Dünya

Terör saldırısının tanıkları ve kurban yakınları dehşet anlarını anlattı

Yeni Zelanda'nın güneyindeki Christchurch kentindeki iki camiye yapılan terör saldırısının tanıkları ve kurbanların yakınları, yaşadıkları dehşet anlarını paylaştı.

Terör saldırısının tanıkları ve kurban yakınları dehşet anlarını anlattı
17-03-2019 21:02
Christchurch

Yeni Zelanda'nın güneyindeki Christchurch kentindeki iki camiye yapılan terör saldırısının tanıkları ve kurbanların yakınları yaşadıkları dehşet anlarını AA muhabirine anlattı.

Yeni Zelanda'da iki camiye terör saldırısıTekerlekli sandalyedeki kocasını korumaya çalışırken öldüTerör saldırısında yaralanan baba yaralı kızı için dua istedi Gelecek umutları terörün kurbanı oldu Fotoğrafı saldırının simgesi olmuştuBabasıyla camiye giden 3 yaşındaki çocuk da terörün hedefi oldu

Auckland Camisi İmamı Ebubekir Patel, terör saldırısı haberlerini duyduktan sonra Müslüman topluluğa destek olmak için Auckland'dan ülkenin güneyindeki Christchurch kentine geldiğini belirtti.

Terör saldırısında hayatını kaybedenler arasında bazı aile dostlarının olduğunu ifade eden Patel, 30 yaşında hayatını kaybeden bir aile dostunun çok küçük yaşlarda 3 çocuğu olduğu bilgisini paylaştı.

Patel, "Ülkemizin dört bir yanında yaşayan insanların bize destek olmaları ricasında bulunuyorum. Böylelikle bu ülkeyi kurtarabiliriz." ifadesini kullandı.

"Hastanedeki yaralıları görünce kendi acımı unutmaya çalıştım"

Terör saldırısında babası yaralanan Pakistanlı Yasir Amin Nasır, 5 yıldır Yeni Zelanda'da yaşadığını ve babası Muhammed Emin Nasır'ın yaklaşık 3 hafta önce Pakistan'dan kendisini ziyaret için geldiğini anlattı. Christchurch Belediyesinde bilgisayar uzmanı olarak çalışan Nasır, babasıyla camiye yakın bir yere arabayı park ettikten sonra camiye doğru yürümeye başladıklarını, kısa süre sonra da teröristin silah seslerini duyduklarını aktardı.

"Hastaneye varana kadar bunun camide yaşandığının farkına varmadım. (Saldırının) Sadece bana ve babama yapıldığını düşündüm. Hastaneye vardığımızda çok sayıda insan vardı. Kendi acımı unutmaya çalıştım çünkü diğer insanlar ağlıyordu. Korkunçtu. Daha önce böyle bir olaya şahit olmadım. Her yerde bir tarafa doğru koşuşturan çok sayıda yaralı vardı. Şok ediciydi."

İlk başta bir grup insanın silahlı çatışma içerisinde olduğunu düşündüğünü söyleyen Nasır, kısa süre sonra etrafa ateş saçan teröristi gördüklerini ve daha sonra babasıyla koşmaya başladıklarını söyledi.

Nasır, teröristin kendilerinden daha hızlı koşarak yaklaştığını ve ateş etmeye başladığını, babasının bu esnada yaralandığını aktardı.

Babasına çok sayıda kurşunun isabet ettiğini ve geçirdiği iki ameliyatın ardından babasının hastanedeki tedavisinin sürdüğünü söyleyen Nasır, şu ifadeleri kullandı:

"Hastaneye varana kadar bunun camide yaşandığının farkına varmadım. (Saldırının) Sadece bana ve babama yapıldığını düşündüm. Hastaneye vardığımızda çok sayıda insan vardı. Kendi acımı unutmaya çalıştım çünkü diğer insanlar ağlıyordu. Korkunçtu. Daha önce böyle bir olaya şahit olmadım. Her yerde bir tarafa doğru koşuşturan çok sayıda yaralı vardı. Şok ediciydi."

"Zekeriya'dan haber alabilmek için her gün buraya geliyoruz"

Bangladeş asıllı Muhammad Methan Nur ve bir grup arkadaşı, terörist saldırının olduğu günden bu yana cuma namazını kılmak için camiye giden arkadaşı Zekeriya Bhuivan'dan haber alamadıklarını ve Bangladeş'teki ailesinin endişeyle beklediğini dile getirdi.

Terörist saldırıda bazı arkadaşlarının da hayatını kaybettiğini anlatan Nur, "Zekeriya'nın yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için o günden beri her gün buraya geliyoruz fakat henüz bir bilgi alamadık. Bazı arkadaşlarımızı kaybettik fakat Zekeriya hala kayıp." dedi.

"Yeni Zelanda'da böyle bir terör saldırısı asla beklemiyorduk"

Auckland kentinden Christchurch'e destek için gelen Muhammad Aslan Khan da farklı inançlardan insanların bir araya gelerek terör saldırısının kurbanlarına ve ailelerine destek vermesinin mutluluk verici olduğunu dile getirdi.

Auckland'dan gelen Avukat Muhammad Faiyhan Khan da söz konusu terörist saldırının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "Ben Müslümanım. Burada yaşananların benim inancımdan olan insanların başına gelmesi çok talihsizce fakat bu olay Yeni Zelanda'da kimin başına gelirse gelsin aynı şeyleri hissederdim." ifadesini kullandı.

Kurbanların yakınlarından Pakistan kökenli Radia Quazi de 1974'te Yeni Zelanda'ya geldiğini belirterek, 1984'te yapımına başlanan ve 1985'te tamamlanan Nur Camisi'nin kurucuları arasında olduğunu söyledi.

Quazi, "Bu yaşananlar çok talihsizce. Böyle bir şeyin Yeni Zelanda'da olabileceğini asla beklemiyorduk. Yeni Zelanda'nın dünyadaki en barışçıl ülke olduğunu düşünüyorduk fakat bu terörist saldırı Yeni Zelanda'da oldu. İnşallah bir daha böyle bir şey yaşamayız." dedi.

Saldırıda bazı aile dostlarının yaşamını yitirdiğini ve çok üzgün olduğunu dile getiren Quazi, arkadaşlarının küçük çocuklarını ve eşlerini kaybettiğini ifade etti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER