Trabzon
Güneş, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, ligde istedikleri sonuçları alamadıklarını belirterek, "5 maçta 5 puan, oynadığımız oyun ve aldığımız sonuçların taraftarı, sizleri, medyayı, bizi, yönetimi, oyuncuları, kimseyi memnun etmediğini biliyoruz. Gerçekleri bilmek iyi ama bunları devam ettirmek kötü." dedi.
Trabzonspor'un büyük bir kulüp, büyük bir camia olduklarını ifade eden Güneş, "Oyuncular da yetenekli, karakterli, takıma sahip çıkan, gurur duyduğumuz, taraftarlarının da kurulduğu günden bugüne kadar bir heyecan ve coşkusu olduğunu takımın her şeyiyle bütünleştiğini biliyoruz. Medyası, çalışanı da bu şekilde. Yani bütünüyle bir takım oluşturan camia şu anda bulunduğu yerden memnun değil. Dolayısıyla kimi ne kadar etkiliyor, bilmiyoruz ama herkesin üzüldüğünü biliyoruz." diye konuştu.
"Sorumlu olan benim, tecrübeliyiz"
Güneş, kulüp başkanı Ertuğrul Doğan'ın takım üzerinde olan tüm yetki ve sorumluğu kendisine verdiğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla şu andaki bulunduğumuz durumdan sorumlu olan benim. Başarı veya başarısızlık olgusu vardır. Başarıyı konuşuruz ama başarısızlığı çözmek için en büyük kararları alacak olan benim. İsteklerim olabilir ama kararı veren benim. O yüzden her şeyi samimi ve açıkça, şeffaf olarak söylemek ve paylaşmak istiyorum. Kulübe ve takıma zarar vermeden eleştiri ve övgü yapılacaktır, bu normaldir. Ama şu anda eleştirilerin daha üst seviyede olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Hiçbir zaman duyarsız olmayacağız. Dikkate alacağız. Beklemediğimiz sonuçlar aldık, oyunumuz da hayallerimizin çok altında kaldı ve bu durumu düzeltmek mecburiyetindeyiz."
Trabzonspor'un, kendi halinde bırakılması halinde bu tip sonuçlar almaması gerektiğini dile getiren Güneş, "Bunu ben de biliyorum, işin başında olduğum için bunu rahatlıkla söylüyorum. Bunun geçmişi, geleceğini konuşmak yerine sadece odaklanacağımız nokta şu anı nasıl düzelteceğimiz. Tabii ki geçmişten dersler alacağız, geleceği inşa edeceğiz, bunlar hep konuşulabilir şeyler ama anı yaşamak daha önemli. Camia olarak daha önce büyük başarılar ve zaman zaman da başarısızlıklar da gördük, dolayısıyla tecrübeliyiz. Bu da bizim için bir avantaj." şeklinde konuştu.
"Öz güven ve moral sorunu var"
Güneş, hayallerinin çok gerisinde olduklarını, yetenekli oyuncular ve taraftarlarının desteğiyle bu sorunları aşacaklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Takımın öz güven, moral sorunu olduğu bir gerçek. Bu bütün takımlarda olabilecek ama olmaması için dikkatli olunması gereken bir nokta. Başarıyı yakaladıktan sonra yönetimde, teknik heyette, oyuncularda, medyada, herkeste birtakım değişimler olabilir. Bu bazen çok olumlu katkı yapar. Yeni zirveye çıktığın zaman yeni hedefler çizemediğin zaman ve başarı da gelmediği zaman onun altında ezilen kesimler olur. Hiç kimse kendi üzerine başarısızlığı almak istemez ve bunu paylaşırken de yaralamaya başlar. Şu anda takım için konuşuyoruz. Diğerlerine çok değinmeyeceğim, benim için takım önemli şu anda. Öz güven sorunu var, moral sorunu var. Hatta tespitte niyetler iyi olsa bile yanlış teşhisleri de var."
