Gündem

TSK’dan emekli akademisyen, darbe girişimini anlattı

TSK’da 31 yıl boyunca çeşitli kademelerde görev yapan ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Albay rütbesiyle emekli olan Doç.Dr. Ragıp Kutay Karaca, “TSK bu darbenin yapıcısı değil, karşısında olan taraftır” dedi.

TSK’dan emekli akademisyen, darbe girişimini anlattı
18-07-2016 17:22

15 Temmuz darbe girişiminin toplumda yol açtığı travma ve sarsıntı kadar özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bundan sonraki süreçte nasıl şekil alacağı da merak konusu. Peki hükümetin bölücü terör örgütü FETÖ’yü işaret ettiği yapılanma nasıl oldu Dünyanın en güçlü orduları arasında sayılan TSK’da nasıl vücut buldu? Zaman içerisinde üst düzey görevlendirmelerle rütbelerini ve makamlarını nasıl kullandılar? Merak edilenlerin yanıtını bir güvenlik uzmanı ya da toplumsal kanaat önderi değil, 31 yıl boyunca hem de 15 Temmuz darbe girişiminde adı geçen askerlerle çeşitli kademelerde bizzat görev yapmış bir isim verdi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan üç yıl önce emekliye ayrılan vatan, millet ve bayrak sevgisini genç kuşaklara aktarmak için görevine akademisyen olarak devam eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ragıp Kutay Karaca, merak edilenleri şu satır başları ile yanıtladı:

NASIL YAPILANDILAR?
“Aslında bu 40 yıllık bir süreç. Bu süreçte adalet yani hukuk sistemi ile polis ve askeri okullar hedef alınarak ele geçirilmek istendi. Keza bir devletin hukuk ve güvenlik sisteminin ele geçirilmesi o devletin ele geçirilmesi anlamı taşımaktadır. Bunlar orduda öncelikli olarak iki alanı belirlediler İstihbarat ve personel. İstihbarat bölümleriyle her şeye hâkim olabilirsiniz. Personel daireleri vasıtasıyla da istediğiniz yere istediğiniz adamı atayabilirsiniz. Genel Kurmay Başkanı dâhil olmak üzere kuvvet komutanlarının derdest edilmesinde en yakınlarının oynadığı rol bu olayın net göstergesidir. Bir darbe sonucunda bu ülkede rejim ve sistem değişikliği de beklenebilirdi. Hatta ve hatta bir “Humeyni” olayı yaşayabilirdik. 1987 yılında askeri lisede okurken yüzlerce öğrenci atıldı. Yanımda oturan kişinin bu tip bir cemaat yapılanmasının içinde olduğunu atıldığında öğrendim. Gizlenme inanılmazdı. Yine 1984 yılında bu yapıya ait olduğunu bilmediğim bir vakfın deneme sınavına girdim. Beni bir kere gördüler. Başka hiçbir temasımız olmamasına rağmen Askeri lise sınavını kazandığımı sınav sonuçlarının açıklanmasından birgün önce evimizi arayarak bildirdiler. Babamın bu bilgiyi nereden aldıklarına büyük tepki gösterdiğini hatırlıyorum.” Bunların nasıl çalıştığının bir göstergesidir.

“ERDOĞAN NEFRETİ VE SEVGİSİ KESİMLERİ KÖRELTMİŞ”
Darbe girişiminin özellikle en çok tartışılan kısımlarından biri de konunun hükümet ya da farklı siyasi çevrelerce tasarlanarak yapılmış olabileceğine dair asılsız söylentiler. Doç.Dr. Ragıp Kutay Karaca bu durumun tanımını da şu sözlerle yaptı: “ Ülkemizde bir kısım Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan nefreti diğer kısım ise aşırı sevgisi yüzünden kör olmuş durumda. Dolayısı ile sağlıksız tüm yorumların sebebi bu. Hiçbir Cumhurbaşkanı kendisini başkan yaptıracak bu denli organize bir darbe planlamaz.

DARBENİN BAŞARISIZLIĞININ SEBEBİ TSK’DIR
Türk Silahlı Kuvvetlerin içerisinde uzman (profesyonel) personel sayısının 240 bin olduğuna dikkat çeken Karaca, “Birçok yakalanan subayın yanında daha önce tasfiye edilmiş emniyet mensupları da var. Burada yaşanan ikilem şu FETÖ tarafından mı yoksa iktidara karşı mı? Darbeler yalnızca iktidarı devirmek için yapılmaz. Çünkü darbeler devletin tüm kurumlarını hedef alır. TSK içinde profesyonel personel sayısı 240 bin. Bugünkü tutuklamalara bakılırsa uzmanlaşmış personel sayısıyla kıyaslandığında yüzde 1’e bile ulaşmayan bir iç destek söz konusu. Bu darbenin gerçekten başarıya ulaşamamasının en temel nedeni olarak bu ülkede vatanı, bayrağı ve milleti için ölmeye hazır olan TSK personelini göstermemiz gerekiyor. Eğer o personel darbeye iştirak etseydi ne emniyet ne de halk olurdu. O zaman kanlı darbe olurdu “ diye aktardı.

DARBE GİRİŞİMİ PKK – IŞİD ÜÇGENİ
Karaca, Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarının geçmiş zaman içerisinde Balyoz ve Askeri Casusluk davaları gibi birçok hukuki yargılamalar çerçevesinde zedelendiğini belirterek, son 10 yıl içinde TSK’ya karşı siyasi erk, medya ve ulusal kamuoyunun tamamen cellât görevi yaptıklarını, oluşan boşluktan ise bu yapılanmanın yararlandığını söyledi. Tablonun Türkiye’nin IŞİD - PKK mücadelesi çerçevesinden de değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Karaca; “İtibarsızlaştırma son bulmalı. Bunun temel nedenleri de sorgulamalı. Bu yapının silahlı kuvvetlerden temizlenemediğini çok kere söyledim. Bu durum artık uluslararası bir güvenlik zafiyetidir. Hele de bugün IŞİD ve PKK ile yaptığınız mücadelede. TSK’yı TSK yapan emir komuta zinciridir. Bu zincirin nasıl yok edildiğini görmek için tarihe bakmak yeterli. TSK aynı zamanda şu anda terör örgütlerine karşı bir mücadele yürütüyor. Bizim acilen halk nezdinde TSK’yı itibarsızlaştırma unsurlarından sıyrılmamız lazım. Bu ordu hepimizin... Burada siyasi ve toplumsal çok görevler düşüyor. TSK bu darbenin yapıcısı değil karşısında olan taraftır” dedi.

ALEV HAMİTOĞULLARI – UĞUR GÜLBOY

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER