ANKARA - ECENUR ÇOLAK/MELTEM BULUR
ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmen politikası ve bazı ülkelerin vatandaşlarının ülkeye girişini engelleyen kararını değerlendiren uzmanlar, kararın İslamofobiyi ABD'nin yanı sıra diğer ülkelerde de tetikleyeceği uyarısında bulundu.
Trump'ın kullandığı dile bakıldığında İslamla mücadeleyi terörizmle mücadelenin merkezine oturtacağının görüldüğünü ifade eden uzmanlar, bu durumun Amerikan çıkarlarını daha fazla tehdit edeceğine dikkati çekti.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trump'ın adaylık dönemindeki söylemlerinin kendisini ve partisini bağladığını ancak devlet başkanı olarak böyle bir karar almasının İslamofobiyi toplumsal ve bireysel seviyeden devlet düzeyine taşıyan son derece tehlikeli bir gelişme olduğunu bildirdi.
Devlet eliyle dini temelde ayrımcılık yapılmasının uluslararası alanda çok yanlış bir mesaj verdiğine değinen Akgün, "Özellikle Amerika dışındaki Avrupa toplumlarında da bu davranışı taklit etmeyi cesaretlendirir. Bu uluslararası alanda yeni gerilimlere yol açar. İslam dünyası ile Batı dünyası arasında zaten var olan sorunlu, gerilimli alanları daha fazla derinleştirir. Siyasi bir tartışma olmaktan çıkarak çatışmacı bir alana çeker." diye konuştu.
"Trump, İslamla mücadeleyi merkeze alacakmış gibi görünüyor"
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, Trump'ın bir yıldan uzun süre önce başladığı seçim kampanyalarının temelinde göçmen karşıtlığı ve özellikle Müslümanların ülkeye girmesinin tamamıyla engellenmesi söylemlerinin yer aldığını hatırlattı. Trump'ın göreve geldiği günden bu yana aldığı kararları kampanya sürecinde de paylaştığını dile getiren Yeşiltaş, ancak kimsenin onun başkan olabileceğine inanmadığı için bu konuların çok fazla tartışılmadığını bildirdi.
"Trump'ın iktidara gelmesiyle ABD’nin ana damarının temelde böyle bir yaklaşıma yakın olduğunu gördük." diyen Yeşiltaş, önce sınıra duvar örme ve ardından bazı Müslüman ülkelerin vatandaşlarının ABD'ye girişinin engellenmesi kararlarını örnek olarak sıraladı.
Yeşiltaş, şöyle devam etti:
"Şimdi yeni bir uygulamayla bunu zirve noktasına taşıdı. Artık ABD vize uygulamalarında sosyal medya taraması yapacak. Yani vize almış olsa bile sosyal medyada Amerikan karşıtı bir şey paylaşmış insanların ABD’ye girişini engelleme gibi bir yetki ortaya çıkarıyor bu yasa. Dolayısıyla Obama döneminin terörle mücadelesine yönelik ciddi bir eleştirisi vardı Trump’ın. Etrafına seçtiği adamlar Obama’yı tehdidi doğru tanımlamamakla eleştiriyorlardı. Trump da yemin töreninde radikal İslamcı terörizmle mücadele diye tarif etti bunu.
Bu bize şunu gösteriyor; artık Trump bundan sonra terörizmle mücadele etmekle birlikte etrafındaki aşırı söylemleri olan isimlerle birlikte İslamla da mücadeleyi merkeze alacak."
ABD'de özellikle göçmen karşıtı uygulamalar nedeniyle toplumun ciddi anlamda ikiye ayrıldığını vurgulayan Yeşiltaş, birçok eyaletin bunu kınamasının ABD tarihinde çok nadir görülen bir şey olduğuna işaret etti.
"Çok geçiştirici bir tedbir"
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni, "Alınan karar, Amerika'nın ve özellikle dışişleri karar mevkinde olan lobinin Ortadoğu'da izlediği istikrarsızlaştırıcı politikaların sonucu ortaya çıkan yoğun göçlerin ve bunun sonucunda Amerika ve Avrupa'ya yansıyan terör hareketlerine karşı çok geçiştirici bir tedbir." görüşüne yer verdi.
Kararın birtakım düşmanlıkların da yeniden doğmasına neden olabileceğini dile getiren Köni, Quebec'teki camiye saldırıyı anımsattı. Köni, "Böylece dışarıda bulunan Müslümanlara da diğer kesimleri dolaylı bir şekilde kışkırtmış oluyor. Şimdiye kadar bu kadar kesin bir strateji izlenmemişti. Bu, ileride çok büyük çatışmalar olarak maalesef yine Amerika'ya yansıyacaktır diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Trump'ın 27 Ocak'ta Pentagon'u ziyaretinde imzaladığı "Yabancı Teröristlerin ABD'ye Girişinden Ülkeyi Korumak" başlıklı başkanlık kararnamesi, ikinci talimata kadar Suriye'den mülteci kabulünü durduruyor.
Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığının yürüttüğü "Mülteci Kabul Programı" ise 120 gün süreyle askıya alındı. Belirtilen süre tamamlandıktan sonra sadece İç Güvenlik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal İstihbarat Direktörünün ortak onay verdiği ülkelerden mülteci kabul edilmeye başlanacak. ABD'nin 2017 mali yılında kabul edeceği mülteci sayısı da 110 binden 50 bine düşürüldü.
Aynı kararname kapsamında, "terörle ilintili olduğu düşünülen" ülkelerden gelenlerin 90 gün boyunca ABD'ye kabul edilmeyeceği, bu süre içinde ilave tedbirlerin alınacağı bildirildi. Metinde doğrudan ülke adı zikredilmese de bu ülkelerin Irak, Libya, Suriye, İran, Sudan, Somali ve Yemen olduğu belirtiliyor.
dikGAZETE.com