit Çalıştayına katıldı. Burada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kur’an-ı Kerim’in öneminden bahsederek, “Yüce rabbisin bütün insanlığın ufuk sıçramasını gerçekleştiren, insanlığın kararmış ufkunu aydınlatan bir kitap gönderdi bizlere. Bizlerde bu kitap müminleriyiz. Kur’an-ı Kerim, bütün insanlığa gönderildi. Biz, bu kitaba kerim kitap diyoruz. Çünkü insanı onurlandıran bir kitaptır. Yüce rabbim, biz size bir kitap gönderdik. O kitap sizin şerefinizdir, ondan sizin onurunuz var, onda sizin kişiliğiniz var’ diyor. Çünkü o kitap bize, şekavet vermek üzere gelmedi. Bu kitap, Müslümanlar eşkıyalık yapsın diye gelen bir kitap değildir. Biz, millet olarak bu toprakları vatan olarak kıldığımız andan itibaren bu kitapla yüceleceğimizi gördük” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da düzenlenen yarışmaya gelen ülkelerin temsilcilerinin kendisini ziyaret ettiğini anlatan Görmez, “Bir ülkenin liderinin ‘biz, ülkemizde 300-500 kişi olmamıza rağmen okuyacak Kur’an-ı Kerim bulamıyoruz. Bu yüzden internetten indirip okuyoruz’ dedi. Bu cümle bana azap oldu. Çocuklarımıza da bu yolla Kur’an öğretiyoruz. Bütün dünyanın bu kerim kitaba ihtiyacı var. Ama bugün, bu kerim kitabın ustaları kerim kitaptan o kadar uzlaştılar ki, bizzat kerim kitabın gittiği yolun önünde engel olmaya başladık biz Müslümanlar. O yüzden Kur’an-ı Kerim üzerinde yeniden durmamız gerekiyor” dedi.
Dünyanın birçok fakir ülkesinde Kur’an-ı Kerim bulunmadığını söyleyen Görmez, bazı ülkelerde hafızlık yapmak isteyenlerin tahta parçalarına beyaz taşlarla ayetleri yazdığını belirterek, şunları kaydetti: “Hafızlar ezberliyorlar sonra su ile yıkıyorlar, ikinci ayeti yazıyorlar. Bu şekilde hafızlığa çalışan Afrika’da binlerce, yüz binlerce çocuk var. Mushaf yok, Kuran yok ellerinde. Böyle bir dünyada, matbaada bir düğmeyle yüz binlerce Kur’an’ın basılabildiği bir dünyada bundan mahrum olan insanlar var. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak diyoruz ki, ‘Dünyada elinde ve evinde Kur’an’ı olmayan hiçbir Müslüman kalmasın. Herkese biz ulaştıralım”
Bunu da devlet imkanlarıyla değil, hayırseverlerin katkılarıyla ulaştırmak istediklerini anlatan Görmez, “Bir gece Belarus’un İvya köyünde kaldım. Sabahleyin kalktığımda evin önünde bir kuyruk gördüm. Hocaya kuyruğun ne olduğunu sorduğumda dedi ki, ‘Hocam, köylülerimiz sizin bana bir Kur’an getirdiğinizi duymuşlar. İman ettikleri kitabı hayatlarında bir defa görmek, öpmek ve baş uçlarına koymak için evimin önünde kuyruk oluşturdular’ Onun için bu konuya millet olarak öncülük yapmalıyız” dedi.
Sudan’ı ziyaret ettiğinde fakir çocuklara Kur’an-ı Kerim’i götürmek için orada özel bir matbaa kurulduğunu gördüğünü aktaran Görmez, fakat matbaanın çok yetersiz olduğunu belirtti.
Görmez, şöyle devam etti: “Bir sene içerisinde basacakları, bir ülkeden bir şehre yetmezdi. Dün Ankara Sincan’da devasa bir matbaa Diyanet İşleri Başkanlığına geçti. Diyanet bu matbaada 24 saat sadece Kur’an-ı Kerim basacak ve basılan bu Kur’an-ı dünyanın her tarafına ulaştıracak inşallah. Dünyada hiçbir lisan Kur’an’sız kalmasın. Dolayısıyla bir tercüme bürosu oluşturduk, tercümeyle ilgili müstakil bir daire başkanlığımız var. Allah’a hamdolsun son 2 sene içerisinde 16 dile Kur’an-ı Kerim’i çevirdik. Fakat dünyada 16 dil yok, dünyada çok dil var. Bütün dillere Kur’an-ı Kerim tercüme edilecek. Hem mushaf olarak Kur’an-ı Kerim dünyaya ulaşacak hem de tercümeleri, sonra ikinci adımda da tefsirleri dünyaya ulaşacak. Ben bu müjdeleri vererek toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum”
Türkiye’de 120 bin hafızın bulunduğunu ve 750’de Kur’an’ın olduğunu söyleyen Görmez, “Bu rakamın bazı ülkelerle kıyaslandığında az, bazı ülkelerle mukayese edildiğinde de fazla. Ama 78 milyon Müslüman bir ülke için 120 bin hafız bence çok az. Ayrıca hafızların aldıkları belgenin hakkını vermeleri için her 5 yılda bir sınavdan geçirilmesi için çalışıyoruz. Yani aldıkları hafızlık belgesi, 5 yıl sonra geçersiz sayılacak. Yenilemek için bilgisini tazeleyip yeniden bir sınava tabi tutulacak. Böylelikle hafızlığında bir anlam kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu.
Görmez, Kur’an-ı Kerim’in farklı kıraatleri bulunduğunu, kıraatte, hatta ve takvimde birlik oluşturmak için çalışmalar sürdürdüklerini ifade etti.
Vali Şehmus Günaydın ise, Evliyalar Şehri Kastamonu’da bu denli manevi değeri yüksek bir çalıştayın düzenlenmesinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu ve bu konuda emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ettiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin ise, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kur’an ve Kıraat yarışmaları düzenlediklerini ifade ederek, “Bu yıl İstanbul’da 53 ülkeden 98 yarışmacının katılımıyla Uluslar arası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması düzenledik. Bu yarışmayı inşallah her iki yılda bir düzenleyeceğiz” diye konuştu.
Uluslararası yarışmaların dışında herkesin anlayabileceği bir tecvit kitabının yazılması ve bunun hazırlanması için çalıştıklarını belirten Şahin, Tecvit Çalıştayı kapsamında programa katılan hocaların, Cuma Namazında da cemaatle bir araya geleceğini söyledi.
Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise, Kastamonu’nun birçok beyliklere ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir olduğunu belirterek, “Bizde, bu tarihimizi ve kültürümüzü yaşatmak adına belediye olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu doğrultuda her ortamda ve her platformda çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Evliyalar Şehri, Şehitler Diyarı Kastamonu’muzda bu değerleri bulundurmamızın ve yaşatmamızın gururunu fazlasıyla yaşıyoruz. Bu çalıştayda bizim çalışmalarımıza bundan sonra şevk olacaktır” dedi.
Kastamonu İl Müftüsü Osman Aydın da, Tecvit Çalıştayı’nın Kastamonu’da düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ettiğini ve çalıştayın Kastamonu’da üç gün süreceğini belirtti.
Programın sonunda Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın, ziyaretinin anısına Görmez’e tablo hediye etti. Programa, AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Hakkı Köylü, Metin Çelik ve Murat Demir ile akademisyenler, kamu kurumlarının, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Türkiye’nin çeşitli illerindeki müftülüklerin çalışanları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
(İHA)