Kırklareli
Trakya'nın asırlık eğlencesi Pavli Panayırı'nın "römork otelleri"nin hazırlıkları sürüyor
Trakya'nın dört gözle beklenen asırlık eğlencesi Pavli Panayırı'nın kurulmasına sayılı günler kala köylerden panayır meydanına gideceklerin hazırlıkları sürüyor.
Sultan Abdülhamit'in fermanıyla ilk kez 1910 yılında kurulan, geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri sebebiyle iptal edilen panayır, bu yıl 111'nci yaşını kutlayacak.
3 bin 500 kişiyle Trakya'nın en az nüfuslu ilçesi olan Pehlivanköy, 9-12 Eylül tarihleri arasında dışarıdan gelecek binlerce kişiyi ağırlamaya hazırlanıyor.
Geleneksel eğlence kültürünün, yerel adetlerin yaşatıldığı adeta köylerden ilçeye iç göç yaşatan panayır için geri sayım başladı.
Ergene Nehri kenarına içerisinde büyük bir lunapark, satışların yapıldığı tezgahlar, açık hava lokantalarının bulunduğu dört gün boyunca kurulan panayırın tamamını yaşamak isteyen Pehlivanköy ilçesinin Akarca, Doğanca, Hıdırca, Kuştepe, İmampazarı, Kumköy, Yeşilova köylerinden traktörlerle panayır meydanına hareket etmek için hazırlanıyor. Etkinlik döneminde köylerde neredeyse kimse kalmıyor.
Panayır alanına çektikleri römorkların içerisini çekyat, yatak, somya gibi eşyalarla donatıp, üzerini branda ile kapatarak konaklayacakları alan oluşturan panayır sevdalıları gün sayıyor.
"Römork otel" adı verilen konaklama alanına sıra sıra dizilen römorklarda kalınarak yaşatılan geleneksel kültür, geçmişi geleceğe taşımaya devam ediyor.
"Panayır gerçek anlamda Trakya'da bir iç göç yaşatmaktadır"
Kuştepe köyünde yaşayan Gülşen Gürses, panayır için Trakya'nın köylerinde hazırlıkların yapıldığını söyledi.
Özellikle köylerde yaşlı insanların bıkmadan usanmadan her yıl konaklayacakları römorklarını hazırlayarak panayıra katıldıklarını anlatan Gürses, çalışmaların panayıra iki hafta kala başladığını belirtti.
Panayırın beklenen günler arasında olduğunu anlatan Gürses, şunları kaydetti:
"Panayıra bir iki hafta varken ağaç dalları toplanır, çatısı hazırlanarak brandası gerilir.
Özellikle halk lunapark etrafına römorklarını dizerler ve gençleri izlerler. Römorkların içleri ise özellikle yöreye ait halı, kilim, yastık ve çarşaflarla süslenir.
Römorklardan da görüldüğü gibi buradaki ruh, burayı gezip görüp evine dönmeyi değil, buraya kalmaya, yatmaya geliyor.
Ve ciddi anlamda civar köyleri dolaşırsanız göreceksiniz köylerde hiç kimse kalmıyor.
Kahveler kapalı insanlar yok. Sadece hayvanlara bakılır, panayıra kaçılır.
Panayır gerçek anlamda Trakya'da bir iç göç yaşatmaktadır. Trakya'nın yaşayan en eski ve en büyük panayırıdır."
"Panayırı dört gözle bekliyoruz"
Aynı köyden Hatice Çetin (70) de römorklarını imece usulü hazırladıklarını ifade etti.
Dört gün panayır alanında römorkta konaklayacaklarını anlatan Çetin, "Panayır boyunca köylerde kimse kalmıyor. Mecbur hissediyorsun gitmeyi. Dört gün boyunca panayırda kalacağız." dedi.
Önceden panayıra öküz arabaları ile geldiklerini belirten Çetin, yaklaşık 20 yıldır ise panayıra römorklar ile katıldıklarını ifade etti.
Yaklaşık 10 gün öncesinde römorkları hazırlamaya başladıklarını dile getiren Çetin, "Panayırı dört gözle bekliyoruz. Keşke 20-25 yaşında olsam da eski günlerdeki gibi eğlenebilsem. Ama yine de panayırda geziyorum, yatıyorum, kalkıyorum, çok eğleniyorum. Önceden hasat ettiğimiz ürünleri de panayırda satardık." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com