DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında 3'ü tutuklu 5 polis hakkında hazırlanan ilk iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, 160 ülkede faaliyet gösteren ve binlerce mensubu olan terör örgütü için haberleşme, talimatların alınıp verilmesi, gelişmelerin güvenli ve zaman kaybetmeksizin aktarılması, faaliyetlerin sağlıklı şekilde yürütülmesinin hayati öneme sahip olduğuna vurgu yapıldı.
İnternet üzerinden haberleşmeye imkan tanıyan Skype, Tango, Wiber, Whatsapp ve benzeri programların, şifreli ve düşük maliyetli olması nedeniyle oldukça terör örgütünce sık tercih edilen haberleşme yöntemlerinden olduğu belirtilen iddianamede, "FETÖ'nün en önemli haberleşme aracı GSM hatlarıdır. Bu hatlar genel olarak başkası adına kayıtlı ya da örgüt kontrolündeki kurum/kuruluş adına kayıtlı olan abone bilgilerinden gerçek kullanıcısına ulaşılamayan hatlardır." denildi.
Kod isim kullanılması
Örgüt mensuplarının tedbir olarak haberleşme araçlarını değiştirdikleri gibi isim zikretmekten imtina ederek, "ağabey" yada "hocam" şeklinde genel ifadeler kullanmaya özen gösterdiği, il ve ilçe imamının ise genel olarak kod isim kullandığı kaydedilen iddianamede, şunlar ifade edildi:
"Örgütsel görüşmeler sırasında 'hizmet', 'şakirt', 'Fetullah Gülen', 'cemaat' gibi kelimelerin telefonda zikredilmemesine özen gösterilmekte, buluşma yeri söyleneceği zaman şifreli ifadeler kullanılmasına önem verilmektedir. Örgüt toplantılarında verilen talimatlar ufak kağıtlara yazılmakta, hatta bunların lüzumu dahilinde yok edilebilmesi için yenilebilir özellikte olması sağlanmaktadır. Yapılan tespitler sonucunda, örgüte özel haberleşme programı olan ByLock sisteminde örgütsel mensubiyeti olmayan kişilerin yer almasının mümkün olmadığı belirlenmiştir."
Canlı kurye kullanımı
Talimat almak ve faaliyetler hakkında bilgi vermek amacıyla doğrudan Pensilvanya'ya gidilerek örgütün elebaşı Gülen ile yüz yüze görüşülerek, talimatların bizzat alındığı belirtilen iddianamede, "Canlı kurye kullanılması, en sağlıklı haberleşme yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Gülen'in çok önemli hususların yüz yüze görüşülmesi yönünde talimatlarının olduğuna dair bilgiler mevcuttur." ifadelerine yer verildi.
Telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur"
Kriptolu mesajlaşma uygulamasının kullanımı yönünde Gülen'den talimat geldiği kaydedilen iddianamede, şöyle denildi:
"Gülen'den gelen talimatta, 'tüm üyeler ByLock programı üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur' denildiği, bu programın flash bellek ile kurulum dosyasının telefona kopyalanması ile başlayan bir mesajlaşma programı olduğu, giriş şifresi oluşturulduktan sonra sisteme Türkiye haricinden başka bir ülkenin server sistemi üzerinden bağlantı sağlandığı, bu bağlantının genellikle ABD üzerinden gerçekleştirildiği belirlendi."
İddianamede, tutuklu sanıklardan M.B, Ş.Ö. ve Y.A, tutuksuz sanık M.Ü. ile firari sanık M.D. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ceza artırımına gidilerek 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, 160 ülkede faaliyet gösteren ve binlerce mensubu olan terör örgütü için haberleşme, talimatların alınıp verilmesi, gelişmelerin güvenli ve zaman kaybetmeksizin aktarılması, faaliyetlerin sağlıklı şekilde yürütülmesinin hayati öneme sahip olduğuna vurgu yapıldı.
İnternet üzerinden haberleşmeye imkan tanıyan Skype, Tango, Wiber, Whatsapp ve benzeri programların, şifreli ve düşük maliyetli olması nedeniyle oldukça terör örgütünce sık tercih edilen haberleşme yöntemlerinden olduğu belirtilen iddianamede, "FETÖ'nün en önemli haberleşme aracı GSM hatlarıdır. Bu hatlar genel olarak başkası adına kayıtlı ya da örgüt kontrolündeki kurum/kuruluş adına kayıtlı olan abone bilgilerinden gerçek kullanıcısına ulaşılamayan hatlardır." denildi.
Kod isim kullanılması
Örgüt mensuplarının tedbir olarak haberleşme araçlarını değiştirdikleri gibi isim zikretmekten imtina ederek, "ağabey" yada "hocam" şeklinde genel ifadeler kullanmaya özen gösterdiği, il ve ilçe imamının ise genel olarak kod isim kullandığı kaydedilen iddianamede, şunlar ifade edildi:
"Örgütsel görüşmeler sırasında 'hizmet', 'şakirt', 'Fetullah Gülen', 'cemaat' gibi kelimelerin telefonda zikredilmemesine özen gösterilmekte, buluşma yeri söyleneceği zaman şifreli ifadeler kullanılmasına önem verilmektedir. Örgüt toplantılarında verilen talimatlar ufak kağıtlara yazılmakta, hatta bunların lüzumu dahilinde yok edilebilmesi için yenilebilir özellikte olması sağlanmaktadır. Yapılan tespitler sonucunda, örgüte özel haberleşme programı olan ByLock sisteminde örgütsel mensubiyeti olmayan kişilerin yer almasının mümkün olmadığı belirlenmiştir."
Canlı kurye kullanımı
Talimat almak ve faaliyetler hakkında bilgi vermek amacıyla doğrudan Pensilvanya'ya gidilerek örgütün elebaşı Gülen ile yüz yüze görüşülerek, talimatların bizzat alındığı belirtilen iddianamede, "Canlı kurye kullanılması, en sağlıklı haberleşme yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Gülen'in çok önemli hususların yüz yüze görüşülmesi yönünde talimatlarının olduğuna dair bilgiler mevcuttur." ifadelerine yer verildi.
Telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur"
Kriptolu mesajlaşma uygulamasının kullanımı yönünde Gülen'den talimat geldiği kaydedilen iddianamede, şöyle denildi:
"Gülen'den gelen talimatta, 'tüm üyeler ByLock programı üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur' denildiği, bu programın flash bellek ile kurulum dosyasının telefona kopyalanması ile başlayan bir mesajlaşma programı olduğu, giriş şifresi oluşturulduktan sonra sisteme Türkiye haricinden başka bir ülkenin server sistemi üzerinden bağlantı sağlandığı, bu bağlantının genellikle ABD üzerinden gerçekleştirildiği belirlendi."
İddianamede, tutuklu sanıklardan M.B, Ş.Ö. ve Y.A, tutuksuz sanık M.Ü. ile firari sanık M.D. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ceza artırımına gidilerek 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.