Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, Cemil Bayık ile Murat Karayılan’ın örgütün il ve ilçelerde sürdürülen çatışmaların devamı konusunda ciddi görüş ayrılığı içinde oldukları ve kendi aralarındaki sert tartışmaların artarak devam ettiği kaydedildi. Yüksekova’da yapılan tüm hazırlıklara rağmen örgütün başarısız olmasının nedeninin Cemil Bayık ve adamlarının korkaklığı olduğunun örgüt içinde tartışıldığı belirtildi. Özellikle Yüksekova’da Cemil Bayık’ın güvendiği elemanı olan Yüksekova sorumlusu Yılmaz Kürdo kod adlı Yusuf Saydut’un operasyonlar esnasında kaçması bardağı taşıran son damla olduğu ifade edildi.
Karayılan grubu tarafından Yüksekova’da şehir direnişi için çok büyük hazırlıklar yapıldığını, iki yıldır yapılan hazırlıklarla ilçenin Güneydoğuda hiçbir şehirde olmayan tünellerle ve fare yolları (teröristlerin tabiri) ile donatıldığını, yoğun bir şekilde silah ve cephane stoku yapıldığını, Yüksekova çembere alınsa dahi ilçenin her bölgesinden giriş-çıkış yapılabilecek tünel sistemleri ile örgüt mensuplarını takviye etme imkanı bulunduğunu, uyuşturucu ticareti için stratejik önemi haiz mutlaka örgüt hakimiyetinde bulunması gereken Yüksekova’da hezimet yaşandığını dile getirildiği belirtildi. Bu hezimetin tek sorumlusu olarak Yüksekova sorumlusu Yılmaz Kürdo kod adlı Yusuf Saydut’u işaret ederek dolaylı olarak da Cemil Bayık’ı suçladıkları kaydedildi.
“YILMAZ KÜRDO KOD ADLI YUSUF SAYDUT, DEVLET İŞBİRLİKÇİSİ BİR HAİN OLARAK DİLE GETİRİLİYOR”
Karayılan grubu bununla da yetinmeyerek, özellikle kodlu telsiz görüşmelerinde, Cemil Bayık’ın adamı olan Yılmaz Kürdo kod adlı Yusuf Saydut’un Yüksekova’dan kaçarak örgütü yüzüstü bıraktığı, Yüksekova’da meydana gelen hezimetten direkt olarak Yusuf Saydut ve Cemil Bayık’ın sorumlu olduğu, Yusuf Saydut’un şu an kaçak durumda olduğu ve fakat tez elden yakalanarak ihanetle suçlanması gerektiği, TSK’nın herhangi bir karakolu veya üs bölgesine saldırmamasına rağmen daha önce “kahraman” ilan edilmiş olan Yılmaz Kürdo kod adlı Yusuf Saydut’un aslında devlet işbirlikçisi bir hain olduğunun dile getirildiği belirtildi.
“ÖRGÜTÜN SÖZDE ELEBAŞLARI KENDİ CANLARINI KURTARMAK İÇİN KANDIRILMIŞ GENÇLERİ ÖLÜME TERK EDİYOR”
Bu durumun bölücü terör örgütü için daha önce hiç olmamış, yeni yaşanan bir durum olmadığı belirtilerek, ancak Karayılan ile Cemil Bayık grupları arasında bu denli bir çatlağın meydana gelmesinin ilk kez yaşandığı ve bunun eli kanlı örgüt için derin bir bölünmenin işaretleri olduğuna dikkat çekildi. Örgütün sözde lider kadrosunda yer alan elebaşlarının sadece kendi canlarını kurtarmak için sıvıştıkları; tecrübesiz, kandırılmış gençlerin nasıl dağlarda ölüme terkedildikleri operasyonlarda ortaya çıkan acı bir gerçek olduğu vurgulandı.
Yüksekova’da da durumun böyle olduğu vurgulanarak, terör örgütünün sözde lider kadrosunda olanların korkaklıklarının ve hainliklerinin bir kez daha ortaya çıktığı, örgütün kendi mensuplarını yüzüstü bırakarak kaçtığının anlaşıldığına dikkat çekildi.
dikGAZETE.com