Ankara
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun davetiyle Türkiye'ye gelen ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Myron Brilliant'ın Ankara temasları kapsamında TOBB'da "TOBB-ABD Ticaret Odası Mutabakat Zaptı" imza töreni ve çalışma yemeği düzenlendi.
Törene, Hisarcıklıoğlu ve Brilliant yanında, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeffrey Flake ile Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu da katıldı.
Burada konuşan Hisarcıklıoğlu, Kovid-19 salgını ile ekonomilerde yaşanan zorluklar, değer zincirlerindeki kopmalar, ham madde fiyatlarındaki artış ve arz güvenliği sorunlarıyla mücadele ederken, bu defa Ukrayna-Rusya savaşıyla karşı karşıya kalındığına dikkati çekti. Hisarcıklıoğlu, "Öncelikle bir hususu güçlü şekilde vurgulamak istiyorum. Rusya'nın Ukrayna topraklarına yönelik saldırısını kabul edilemez görüyoruz. Ukrayna'nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinden yanayız. Rusya da Ukrayna da bizim yakın komşumuz." diye konuştu.
Rusya'nın, Türkiye'nin önde gelen ticaret ortaklarından olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu, ülkenin yanı başındaki Rusya-Ukrayna krizinin Türkiye ekonomisine olumsuz etkisinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye-ABD ilişkilerinin askeri, siyasi ve iktisadi olmak üzere üç boyutu olduğunu belirterek, "Biz, iş dünyası olarak, her zaman ilişkilerimizin ticari yönünü öne çıkaracak yaklaşımlara öncelik verilmesini istiyoruz. Zira, biliyoruz ki refahın da huzurun da güvenliğin de yolu ticaretten geçer. Biz 100 milyar ticaret hedefinin gerçekçi ve ülkelerimizin üretim potansiyeli ile uyumlu olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
TOBB ve ABD Ticaret Odası olarak, yıllardır ticareti artırmak, daha uygun yatırım ve iş yapma iklimi oluşturmak için birlikte çalıştıklarına işaret eden Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye-ABD ticaretini iki müttefik ülkeye yakışır seviyeye çıkarmalıyız. Tekrar vurgulamak istiyorum. Türk ve ABD iş dünyası 100 milyar dolarlık ticaret hedefini başarabilecektir. Bu hedefin gerçekçi olduğuna inanıyoruz. Türkiye'de ABD'li yatırımcılar için ciddi fırsatlar vardır. Ülkemiz, konumu ve insan kaynağı itibarıyla çevre ülkeler için de cazip bir üretim merkezidir. Bu noktada, ABD'li yatırımcıları Türkiye'yi bir yatırım ve ticaret üssü olarak değerlendirmeye davet ediyorum. ABD Ticaret Odası ile bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu alanlardaki iş birliğimizi genişletmek istiyoruz."
"Sağlık, enerji ve bilişim konularında iş birliğine ağırlık verilecek"
Hisarcıklıoğlu, bu konuda siyasilerden beklentileri olduğunu da dile getirerek şöyle konuştu:
"Türkiye ile ABD arasında, bir serbest ticaret anlaşması veya benzeri etkisi olacak tercihli ticaret anlaşması imzalanmalıdır. Türkiye, Section 232 kapsamı dışında tutulmalıdır. Zira Türk iş dünyası bu uygulamadan ciddi zarar görmektedir. İkili ticaretimizi olumsuz etkileyen bu konunun bir an evvel çözüme kavuşturulmasında destek istiyoruz. Türkiye müteahhitlik sektöründe son derece başarılıdır. Türk ve ABD firmaları üçüncü ülkelerde ortak projelere de imza atmıştır. Bu çerçevede, ABD müteahhitlik piyasası Türk firmalarına da açılmalıdır."
