Travmanın her yaştan bireyler tarafından yaşanabilinecek bir olgu haline geldi. Bu konuda farkındalık oluşturmak isteyen İstanbul Kültür Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü, bu yıl üçüncüsünü gerçekleşen ‘Psikoloji Çalıştayı’ kapsamında “Travma Gözden Kaçmasın” isimli bir seminer düzenledi.
İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi’nde düzenlenen seminerin moderatörlüğünü Prof. Dr. Ümran Korkmazlar üstlenirken, açılış konuşmasını ise İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir yaptı. Panele, mesleği icra eden birçok psikolog ve rehber öğretmen de katıldı.Travma yaşanmadan önce uygulanabilecek koruyucu ve önleyici faktörler ile sonrasında etkilerini azaltabilmek açısından yapılabileceklerin çok yönlü ele alındığı seminerde; yaşam boyu gelişim perspektifi açısından özellikle çocuklar ve gençler açısından sonradan ortaya çıkabilecek etkilerin gözden kaçırılmamasının gerekliliği de anlatıldı. Ayrıca günümüz koşullarında, çocuk ve ergenlerin travmatik bir yaşantıyla karşı karşıya kaldıklarında onu algılayış, yorumlayış ve tepki biçimlerinin ilk gözlenebileceği en önemli yerler aile ve okul yaşantılarının olduğu vurgulanan seminerde, travmanın doğru olarak tanımlanabilmesi ve sonrasında yaratacağı güçlüklerin aşılmasında destek sağlayacak yaklaşımları ve uygulamaları tartışmak üzere psikologlar ve rehberlik öğretmenleri bilgilendirildi.
UFAK OLAYLAR DA TRAVMA OLUŞTURABİLİR
Travmanın ne olduğundan bahseden Fide Danışmanlık Merkezi Psikoloğu Billur Kurt, “ Travma, normal bir anı ağına dönüşmesi mümkün olmayan yaşanmış zor anılar demektir. Travma denilince insanın aklına çok büyük olaylar yaşamış kişiler geliyor. Söz konusu çocuklar olduğunda ise büyüklerin travma olarak adlandıramadığı olaylar onların dünyasında büyük etki yaratabiliyor” dedi.Yapılan semineri ve önemini anlatan Psikolog Billur Kurt, “ Bugünkü seminer okullarda çalışan rehber öğretmenlere ve psikologlara yönelik. Travmaya genel perspektif üzerinden bütün bir bakış açısıyla konuyu anlatacağım. Çünkü bazı durumlarda travma gözden kaçabiliyor. Kişilerin travmayı gözden kaçırmamaları için onları ipuçlarıyla nörolojik, ebeveyn ve okul tarafını bütünlük içerisinde konuklarımızla paylaşacağım” ifadelerini kullandı.Ebeveyn ve çocukların arasında güvenli bağ oluşmasının travmadan korunmada en önemli faktörlerden olduğunun altını çizen Psikolog Kurt, “Travmatik bir durum olduğunda rutinin korunması çok önemli. Özellikle toplu travmalarda rutinin devamı travmanın etkilerinden koruyucu faktörler arasında yer alıyor” açıklamalarında bulundu.
“HAYATIN İÇİNDEN KÜÇÜK DETAYLAR ATLANILIYOR”
Kongreyi düzenleme amaçlarını anlatan İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Melis Seray Özden, “2007 yılından beri her sene, alanda çalışan uzmanlarımız, rehber öğretmenler, okul psikologları, klinik alanda çalışan psikologlar, gelişim alanında çalışan uzmanların faydalanması için bu semineri düzenledik. Her sene belirli bir konu seçip, o konuya yönelik uzman kişileri çağırıyoruz” dedi.
Travma denildiğinde insanların aklına yaşanılan büyük, sarsıcı olayların akla geldiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Özden, “Günlük hayatımızda karşılaştığımız küçük olaylar, çocuklara karşı söylediğimiz şeyler ya da onların televizyonda izledikleri herhangi bir film bile travma oluşturabiliyor. Büyük travmalar da önemli ama günlük hayattın içindeki küçük detaylar atlanabiliniyor. O yüzden bu konferansın ismini “Travma Gözden Kaçmasın” koyduk. Travmanın aslında ne kadar hayatımızın içinde olduğunu, ufak şeylerin birikerek bizde nasıl travmatik yaşantılara sebep olabileceğini ve sonrasında bunun başka problemlere yol açabileceğini ele aldık” şeklinde konuştu.
dikGAZETE.com