ANKARA - Şerife Çetin/Seçkin Yavuz
ABD Başkanı Donald Trump'ın "Önce ABD" sloganıyla ekonomik ve siyasi alanlarda içe dönük, koruyucu ve kapalı politikalar izleyeceğinin sinyallerini vermesi, ABD'ye ekonomik anlamda bağımlılığı bulunan Latin Amerika ülkelerinde endişe yarattı.
Trump'ın, seçim kampanyası boyunca ve başkan koltuğuna oturmasının ardından Amerikan iç pazarını korumaya yönelik adım atacağını açıklaması, serbest ticaret anlaşmalarını gözden geçireceğini belirtmesi ve ABD'deki göçmenler hakkında kısıtlayıcı politikalar uygulayacağına yönelik açıklamaları, uluslararası camiada tartışma konusu olmaya devam ediyor.
ABD'ye bulunan bağımlılıkları ve henüz tam ekonomik gelişim sağlayamadıkları için Trump'ın uygulamayı planladığı ekonomi politikalarından, en fazla komşu Latin Amerika ülkelerinin etkilenmesi bekleniyor.
"Trump'ın politikaları, yeni ticari ve mali belirsizlikleri beraberinde getirdi"
Latin Amerika ekonomileri, 2000'li yılların başında Çin'in talebi sonucu ticari ürünlerin satışındaki artış nedeniyle büyüme kaydetmişti.
Kolombiya Üniversitesi Profesörü ve Birleşmiş Milletler Ekonomi ve Kalkınma Politikası Sosyal Konsey Komitesi Başkanı Jose Antonio Ocampo, Latin Amerika ülkelerinin tam ekonomik anlamda iyileşme gösterdiği dönemde Trump'ın uygulayacağını söylediği ekonomik politikaların bölgede yeni ticari ve mali belirsizlikleri beraberinde getirdiğini söyledi.
Ocampo, Latin Amerika'nın 2015'te girdiği ekonomik durgunluktan tam çıkmaya başlarken, Trump'ın gümrük vergilerini artıracağı ve Meksika ile sınırına duvar öreceği açıklamalarının bölgedeki yatırımı olumsuz etkileyeceğini ifade etti.
"Latin Amerika ülkeleri, ABD politikalarına karşı daha savunmasız"
Latin Amerika ülkelerinin Trump'ın ekonomik politikalarının yarattığı sonuçlarla başa çıkma konusunda ise birçok ülkeye göre daha az kapasiteye sahip olduğu belirtiliyor.
Brookings Enstitüsü Kıdemli Uzmanı David Dollar, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, Latin Amerika gibi gelişmekte olan ülkelerin Avrupa, Japonya ve Çin gibi gelişmiş ülkelere oranla ABD politikalarına karşı daha savunmasız olduğunu söyledi.
Dollar, serbest ticaret rejiminin hem gelişmekte hem de gelişmiş ülkeler için önemli kazanımlar sağladığını, bu sistemin kaldırılması durumunda gelişmekte olan ekonomilerin tek başlarına büyümelerinin zor olacağını belirtti.
Dollar, NAFTA'nın iptal edilmesi durumunda Meksika ekonomisinin büyük darbe alacağını da söyledi.
Meksika ciddi ekonomik sorunlarla karşılaşabilir
Latin Amerika ülkeleri arasında ABD ile en yoğun ticari ilişkisi olan ülke Meksika, ihracatının yüzde 73’ünü kuzey komşusu ABD'ye yapıyor. Meksika'nın ticari konulardaki durumunun diğer Latin Amerika ülkelerine kıyasla daha hassas olduğu belirtiliyor.
Trump'ın Meksika ile sınırına duvar örme planı da iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri etkilemeye devam ediyor.
TOBB Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Sayan, Meksika ile ABD arasında 600 milyar dolara yaklaşan mal ve hizmet ticareti bulunduğunu ifade ederek, ABD’nin Meksika’daki doğrudan yabancı sermaye yatırım tutarının 90 milyar doları geçtiğini, Meksika’nın da ABD’deki yatırımının 20 milyar dolara yaklaştığını bildirdi.
ABD'de çalışan milyonlarca Meksikalının kazancının yıllık 25 milyar dolara ulaştığını belirten Sayan, şunları kaydetti:
"Trump, bu göçmen işçilerin ABD’lilerin işlerini elinden aldığı yönündeki doğruluk payı çok az olan klişeye dayanarak, 3 bin kilometrelik sınıra bir duvar örmeyi ciddi ciddi önerecek kadar kendini kaybetmiş durumda. Sınırlı bir alanda duvarın yapımına başlanmış durumda ve komik biçimde o inşaatta da Meksikalı işçiler çalıştırılıyor. İki taraftaki yaşam standartları ve refah düzeyi bu kadar farklı olduğu sürece 3 bin küsur kilometrelik bir ortak sınırdan göçün engellenemeyeceği açık."
Donald Trump ayrıca, Meksika, ABD ve Kanada arasındaki ürünlerin serbest dolaşımını öngören Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı da (NAFTA) yeniden müzakereye açacağını söylemişti.
Serdar Sayan, "Trump NAFTA’yı iptal etmeye kalkarsa aradaki refah uçurumu daha büyüyeceğinden, duvarın yüksekliğini ikiye katlaması gerekecek. NAFTA’nın kaldırılması ve sınıra duvar inşa edilmesi, her birinin gerçekleştirilebilmesi çok ama çok şüpheli iki seçim vaadi... Gerçekleştirilemeyeceği kesin olan ise ikisinin birden yapılması." ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com