İmzalanan mutabakat zaptı ile 2022 yılı için ortak çalışma alanlarını da kararlaştırmış olacaklarını bildiren Hisarcıklıoğlu, sağlık, enerji, bilişim teknolojileri, dijital ekonomi, turizm, altyapı konularında iş birliğine ağırlık vereceklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, TOBB ve Amerikan Ticaret Odası olarak, 2022 yılında üçüncü ülkelerdeki iş birliğini de güçlendireceklerini belirtirek, şunları kaydetti:
"Özellikle Şikago'da faaliyete geçen Türk Ticaret Merkezi'nin ilerleyen dönemde lojistik operasyonları da yürütür bir hale gelmesini planlıyoruz. Şu ana kadar bu merkezden 50 firma yararlanmaya başladı. Böylece Türk şirketlerinin Amerikan pazarına girişinde kapıdan kapıya hizmet verir hale geleceğiz. Aynı zamanda Amerikan firmalarının lojistik operasyonlarını da ucuzlatacağız. ABD çapındaki lojistik ağımızı Ticaret Bakanlığımızın da destekleriyle 5-6 eyalete yaymayı planlıyoruz."
"Vizyonumuz üretim ve ticaret üssü konumunu pekiştirmek"
Ticaret Bakan Yardımcısı Tuzcu da Türkiye'nin küresel yatırımları çeken en önemli destinasyonlardan birisi olduğunun altını çizerek, ülkenin, makro ekonomik verileriyle salgın sürecinde pozitif ayrıştığını söyledi. Türkiye'nin, Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 2021 yılı itibarıyla 190 ülke arasında 33'üncü sıraya yükseldiğini anımsatan Tuzcu, son iki yıldır elde edilen büyüme ve ihracat rakamlarına işaret etti. Tuzcu, "Bu olumlu gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisinin uzun vadeli vizyonu, dijital ve yeşil dönüşümü tamamlamak, rekabet gücü yüksek, lojistik ve hukuki altyapısı güçlü bir üretim ve ticaret üssü konumunu pekiştirmektir." dedi.
ABD'li firmaların Türkiye'deki yatırımlarını ve bu yatırımların yıldan yıla artmasını takdir ve memnuniyetle karşıladıklarını bildiren Tuzcu, "Türkiye ve ABD arasındaki yatırım ve ticaret ilişkileri son dönemde salgın ve diğer koşullara rağmen önemli mesafe kaydetti. Bu mesafelerin alınmasında, ABD'yi 14 milyar dolarla ülkemizde en çok yatırım yapan ikinci ülke konumuna getiren 2 bin ABD şirketinin önemli katkısı vardır ve bu yatırımlar, onların Türkiye ve ekonomisine olan güvenini gösteriyor. ABD'nin dünyada 8 trilyon dolarlık doğrudan yatırımı olduğunu değerlendirdiğimizde, Türkiye'deki mevcut gelişmiş yatırım ortamına ABD'den çok daha fazla yatırım gelebileceğini, bu potansiyelin çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
Tuzcu, ABD'nin, Türk yatırımcılar için de çok önemli bir destinasyon olduğunu ve Türk firmalarının bu ülkede 8,3 milyar dolarlık yatırımı bulunduğunu anlatarak, ABD'nin, Türk firmalarının en çok yatırım yaptığı ikinci destinasyon olduğunu söyledi. Tuzcu, "Her iki ülke yatırımcılarının duyduğu karşılıklı güvenin, ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesinde önemli rolü olduğunu ve ilişkilerimizin stratejik yapısına en büyük katkının ticari ve ekonomik ilişkilerden geleceğini söylemek yanlış olmaz." ifadesini kullandı.
"Çelik vergileri kaldırılmalı"
İki ülke ticaret hacminin geçen yıl 31,4 milyar dolar düzeyine ulaştığını belirten Tuzcu, bu seviye ile ABD'nin, Almanya'dan sonra Türkiye'nin en yüksek ticaret hacmine ulaştığı ikinci ülke konumuna geldiğini aktardı. Tuzcu, ABD yönetimiyle ticari ve ekonomik ilişkileri daha da geliştirmek için temaslarda bulunduklarını da ifade ederek, "Section 232'deki çelik ve alüminyum vergilerinin kaldırılması, ABD yönetiminden önemli beklentimizdir. Bu beklentimizde Amerikan özel sektörünün desteğini alacağımızı öngörüyoruz. Bu noktada daha önce Japonya, Kore, AB, birçok ülke ile ABD arasında kurulan iyi diyaloğun Türkiye ile de kurulabileceğini ifade ettik ve kendilerinin de bu konudaki katkılarını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Tuzcu, dijital ve yeşil dönüşüm konularının da iş birliği için önemli başlıklar olacağını düşündüklerini vurgulayarak, bunlarla ilgili yakın çalışmaya hazır olduklarını söyledi.
