ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında yarın başlayacak Vietnam zirvesinde Trump'ın temel amacı, nükleer silah ve füze programının dondurulması konusunda Pyongyang'ı ikna etmek olacak.
Trump ve Kim Jong-un, Vietnam’ın başkenti Hanoi'de 27-28 Şubat'ta bir araya gelecek.
Vietnam zirvesi, Washington'ın sağlayacağı güvenlik garantisi ve normalleşme karşılığında Pyongyang yönetiminin nükleer ve füze programlarını bitirmesine odaklanacak.
Trump, Hanoi'deki zirveye geçen yıl yapılan görüşmeden daha az beklentiyle gideceğini belirterek Kuzey Kore'yi nükleer silahlardan arındırmak için “acele etmediğini” ve Kim Jong-un'un nükleer cephanelik testlerine zaman içerisinde son vermesinden memnun olacağını kaydetti.
Singapur zirvesiİki lider arasında 12 Haziran 2018'de Singapur'da yapılan ilk görüşmenin ardından Trump, Kuzey Kore’ye güvenlik konusunda ve ekonomik anlamda güvence vermeyi taahhüt etti. Kim Jong-un ise Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması konusunda kararlılığını vurguladı.
Singapur'daki zirveden sonra, Kuzey Kore nükleer program ve uzun menzilli füze testlerini askıya aldığını açıkladı ancak Washington, Pyongyang'dan daha somut adımlar atmasını istedi.
Zirvenin ardından Trump, iki ülke arasındaki konunun “büyük ölçüde çözüldüğünü” ve “Kuzey Kore’nin artık bir nükleer tehdit olmadığını” açıklasa da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo geçen pazar günü Kuzey Kore’nin nükleer bir tehdit olmaya devam ettiğini söyledi.
Uzmanlar, Trump'ın Kim Jong-un'un dünya çapındaki askeri teçhizat ve kimyasal silah malzemesi satış faaliyetlerini görmezden geldiğini ve zirvede nükleer silahların yok edilmesi konusunda kısa vadede bir kararın çıkmayacağını iddia etti.
Nükleer ve balistik füze programına sınırlandırmaGazeteciler Michael Gordon ve Vivian Salama'nın kaleme aldığı, Washington Post'ta yayımlanan "Trump'ın Kuzey Kore Zirvesinin Amacı: Nükleer Silahların Yok Edilmesi Adımlarında Tıkanma" başlıklı makalede, tarafların nükleer silahların yok edilmesi ve uluslararası cezai yaptırımları içeren kapsamlı görüşmelere devam ettiği belirtilerek ABD'nin zirvedeki temel amacının nükleer silah ve füze programının dondurulması konusunda Pyongyang'ı ikna etmek olduğu vurgulandı.
Makalede, Kim Jong-un'un şüpheleri gidermek için, Pyongyang’ın son zamanlardaki tek taraflı jestlerinin ötesine geçmek ve geri dönüşü olmayan eylemleri kabul etmek zorunda kalacağı ifade edildi.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı Nükleer Politika Programı Başkan Yardımcısı Toby Dalton ve İsrail Atom Enerjisi Komisyonunun eski Müdür Yardımcısı Ariel Levite'nin kaleme aldığı, Carnegie Vakfının sitesinde yayımlanan "İkinci Trump-Kim Zirvesinin Kıyaslanması" başlıklı makalede, zorlayıcı yaptırımlar ve askeri yöntemlerin, Kuzey Kore'yi nükleer silahsızlanmaya zorlamak için yetersiz olduğu belirtilerek "Kuzey Kore’nin nükleer silahların yok edilmesi yolunda somut adımlar atması konusunda samimiyetinin test edilmesi için ABD'nin yaklaşımında esneklik ve yenilik gerekiyor." ifadesine yer verildi.Trump'ın geçen yılki Singapur zirvesinde Kim Jong-un'un verdiği taahhütlerin belirsizliği nedeniyle eleştirildiğine işaret edilen makalede, "Ancak Trump, Pyongyang’ın nükleer kısıtlamaları kabul etme ve nihayetinde nükleer silahlarından vazgeçme konusundaki isteksizliğini test etmek için risk aldığı için övülmeli." değerlendirmesinde bulunuldu.
