BURSA
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Astrofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve İÜ Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tolga Güver, bazı büyük kütleli yıldızların süpernova olarak patlamasından sonra az miktarda altın üretilmesine rağmen evrendeki altının ana kaynağının nötron yıldızları olduğunu belirtti.
Güver, nötron yıldızlarının, süpernova özelliğiyle patlayan yıldızların geride bıraktığı kökler ve atom çekirdeğiyle kıyaslanacak yoğunlukta sıkışmış ölü yıldızlar olduğunu dile getirdi.
Neredeyse tamamen nötronlardan oluşan çekirdekten ibaret, çok yüksek sıcaklık ve manyetik alana sahip, yaklaşık 10 kilometrelik çapa, güneşin kütlesinin 1,5 katı kütlenin sığdırıldığı yıldızlara nötron yıldızı denildiğini aktaran Güver, şöyle devam etti:
"Uzayda nadiren de olsan bazen iki nötron yıldızı birbirlerinin kütle çekim alanlarına girer ve birbirlerine yaklaşmaya başlar. Bu noktada bu yıldızlar zamanla kütle çekimsel dalgalar yayarak birbirlerine yaklaşır ve çarpışırlar. Çarpışma noktasındaki sıcaklık, trilyon dereceye yakın olur. Bu noktada iki nötron yıldızını oluşturan madde parçalanarak uzaya saçılan bir girdap oluşturur. İşte bu girdabın kollarında da altın oluşur ve daha sonra bu altın evrene saçılır. Altının evrende çok seyrek, dünyada da pahalı olmasının nedeni, bu ikili nötron yıldız sistemlerinin evrende az bulunması ve çok seyrek çarpışmasıdır."
Bu çarpışmaların ardından sadece altının değil, civa, palladium, platin ve gümüş gibi elementlerin de oluştuğuna dikkati çeken Güver, "Kolumuzdaki altın bilezik, altın kol düğmelerimiz, uyduların elektronik aksamında ya da diş kaplamalarında kullandığımız altın, milyarlarca yıl önce evrende çarpışan nötron yıldızlarının kalıntısından başka bir şey değil. Altın uzayda oluştu ve gezegenimiz 4,5 milyar yıl önce oluşurken uzaya saçılan bu altın, dünyanın merkezinde yani çekirdeğinde birikti. Gezegenimizin daha dış katmanlarında olan altın ise dünya oluştuktan sonra 200 milyon yıl boyunca yağan ağır meteorit bombardımanlarıyla taşındı." dedi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Astrofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve İÜ Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tolga Güver, bazı büyük kütleli yıldızların süpernova olarak patlamasından sonra az miktarda altın üretilmesine rağmen evrendeki altının ana kaynağının nötron yıldızları olduğunu belirtti.
Güver, nötron yıldızlarının, süpernova özelliğiyle patlayan yıldızların geride bıraktığı kökler ve atom çekirdeğiyle kıyaslanacak yoğunlukta sıkışmış ölü yıldızlar olduğunu dile getirdi.
Neredeyse tamamen nötronlardan oluşan çekirdekten ibaret, çok yüksek sıcaklık ve manyetik alana sahip, yaklaşık 10 kilometrelik çapa, güneşin kütlesinin 1,5 katı kütlenin sığdırıldığı yıldızlara nötron yıldızı denildiğini aktaran Güver, şöyle devam etti:
"Uzayda nadiren de olsan bazen iki nötron yıldızı birbirlerinin kütle çekim alanlarına girer ve birbirlerine yaklaşmaya başlar. Bu noktada bu yıldızlar zamanla kütle çekimsel dalgalar yayarak birbirlerine yaklaşır ve çarpışırlar. Çarpışma noktasındaki sıcaklık, trilyon dereceye yakın olur. Bu noktada iki nötron yıldızını oluşturan madde parçalanarak uzaya saçılan bir girdap oluşturur. İşte bu girdabın kollarında da altın oluşur ve daha sonra bu altın evrene saçılır. Altının evrende çok seyrek, dünyada da pahalı olmasının nedeni, bu ikili nötron yıldız sistemlerinin evrende az bulunması ve çok seyrek çarpışmasıdır."
"Altının kaynağı süpernova patlamaları değil"
Güver, güneşin yüzey sıcaklığının 5 bin 500 ve çekirdek sıcaklığının 15,6 milyon derece, süpernova patlamalarındaki sıcaklığın ise 100 milyar derece olduğu bilgisini verdi.ALTINI OLUŞTURAN SICAKLIK...
Altını oluşturan nötron yıldızı çarpışmalarında sıcaklığın trilyon dereceye yaklaştığını ifade eden Güver, "Bilim insanları uzun yıllardır altın, platin, uranyum gibi elementlerinin kaynağının süpernova patlamaları olduğunu düşündüler ancak 2013 yılında Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nde yapılan gözlemler bunun böyle olmadığını, bu elementlerin kaynağının çok daha egzotik bir şey olduğunu gözler önüne serdi. Yeni kanıtlar ve gözlemler, süpernova patlamalarında az miktarda altın oluşsa da altının ana oluşumu için nötron yıldızı birleşmelerinin daha uygun şartlar ortaya koyduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.Her çarpışmadan 700 katrilyon kilogram altın
Doç. Dr. Tolga Güver, her ikili nötron yıldızı çarpışmasında dünya kütlesinin yüzde 11'i kadar yani yaklaşık 700 katrilyon kilogram altının açığa çıktığına değindi.Bu çarpışmaların ardından sadece altının değil, civa, palladium, platin ve gümüş gibi elementlerin de oluştuğuna dikkati çeken Güver, "Kolumuzdaki altın bilezik, altın kol düğmelerimiz, uyduların elektronik aksamında ya da diş kaplamalarında kullandığımız altın, milyarlarca yıl önce evrende çarpışan nötron yıldızlarının kalıntısından başka bir şey değil. Altın uzayda oluştu ve gezegenimiz 4,5 milyar yıl önce oluşurken uzaya saçılan bu altın, dünyanın merkezinde yani çekirdeğinde birikti. Gezegenimizin daha dış katmanlarında olan altın ise dünya oluştuktan sonra 200 milyon yıl boyunca yağan ağır meteorit bombardımanlarıyla taşındı." dedi.