İstanbul
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2019 verilerine göre, insanların başlıca ölüm sebepleri arasında 8. sırada yer alan trafik kazaları, dünyada her yıl yüz binlerce cana mal olurken, binlerce kişinin yaralanmasına ve engelli kalmasına da neden oluyor.
Trafik kazaları aşırı hız, kurallara uymamak, dikkatsizlik, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanımı gibi birçok farklı sebepten kaynaklanıyor.
Yetkililerin çabaları, alınan önlemler ve bilinçlendirme kampanyalarına rağmen trafik kazalarının önüne geçilemiyor.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri'ne göre, Türkiye'de 2019 yılında 1 milyon 168 bin 144 trafik kazası meydana geldi.
Bu kazaların 993 bin 248'i hasarlı, 174 bin 896'sı ise ölümlü yaralanmalı trafik kazası olarak kayıtlara geçti.
Sürücü, yolcu ya da yayaların hayatını kaybetmesine neden olan trafik kazaları, birçok eve de ateş düşürüyor.
Yakınlarını trafik kazasına kurban veren mağdurlar, bir yandan acılarını yaşarken bir yandan da kaybettikleri sevdikleri için hukuk mücadelesi veriyor.
Mağdurlardan biri de "Kardeşim" dediği kuzeni Gökhan Demir'i geçirdiği trafik kazası sonucu kaybeden ve farkındalık yaratmak için Trafikte Haklarım Derneği'ni kuran Yasemin Usta.
Henüz 18 yaşındaki kuzenini toprağa veren Usta, ehliyetsiz araç kullanan ve hatalı sollama sonucu bir "can"ın yitirilmesine sebep olan sürücünün hak ettiği cezayı alması için 8 yıldır mücadele ediyor.
"Kuzenime çarptıktan 3 ay sonra ehliyet aldığını öğrendik"
Sorularımızı cevaplayan Usta, kazanın Ekim 2012'de Hasköy'deki Rahmi Koç Müzesi'nin önünde bulunan gidiş-gelişli yol üzerinde meydana geldiğini söyledi.
Yolda 30 kilometre hız sınırı olduğunu aktaran Usta, görgü tanıklarından aldığı bilgiye göre kaza anını, "Kuzenim karşıya geçiyor, ikiziyle parka geliyor su almak için.
Yolu yarılıyor, aracı görüyor ama araç hatalı sollama yaparak çarpıp havalandırıyor ve arkadaki aracın üzerine düşürüyor, oradan da yere maalesef. Sürücü arabadan iniyor bakıyor ve sonrasında kaçıyor." sözleriyle anlattı.
Yoğun bakımda 9 gün yaşam mücadelesi veren kuzenini kaybettiğini aktaran Usta, "Gökhan'a bunu yapanın yanına kalmasın, adalet yerini bulsun istedim.
Çevrede soruşturma yaptım. Adil bir yargılama olması için 2 görgü tanığının ifadesinin alınmasını sağladık.
Çarpan sürücü 3 ay boyunca kaçtı. Yakalandığında da yalan beyanda bulundu ki kuzenime çarptığında ehliyeti bile yoktu. K
uzenime çarptıktan 3 ay sonra ehliyet aldığını öğrendik." dedi.
Sürücünün hiçbir pişmanlıkta bulunmadığını, başsağlığı bile dilemediğini belirten Usta, 2016'da sürücüye bilinçli taksirden 6 yıl 8 ay ceza verildiği ama kararın 2 yıl sonra "bilinçli taksir koşulları oluşmadığı" gerekçesiyle bozulduğunu anlattı.
Usta, yargılamanın tekrar başladığını ve 2017'de 4 yıl 6 ay ceza verildiğini, mahkemenin sürücünün ehliyetine 2 yıl tedbir konulmasını talep ettiğini fakat hükmün infaz gerçekleştikten sonra ehliyetinin alınmasıyla ilgili olduğunu kaydetti.
"3 bilirkişi raporunda da sürücü asli kusurlu"
Mahkeme sürecinde alınan 3 bilirkişi raporunda da sürücünün "asli kusurlu" bulunduğunu dile getiren Usta, şöyle devam etti:
"Yargıtay'ın geçen yıl ekimde kararı kısmen onadığını öğrendik. Onadığı ceza da artık hani son çıkan infaz yasasından dolayı maalesef içeride bir gün bile tutuklu kalmayacak. Bir güne razıydım, 8 sene oldu bir gün bile tutuklu yargılatamadık. Yargıtay'ın bozduğu kararda maalesef şu oldu. Olay anında ehliyeti olmadığı için 2 yıl ehliyetine tedbir konulmasının istenmesini bozdu."
Kuzenin vefatını uzun bir süre kabullenemediğini ifade eden Usta, "Ağlamaktan 3 kere geçici görme kaybı yaşadım.
Saçlarım avuç avuç döküldü. İşimden, çevremden, her şeyden istifa ettim. Gökhan, tek yumurta ikiziydi.
Teyzemin 14 sene sonra çocuğu oldu. İkizi başka, anne başka bir yerde dağılmıştı. Bütün acımı adalet arayışıma dönüştürdüm.
Bu sonucu hiçbir şekilde hak etmedik. Kuzenimin mezarına rahatlıkla gitmek, 'Adalet yerini buldu kardeşim.' demek istiyorum." diye konuştu.
Trafik kazası 5 yakınını hayattan kopardı
Özel bir hastanede sağlık personeli olarak görev yapan 44 yaşındaki Serdar Evlin de trafik kazası mağduriyetini iki kez yaşadı.
12 yaşında geçirdiği bir trafik kazası sonrası sağ kolundan engelli kalan Evlin, 2016'da oğlu, annesi, kardeşi ve 2 yakınını, tırın hatalı sollama yapması sonucu meydana gelen trafik kazasında kaybettikten sonra hukuk mücadelesi başlattı.
Serdar Evlin, yakınlarının geçirdiği trafik kazasını şöyle anlattı:
"2016 yılında kardeşim Serkan Evlin'in kullanmakta olduğu araçla Boyabat'tan Samsun istikametine kardeşimin nişanlısının köyüne giderlerken Boyabat'ta bir tırın karşı şeride hatalı bir geçiş yaparak kardeşimin kullandığı araçla çarpışması sonucu 7 yaşında oğlumu, 32 yaşında dağ gibi kardeşimi, 61 yaşında dayanağım annemi ve 2 yakınımı daha kaybettim.
Yıkıldım, bunun başka bir söylemi olamaz. Davalar açtık, 5 yıl oldu ve hala sonuç alamadık. Yargıtay'a gitti en son davamız. 2-2,5 yıl oldu hala cevap bekliyoruz."
Dava sürecinde birçok olumsuzlukla karşılaştıklarını ve kazaya ilişkin yalanların ortaya atıldığını ifade eden Evlin, bu olumsuzlukları ve yalanları belgelerle çürüttüklerini dile getirdi.
Dava sonucu 5 kişinin öldüğü kazada tır sürücüsüne 6 yıl 8 ay ceza verildiğini kaydeden Evlin, "Bunun da üçte ikisi ceza indirimine gitti.
Bakıyorsunuz 2 yıl. 7 ay yattığı bir süre de var, onu da düştükleri zaman hiçbir şey yatmıyor, cezaevine bile girmiyor.
Adalet yerini bulsun, başka bir şey istemiyorum" dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com