Birçok Amerikan firmasının da içinde olduğu şirketlerin küresel tedarik zincirinde özellikle üretim ve imalat noktasında tek merkeze, özellikle Asya'ya bağımlı olmasının ciddi olumsuz etkileri olduğunu yaşanarak tecrübe ettiğine dikkati çeken Tuzcu, "Bu bağlamda Türkiye'nin, yatırımların yeniden konumlanması anlamında Asya merkezli üretim ağına alternatif olabileceğini ve bu alternatif arayışında olan ABD yatırımcıları için ciddi potansiyel ve avantajlar barındırdığını ifade etmek isterim. Amerikan özel sektöründen bu avantajlar noktasında firmalarımızla iş birliğini artırmalarını beklediğimizi ifade etmek istiyorum." dedi.
Flake: Rusya büyük bir bedel ödeyecek
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeffrey Flake ise Kremlin'in "insanlık dışı saldırısı gölgesinde bir araya" geldiklerini belirterek, Rusya-Ukrayna savaşına diplomatik çözüm yolları araması nedeniyle Türk devletine ve halkına teşekkür etti.
Flake, "Rusya tabii ki bu işgal dolayısıyla ekonomik, siyasi ve diplomatik anlamda büyük bir bedel ödeyecek. Uluslararası toplum her zaman olduğundan çok daha güçlü ve iş birliği içinde çalışıyor." dedi.
Kısa vadede ticarette birtakım kesintiler olacağını ancak ortaklar ve müttefikler olarak ticareti ve ticari bağları artırmaları gerektiğini vurgulayan Flake, "1100 kadar Amerikan şirketi Rusya'da iş yapıyordu. Bazıları şimdi orayı terk ediyor. Bazıları da operasyonlarının bir kısmını Türkiye'ye kaydıracağını söyledi. Bence de Amerikan şirketleri Türk pazarını düşünmeli." ifadelerini kullandı.
Flake, bu durumun daha fazla yabancı yatırımcı çekebilmek için Türkiye için bir fırsat olabileceğine işaret ederek, "Yabancı yatırımı çekebilmenin ve burada tutabilmenin en önemli koşullarından birisi iş ortamının istikrarlı ve sürdürülebilir olması. TOBB ve ABD Ticaret Odası arasındaki bu iş birliğiyle bu hedefe ulaşabileceğimizi umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Salgın sırasında Türkiye'nin ABD'ye ihracatı yüzde 45 artmış"
Geçen yıl ABD-Türkiye ikili ticaret hacminin 28 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Flake, "Bu da bir yıl içerisinde yüzde 30'luk bir artış anlamına geliyor. Türkiye'nin ABD'ye ihracatının artması tabii ki buna bir katkı. Çok etkileyici bu. Salgın sırasında Türkiye'nin ABD'ye ihracatı yüzde 45 artmış." dedi.
Flake, Türkiye'de 1900'den fazla Amerikan şirketinin aktif olduğunu ve 20 milyar dolarlık yatırım yaptığını ifade ederek, "Dolayısıyla ikili ekonomik ilişkilerimizin daha da güçlenmesi ve gelişmesi için yeterli zemin var. Ben her zaman Amerikan şirketlerine ürünleri, hizmetleri ve yatırımları için Türkiye'nin, düşünmeleri gereken bir pazar olduğunu söylüyorum." diye konuştu.
Flake, devletler arasındaki ilişkilerin artırılabileceğini belirterek, Amerikan firmalarının uzun vadede Türkiye'de yatırım yapma konusunda Türk ekonomisi hakkında olumlu görüşlere sahip olduğuna işaret etti.
"Yaşadığımız uluslararası sistemde birlikte olmazsak yeterince güçlü olamayız"
ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Brilliant ise salgın nedeniyle çok fazla zorlukla karşı karşıya kaldıklarını anlatarak, ABD Ticaret Odası ve TOBB'un çok dayanıklı ve tarihi bir ilişkiye sahip olduğunu söyledi.
Brilliant, TOBB ile farklı platformlarda birçok kez bir araya geldiklerini belirterek, "Bence her iki kuruluş yalnızca her iki ülkedeki insanların yaşamlarını iyileştirmiyor, bunun yanında Türkiye ve ABD'nin küresel ilişkilerde oynadığı rolü düşününce, burada da çok önemli bir rol oynuyor ve ABD-Türkiye ilişkilerini geliştiriyor." dedi.