Takım olmak istediklerini vurgulayan Güneş, "Birlikte oynamadık doğru. Tespitler doğru ama hem bireysel hem takım olarak iyi olmak durumundayız. Organizasyonu yapacak olan benim ama katılımı yapacak olan oyuncularımız. Birlikte eleştiri yapacağız, tartışacağız, birbirimizi belki bazen üzeceğiz ama sonunda değişeceğiz. Şu andaki durum o. 8 günde yaptığım 3 maçta gördüğüm tablo bu. Bu yeterli mi, değil tabii. Bazen oyuncular yetenekli ama takımda uyum ve oyun sorunu var. Bazıları tecrübeli ama beklediğimizin altında. Her ikisinin birlikte oynadığı oyun bizim amaçladığımız oyun değil. Belki algılamadığımız sorun var, takım oyununda sorun var, hücum, savunmada bunların hepsi konuşacağımız konular." değerlendirmesinde bulundu.
"Bireysel performansın da üst seviyeye çıkması lazım"
Takımdaki sorunların giderilmesi için zamana ihtiyaçları olduğunu kaydeden Güneş, "Takım oyunu, oyun disiplini oturacak tabii ama güzel futbol oynayıp iyi sonuçlar almak için bu organizasyonun da iyi olması için önce bireysel performansların da üst seviyeye çıkması lazım. Bunun için bir zamana ihtiyaç var, doğru. Ama şu haliyle fiziksel değerleri her ne kadar eleştirsek bile bu halimizle bile fiziksel verilerimizi daha iyi kullanabiliriz." dedi.
Güneş, oyuncularla normalde 15-20 dakikalık toplantılar yapan bir teknik adam olduğunu ancak bugünkü toplantının uzun sürdüğünü de ifade ederek, şunları söyledi:
"Oyuncularımızın bireysel performanslarının iyi olması için çalışması lazım, tamam ama bunun da önce tespit edilmesi lazım. Oyuncunun ne eksiği var, mesela yetenekli, dripling var, fizik gücü var, iyi kullanamıyor. Yani yanlış kullanıyor. Bir diğer taraftan tecrübesi var, fizik gücü o kadar değil, o düşürebiliyor. Dolayısıyla sayıları çoğalttıkça takımda bir tahribat oldu. Basit top kayıplarımız var, rakibe baskı yaparken birlikteliğimiz yok, bunlar organizasyonu gerektirebilir. İki gün önce yaptığım antrenmanda mükemmel denecek kadar seviyede yaptığımız çalışmayı sahada hiç göremedik. İlk defa gördüm. Yapılabiliyor ama bir gün sonra topu kullanırken, sahayı kullanırken, topa sahip olmada eksiklerimiz olduğunu gördük."
Şenol Güneş, 8 günde 3 maçta gördüğü tablodaki sorunların çözümlenmesi için teşhisin iyi konulması gerektiğine işaret ederek, "Bugün paylaştım oyuncularla. Onlar da düşüncelerini söyledi. Ama genelde birlikte oynamamak gibi söylenen konular var. Çünkü onlar da duygu olarak üzülüyorlar, bunu görüyorum. Üzülmeyi de bazen kendi içine atarak sorumluluklarını azaltıyorlar. Buradaki düzeltilmesi gereken konu takımın oyuncularının bu olmalı. Yani bunun dışındakileri hiç gündeme getirmek istemiyorum. Sadece oyuncu, ben birlikte bu işi çözeceğiz." diye konuştu.