Vietnam'da yapılacak ikinci zirvede sonuç beklemenin erken olduğuna işaret edilen makalede, "Kore Yarımadası'nda nükleer silahların yok edilmesi konusunda ayrıntılı bir anlaşmaya varmak için henüz çok erken ancak zirvede kısa ve orta vadeli planlar yapılabilir ve yapılmalıdır." ifadeleri kullanıldı.
Kuzey Kore'nin kıtalar arası balistik füze programına son vermesinin bölge güvenliği ve ABD ile müzakerenin devam etmesi için gerekli olacağı belirtilen makalede, özellikle de balistik füzelerin geleceğinin ABD'nin bölgedeki müttefikleri Japonya ve Güney Kore açısından önem taşıdığı vurgulandı.
Makalede, "Tam da bu sebepten Kuzey Kore füze kapasitesinden ilk olarak vazgeçmek istemeyecektir. Şu noktada ABD’nin ısrarla talep etmesi gereken konu, Kuzey Kore’yi doğrulanabilir bir yöntemle nükleer cephanesini yok etmeye ikna etmektir. Kalan füzelerin durumu gelecek dönemde hem Tokyo hem Seul'ün razı olacağı bir şekilde yeniden ele alınabilecektir." ifadesine yer verildi.
Öte yandan, Foreign Policy sitesinde yayımlanan "Trump ve Kim, Hanoi'de Konuşmayacaklar" isimli makale, Singapur’daki ilk zirvede Kim Jong-un’un nükleer silahların yok edilmesi yönünde verdiği taahhütlere uyacağı konusunda umutlu olan Trump'ın Pyongyang yönetiminin Orta Doğu dahil olmak üzere dünya genelinde devam eden askeri teçhizat ve kimyasal silah malzemesi satışını görmezden geldiği savunuldu.
Makalede, "Birleşmiş Milletler raporuna göre, Suriye, Pyongyang'ın Orta Doğu ve Afrika’da askeri teçhizat ve kimyasal silah malzemesi satışı için en büyük kanallardan biridir." değerlendirmesinde bulunuldu.
"Çin, zirveden endişe duyuyor"Carnegie-Tsinghua Küresel Politika Merkezi uzmanı Tong Zhao ise verdiği demeçte, Çin'in, ABD ile Kuzey Kore arasındaki zirve konusunda karışık duygulara sahip olduğunu belirtti.
Zhao, "Pekin, Pyongyang’ın ABD’ye çok yakın olabileceğinden korkuyor ve bu durum Çin’in Kuzey Kore ve yarımadanın üzerindeki özel etkisini baltalıyor." dedi.
Trump’ın zirvede ABD’nin güvenlik kaygılarını gidermeye çalışacağını belirten Zhao, Çin gibi diğer ülkelerin sorunlarına değinmeyen bir anlaşmayı kabul edilmesi ihtimalinin Pekin'in endişelerini artırdığını ifade etti.
- Vietnam modeli tartışması
Kim Jong-un'un Vietnam'ın ekonomik başarısından ilham alması amacıyla zirve için bu ülkenin tercih edildiğini belirten uzmanlar, Kuzey Kore'nin nükleer ve balistik füze programından tamamen vazgeçmesi halinde ABD'nin destekleriyle ekonomik sorunlarını aşacağını iddia etti.
Washington Post gazetesinin Tokyo büro şefi gazeteci Simon Denyer yazdığı makalede, "Washington zirvede, ABD ile yakın ilişkisi olan canlı, hızlı büyüyen bir piyasa ekonomisine sahip ev sahibi ülkeyi örnek olarak gösterecek." ifadelerini kullandı.
Vietnam, 1975'te sona eren savaşın ardından ekonomik liberalleşme programı ile ekonomik dönüşüm yaşadı. Komünist Partinin yönettiği ama kapitalist bir ekonomiye sahip olan ülkenin hem Washington hem de Pyongyang'a yakın olduğu biliniyor.
Buna karşılık, nükleer programı üzerindeki uluslararası yaptırımlar nedeniyle ekonomik sorunlarla yüzleşen Kuzey Kore uzun zamandır küresel ticaretten izole edildi.
ABD Başkanı Trump, Kuzey Kore'nin nükleer silahlarından vazgeçmesi durumunda dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri haline gelebileceğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise temmuz ayındaki Vietnam ziyaretinde ev sahibi ülkenin ekonomik canlanması hakkında konuşurken doğrudan Kuzey Kore'ye yönelik olarak “Mucize, sizin mucizeniz olabilir.” demişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com