Kovid-19 salgınının yarattığı büyük zorlukların yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşının da tüm vatandaşları etkilediğini vurgulayan Brilliant, Ukrayna'da uzun süredir bulunan şirketlerin ve ABD odalarının da orayı terk etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Brilliant, "Bu yüzden de biz İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana içinde yaşadığımız uluslararası sistemde birlikte olmazsak yeterince güçlü olamayız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bazı yatırımları ve ticareti kendine çekebileceğini aktaran Brilliant, Türk hükümeti ve özel sektörünün insani krizle başa çıkma konusunda yaptığı yardımları takdirle karşıladığını dile getirdi.
ABD-Türkiye ilişkileri açısından yeni bir fırsat
Brilliant, "Şu andaki durumun da farkında olmamız ve gerçekten bu ortaklık üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor. Bana göre bu daha öncesinde ABD-Türkiye ilişkileri açısından ortaya çıkmamış olan bir fırsatı gösteriyor. Bu durumun hem ABD için hem de Türkiye için bir fırsat doğurduğunu söylemem lazım." diye konuştu.
Yüksek düzeyli ticari diyalogların nasıl güçlendirilebileceğini düşünmeleri gerektiğini de kaydeden Brilliant, "Ticaret hacmini 2021'de 32 milyar dolara çıkarmış durumdayız ve bu da ABD ve Türkiye'nin birbirleri için ne kadar önemli ticaret ortakları olduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı.
Ortak stratejik mekanizma vurgusu
Brilliant, daha büyük potansiyelin varlığına işaret ederek, "Yeni bir ABD-Türkiye ortak stratejik mekanizmasının olması ve bunun içerisinde de ticaret bileşeninin olması, bence bu iyileşmeyi daha da güçlendirecektir. Hem ekonomik ve hem de ticari diyaloğunun geliştirilmesi gerekmektedir. Belki bakanlıklar seviyesinde böyle bir mekanizmanın kurulmasıyla beraber önemli çalışmalar gerçekleştirilebilir." dedi.
Serbest Ticaret Anlaşması (STA), dijital ticaret, enerji ve yenilenebilir enerji ile Türkiye'nin yeni gaz kaynakları bulmasını sağlayabilecek bir enerji modeli üzerinde çalışmaları gerektiğini anlatan Brilliant, ABD'nin de bu anlamda güvenilir bir tedarikçi olabileceğini kaydetti.
Brilliant, bu konuyu ABD'deki politika yapıcıların da çok önemsediğini belirterek, "Çin ve Rusya'ya olan bağımlılığın azaltılması, ABD ve Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesini sağlayacak. Daha güçlü tedarik zincirleri, enerjinin çeşitlendirilmesi, ABD'den gelecek olan LNG'nin kullanılması bana göre küresel değer zincirine Türkiye'nin daha fazla katılmasını sağlayacak." dedi.
Türkiye'nin Avrupa ve Pasifik'te bir dijital anlaşma içerisine katılmasının önemli olacağını aktaran Brilliant, sınır ötesi veri transferinin gerçekleştirilmesi ilkelerinin iki ülkenin diyaloglarında da önemli yer tutacağını söyledi.
"İş Kadın Konseyi oluşturulabilir"
Brilliant, kadınların daha fazla iş gücüne katılmasını sağlamanın ekonomik refahın yükseltilmesi açısından da önemli olacağını belirterek, "TOBB ve ABD Ticaret Odası bu anlamda 'Türkiye'de gelişen başarıya nasıl katkıda bulunabiliriz' diye düşünmesi iyi olur. Belki ABD Dışişleri Bakanlığıyla beraber bir İş Kadın Konseyi oluşturulabilir diye düşünüyorum." dedi.
Gerçekten değişim için bir fırsat olduğunu düşündükleri için Türkiye'de bulunduklarının altını çizen Brilliant, "Biz bu ülkede çok uzun süredir yatırım yapıyoruz ve çok uzun süredir de yatırım yapmaya devam edeceğiz." diyerek sözlerini tamamlandı.
Konuşmaların ardından Hisarcıklıoğlu ve Brilliant tarafından TOBB-ABD Ticaret Odası Mutabakat Zaptı imzalandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com