"Teslim olmak, pes etmek yok"
Sorunları düzeltmek için gayret gösterdiklerinin altını çizen Güneş, şöyle devam etti:
"Teslim olmak yok, pes etmek yok, daha fazla çalışmak var. Susmayı ve konuşmayı bilmiyoruz mesela. O da var bizde. Bazen çok gereksiz konuşuyoruz dinlememiz gereken yerde. Bazen konuşmamız gerekiyor, düşüncemizi söylememiz gerekiyor, içimize atarak kapalı duruyoruz. Bu bize çözüm getirmez. O yüzden kamuoyunda Trabzonspor'un bir dinamizmi var. Bazen yanlış da konuşulur. Ama saygısızlık da yapılmadan karşı tarafa kaktı yapması için bunun konuşulması gerekiyor. Neyi gizliyoruz ki? Ben bir yanlış yapmışsam onu bana söylediğin zaman niye bozuluyorum ki? Bana bir ayna tutuyorsun. Aynı şey oyuncu için de geçerli. Tespitleri yapmak, eleştiri yapmak doğru ama emeğe saygısızlık doğru değil. Sizin işiniz gibi, siz de gördüklerinizi paylaşıyorsunuz, hakaret olmadıktan sonra bu iş katkı yapar bize."
Oyun felsefelerinin oturmadığını ifade eden Güneş, "Bir defa en büyük rahatsızlığım o. Hücumda da savunmada da rakipten üstün olmam gerekiyor, Trabzon'un kendi DNA'sında olan oyuncuların da dinamizminde olan futbolu sahada görmek istiyorum." dedi.
Güneş, taraftarların üzüldüğünü bildiklerini dile getirerek, "Biz de üzülüyoruz, hep üzülmekle hayatımızı geçirmeyeceğiz, çözüm için onların desteğine, bizim de çok çalışmaya ihtiyacımız var, bunun başka bir yolu var. Öteki türlü sadece kısır döngü olur. Oyuncularımızın sorunu yok, onu söyleyeyim. Ben geldiğim ve gördüğümde çalışma ortamı çok iyi. Kulüpten kaynaklanan bir sorun yok. Ama oyuncular da sorunlu oyuncular değil ama eksiklerinin olduğunu kabul etmek lazım." şeklinde konuştu.
"Başkan da üzülüyor, morali bozuluyor"
Güneş, kulüp başkanı Ertuğrul Doğan ile her gün görüştüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Başkanla ilgili, her gün arıyor, tabii üzülüyor, morali bozuluyor. Çok şey yapmak istiyor geldiğimden beri. Bana söyledikleri, anlattıkları, o heyecanla anlattığı konuları hayata geçirebilirse Trabzonspor'un sadece sahada değil saha dışında da güçlü olacağını düşünüyorum. Ama saha sonuçları bizim olduğu kadar Trabzonspor'u seven herkesi üzüyor ve etkiliyor. Onu da etkilediğini görüyorum. O yüzden ne yaparız diye bir heyecanı var. Şu anda yapacak bir şey yok zaten. Geldiğimdeki süre kısa, orada da yapacak bir şey yoktu. Transfer çok konuşuluyor. Transfer bazen çözümdür. Bugün eksikleri tespit ettiğiniz zaman da bir sorunu çözemiyorsunuz. Bu devre arasına kadar devam edecektir. Ama şu anda yaptığınız transfer fazlalıkları da bazen sıkıntı olur. Ama bazen de ihtiyaçtır. Onun için eleştiriler gelecek burada. 'Niye yaptın?' Yapmasan 'Niye yapmadın?' Bunlar konuşulacaktır. Ama bunlar yıkım için tek sebep değil."
Şenol Güneş, "İster oyuncu az alalım, ister hiç almayalım, bizim oynayacağımız oyun bunun üstünde olmalı. Başkana da söyledim. Alacaksanız devre arasında. 'Alırsak iyi olur, bunun yerini kapatır.' değil. Bir mi olur, iki mi olur, üç mü olur, dört mü olur? Bize uyabilecek tecrübesi, yeteneği, marka değeriyle oyunculuğuyla futbolcu felsefesi ile oyuncu almayı düşünüyoruz. Bunu bir kenara atıyorum. Ama eldeki oyunculara söylüyorum, ben buradan bir takım yapacağım." ifadelerini kullandı.
