Başı kesilerek katledilen Münevver Karabulut'un sonradan cezaevinde intihar eden katilinin de avukatlığını yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Isparta Barosu’nun yeni hizmet binasının açılışına katılıp konuştu..
Feyzioğlu, açılıştaki konuşmada, “Hukukun üstünlüğünü sağlanması Türkiye’de avukat hakim savcı ve tüm vatandaşların ortak sorunudur. Biz Barolar Birliği olarak hukukun üstünlüğü mücadelesini hayata geçirirken bize dönüp meslek sorunlarıyla ilgilen diyenlere hukukun üstünlüğünün sağlanması, keyfiliğin önlenmesi, siyasetin hukuka müdahalesine son verilmesi hukukun da siyaseti yarın yeniden şekillendirme çabasına girmeyeceği sistemin kurulması bizim meslek sorunumuz değil de Ziraat Odası’nın mı meslek sorunudur?” dedi.
Açılışın ardından hizmet binasını gezen Feyzioğlu gazetecilerin gündeme ilişkin soruların yanıtladı. AK Parti’de Olağanüstü Genel Kurul kararıyla Başbakan’ın değişmesine yönelik değerlendirmede bulunan Feyzioğlu, “Cumhurbaşkanının partileriyle ilişkilerini kesmeleri gerekiyor. Gönül bağlarını kesmelerinden parti yönetimine karışmamalarından söz ediyorum. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş olmanın verdiği fiili gücü içinden çıktığı siyasi partiye halen müdahale etmeyi bir hak olarak görüyor. Müdahale etmiş etmemiş mesele bu değil. Mesele Cumhurbaşkanı bir siyasi partiye angaje olduğunda o siyasi partiye oy vermeyen diğer vatandaşlar kendilerini öksüz kalmış hissetmesi. Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisini kesmesinin istenmesi bu milletin yüzde 100’ün temsil etmesindendir. Cumhurbaşkanı herkesi temsil ettiği için siyasi sorumluluğu yoktur. ABD’de siyasi sorumluğu ve yetkisi var. Burada siyasi sorumluluğu yok. Kendisine verilen yetkilerden daha fazlasını da sırf hak oyuyla seçilmiş olması sebebiyle fiilen elinde topladığında sistem zorlanıyor. Sistem zorlandığında o zaman Anayasayı değiştirelim deniyor. Oysa mevcut Anayasaya uygun davranıldığında bir sıkıntı olmayacak. Ama zorlarsanız fiili durumla anayasaya uyulmuyor. O durumda Anayasayı fiili duruma uydurmak gibi duruma geliniyor. Oysa sistemler rejimler kişilerin ömrüyle tayin edilmez. Biri gelir biri gider. Bir kişi düşünülerek modeller oluşturulamaz. O bakımdan sıkıntılı görüyorum” diye konuştu.
“TÜRK TİPİ BAŞKANLIKTA BAŞKAN AYNI ZAMANDA PARTİNİN GENEL BAŞKANI OLACAK MI OLMAYACAK MI?”
Başkanlık sistemiyle ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, “Geçelim Peki başkanlık sistemine ABD’deki gibi geçmeye var mısınız? Türk tipi dediğiniz zaman olmuyor. Mesele Başkanın parlamento tarafından denetlenip denetlenemeyeceği. Onun için başkanın siyasi parti genel başkanı asla olmaması lazım. ABD’de başkanlar içinde geldikleri partinin genel başkanı değildir. Parti genel başkanları hiçbir şekilde senatör veya temsilci adaylarını yazma gibi yetkileri yoktur. Türk tipi başkanlıkta başkan aynı zamanda partinin genel başkanı olacak mı olmayacak mı? Hangi siyasi parti olursa olsun siyasi partilerin içinde demokrasi olduğuna inanan var mı?” dedi.
ABD’de uygulanan başkanlık sisteminin demokratik bir başkanlık sistemi olduğunu ve başka ülkelerde örneği olmadığını belirten Feyzioğlu, “Öbürlerinin adı sadece başkanlık Suriye’de bir cumhuriyet ama demokrasi miydi? Adına öyle demekle olmuyor. ABD’yi örnek göstersinler” şeklinde konuştu.
DÜNDAR’A SALDIRIYI KINADI
Casusluk suçlaması ile 5 yıl 10 ay cezaya çarptırılan Cumhuriyet yazarı Can Dündar’a adliye önündeki "Mizansen" olarak değerlendirilen silahlı saldırıyı da kınayan Feyzioğlu. “Düşünceleri ne olursa olsun bir insana şiddet uygulanamaz. Can Dündar’ın düşüncelerini beğenmeyebilirsiniz ama beğenmediğiniz insanları öldürmeye başlarsanız bu ülkede kimsenin can güvenliği kalmaz. Aklı olanlar düşünceye düşünceyle karşılık verir” dedi.
Feyzioğlu, Can Dündar ve Erdem Gül hakkında casusluktan beraat kararı ama gizli kalması gereken belgeleri yayınladıkları için ceza verildiğini söyledi. “Bazı bilgelerin kamuoyuna ulaştırılmasında yarar vardır” diyen Feyzioğlu, “Özgür basından korkmamak lazım. Özgür basın işinize gelmeyen haberi verebilir hatta çarpıtabilir, o çarpıtır başkası doğrusunu verir. Oradan buradan şuradan okur düşüncenizi oluşturursunuz ama tek taraflı yayın bombardımanı yapar işinize gelmeyen yayın organları kapatılırsa o zaman tek taraflı dinleriz düşünceden korkar hal geliriz” dedi.