Ankara
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), son 3 yılda, haşemayla havuza girmesi engellenen kadınların başvurusunda ihlal kararları verdi.
Akçakoca'da haşema giyen kadının havuza alınmamasına ilişkin 2 zanlıya adli kontrolHaşemayla havuza girme engeline verilen hapis cezaları onandıDüzce'nin Akçakoca ilçesinde site yöneticisi ile görevlisinin, site sakini kadının haşemayla havuza girmesine izin vermemesi, kişilerin dini inançları nedeniyle yaşam tarzına müdahaleyi gündeme getirdi.
Bu konuda ayrımcılığa uğrayanlar, hukuki haklarını kullanarak buna karşı çıktı. Bu kapsamda, TİHEK'e son 3 yılda yapılan 10 başvuruda ihlal kararı verildi.
Düzce'nin Akçakoca ilçesinde site sakini kadının haÅŸema giydiÄŸi gerekçesiyle havuza alınmamasına iliÅŸkin site yöneticisi A.K. ile görevli S.D polis ekiplerince gözaltına alındı https://t.co/MrkM7BKIgs pic.twitter.com/MyZbHzqSiE— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) July 28, 2024Kurul, Antalya'nın GazipaÅŸa ilçesinde site havuzuna haÅŸemayla girmesine izin verilmeyen M.Ö. ve H.Ö'nün baÅŸvurusunda, "BaÅŸvuranın din ve inancı nedeniyle sunulan hizmetten diÄŸer kiÅŸilere kıyasla eÅŸit ÅŸekilde yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağının ihlal edildiÄŸi"ne hükmederek, site yönetimine 50 bin lira idari para cezası verdi.
Antalya'nın Serik ilçesinde de site havuzuna girişi engellenen B.A'nın başvurusunda, site yönetimine idari para cezası veren TİHEK, kararında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tesettürlü mayo ya da diğer yüzücü giysileriyle havuza girilmesi arasında hijyen açısından bir fark bulunmadığı, dayanağı olan bir gerekçe sunulmayarak yalnızca varsayımsal bir değerlendirme ve ön yargı ile hareket edildiği, söz konusu müdahalenin salt bu haliyle meşru bir amaca matuf olmadığı, ölçülülük ilkesi ve onun alt ilkeleri olan elverişlilik, gereklilik ve orantılılık kriterlerini haiz olmadığı, başvuranın din ve inancını ortaya koyma özgürlüğünün hukuksuz şekilde zedelendiği anlaşılmaktadır."
Antalya'nın Alanya ilçesinde ailesiyle tatil yapmak için otele rezervasyon yaptıran T.A, otelin internet sitesini incelediği sırada "Havuza haşemayla giriş yapılmamaktadır." uyarısını fark etti. Otel yetkilisiyle görüştüğünde, otel havuzuna haşemayla girilmesine izin verilmeyeceği yanıtını alan T.A, rezervasyonunu iptal ettirmek zorunda kaldı.
TİHEK, T.A'nın başvurusunda, "Başvuranın inancı nedeniyle sunulan turizm hizmetinden diğer müşterilere kıyasla eşit bir şekilde yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine" karar vererek otel yönetimine idari para cezası uyguladı.
Ailesiyle tatil yapmak için sitede daire kiralayan Ö.Ş, site sakinlerinin kullanımına tahsis edilen havuza haşemayla girdiği sırada site görevlisince havuzdan çıkartıldı. Havuz giriş kuralları arasında haşemayla havuza girmenin yasak olduğuna dair bir ibareyi görmediğini belirterek, havuza girmeye devam etmek isteyen Ö.Ş'ye izin verilmedi. Ö.Ş'nin başvurusunda da ihlal kararı veren TİHEK, site yönetimine idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.
Ulusal ve uluslararası hukuk kuralları
Başvurularda, "din ve inanç temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği" hükmünü veren kurul, verdiği ihlal kararlarını, ulusal ve uluslararası hukukun şu maddelerine dayandırdı:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın "Din ve vicdan hürriyeti" başlıklı 24. maddesi:
"Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz."
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 2. maddesi:
"Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir."
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesi:
"Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir, bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. Din veya inancını açıklama özgürlüğü, sadece yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli sınırlamalara tabi tutulabilir."
Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 18. maddesi:
"Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olacaktır. Bu hak, herkesin istediği dine ya da inanca sahip olması ya da bunları benimsemesi özgürlüğünü ve herkesin aleni veya özel olarak bireysel ya da başkaları ile birlikte toplu olarak, kendi din ya da inancını ibadet, icra, bunun icaplarını yerine getirme ya da öğretme bakımından ortaya koyma özgürlüğünü de içerir.
Hiç kimse, kendi seçtiği bir din ya da inanca sahip olma ya da bunu benimseme özgürlüğünü zedeleyecek bir baskıya maruz bırakılamaz.
Bir kimsenin kendi dinini veya inançlarını ortaya koyma özgürlüğüne ancak yasalarla belirlenen ve kamu güvenliğini, düzenini, sağlığını, ahlakını ya da başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli kısıtlamalar getirilebilir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com