Takımda herkesin önünün açık olduğunu belirten Güneş, şöyle devam etti:
"Bizim de Antep'te 7-8 değişiklik oldu, bu organizasyonu etkiliyor. O oyuncularla biraz oynayıp onların başarıları varsa devam etmek değilse onlara yenilerini koymak. Bu değişiklikler arada olacaktır. Bazen 1-2 oyuncuyla devam edecektir bir, iki maç, sonra değişecek. Bazen iyi oynayıp devamlı hale gelecek ama sonunda bir takım olup devreye kadar gideceğiz. Devreye kadar gittikten sonra 'Şu mevkide eksik var.' diyeceğimiz yüzde yüz mevkilerde şu gün de tespitlerimiz var ama bugün onu eldekilerle kapatacağız. Bugün kötü oynayan oyuncunun dün iyi oynadığı gibi yarın da iyi oynayacağını düşünüyorum. O yüzden o şansı vereceğim. Kimse kenarda tutmasın kendini oyuncu olarak. Kenara geldiğiniz zaman dışlanmış değilsiniz, size şans gelecektir. Geldiğiniz zaman takıma katkı yapmak üzere katılacaksınız. Eldekiler de iyi oynayacaktır. Yani bir 11 yapacağız oradan kesinlikle ve çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum."
Güneş, büyük başarılara gitmenin kolay olmadığını vurgulayarak, "Büyük başarılara giderken bizim de tarihimizde başlangıçta iş zordur, hatta imkansız gibi görünür ama sonunda başarılı olunur. Kaosa izin vermek istemiyorum. Konu belli ben ve oyuncular. Oyuncular benim gözüm kulağım. Ayağım, gözüm, kalbim. Benim gözüm görmüyorsa doktora gider tedavi ederim." dedi.
"Saha içinde kalmak istiyorum"
Bir gazetecinin 'Bu süreçte ayak oyunu var mı?" şeklindeki bir sorusu üzerine de Güneş, şunları söyledi:
"Ben ayak oyunlarına hiç girmeyeceğim. Çünkü biz önce şu ayakla sahada oyunu bir düzeltelim, sonra ayak oyunlarını beraber konuşuruz zamanı gelince. Hiçbir şey değişmedi. Yanlış veya doğru, gündemde var, biliyoruz ne olduğunu. Allah bize o yanlışları yaptırmasın. Yanlış yapanlara cevap vermenin yeri ve zamanı bellidir. Bunu söyledim oyunculara. Susmasını da konuşmasını da bil. Bu da yerinde ve zamanında olacak. Şu anda bizim konuşacak bir halimiz yok. Hakem golü verdi, vermedi niye konuşayım? Bunları kazandığı halde şikayetleri arşa çıkan arkadaşlarımız var sağ olsunlar. Yani maçları kazandığı halde şikayetleri o kadar fazla ki o maçta o bir taktik yapılıyor. Buna da izin veren bir ortam var. O Türkiye’nin sorunu. Türkiye’de kim haklı kim haksız bazen karışıyor. Onlara beni sokmayın, şu anda ben saha içinde kalayım."
Güneş, sahada kalmaya bir süre ihtiyacının bulunduğunu belirterek, "Ben de olumsuzluktan etkileniyorum, 'Ne olacak?' diye. Çünkü o duruma düşmek istemiyorum. Kendi performansımı düşürmek istemiyorum. Çünkü benim hırsım oyuncuya yansıyacak, oyuncunun hırsı tribüne yansıyacak. Hepsi bir enerji olacak, doğru oynayacağız. Ondan sonra bizi durduranları görelim, bakalım nasıl durduruyorlar. Şu anda yaptıklarını da biliyoruz, kimin yaptığını da biliyorum ben. Yani sahada biliyorum. Ağır konuşmasını da biliyorum susmasını da biliyorum, ona gerek yok, o sonraki iş." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com