Politika

Terör mağduru insanlara müjdeler verdi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, terörden etkilenen şehirlerin yeniden imar ve ihya edileceğini söyledi, terör mağduru insanlara müjdeler verdi.Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu sabaha karşı saat 04.00’da Mardin’e geldi. Otele geçip dinlenen Başbakan...

Terör mağduru insanlara müjdeler verdi
05-02-2016 15:52
Başbakan Ahmet Davutoğlu, terörden etkilenen şehirlerin yeniden imar ve ihya edileceğini söyledi, terör mağduru insanlara müjdeler verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu sabaha karşı saat 04.00’da Mardin’e geldi. Otele geçip dinlenen Başbakan Davutoğlu, daha sonra eşi ve bakanlarla birlikte Mardin Artuklu Üniversitesi’nde düzenlenen kardeşlik buluşmaları toplantısına katıldı. Burada konuşan Başbakan Davutoğlu, ”Tekrar Mardin’in huzurundayız. Şehirler vardır büyükşehirlerin kuruluşuna öncelik etmiştir. Mardin insanlık tarihinin hülasası bir şehirdir. Görünüşte sadece bir bölgeye ait gibi görünür, ama bütün bir Mezopatamya’yı keşfetmiştir. Kudüs ve Mardin hep şunu söyler sanki bende her şey yaşandı, bütün çilelerle birlikte. 2015’te Kasımiye Medresesi’nde mevlidi şerifi Türkçe, Kürtçe, Arapça dinlediğimde kendimi Kabe’de gibi hissetmiştim. İllerin hepsi güzeldir. Gönülden gelen muhabbeti dillendirdiğinde bütün diler güzeldir, aynı diller terörü destekliyorsa kötüdür, insanlıktan uzaktır. Aslında bu birleştirici ruh ihtiyaç hissettiğimiz dil. Kimsenin kimseye dikte etmeden saygı içinde yaşamayı Mardin öğretti. Mardin’in birlikteliğine ihtiyaç duyuyoruz. Mardin’deki kokuyu hissedenden kötü söz çıkmaz. Türkiye’de nereye gitmeli diye tavsiye isteyenlere önce Mardin demiştim. Bütün şehirlerimiz güzel Mardin 17 bin yıllık geçmişi ile diğer şehirlere kapı açar. Mardin’i anlayan Amasya’yı, Kudüs’ü, Saraybosna’yı anlar. Bizim şehirlerimize toprağımız bilmeyenler bunu anlayamaz” diye konuştu.

“BİRLEŞTİRENLER VE PARÇALAYANLAR VAR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yüzyıllardır birleştiren ve parçalayanların olduğunu söyledi. Tarih boyunca birleştiren ve parçalayan ruhların olduğunu belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, çatışmalar ve gerilimlerin yaşandığı ardından birleştirici ruhların bu sorunları çözdüğünü söyledi. Davutoğlu, “Orduda Kürtler Türkler Ermeniler vardı. Sonra haçlılar geldiler dağıtmak için. Selahaddin-i Eyyübi ruhu öne geçti. Şimdi size şunu sormak isterim Alparslan’ın ordusunda Kürt olmak ile Selahattin-i Eyyübi’nin ordusunda Türk olmak arasında bir fark var mı? Ben Türkmen aşireti çocuğuyum. Sol tarafımda Kürt çocuğu oturur Mehmet Şimşek, sağ tarafımda Numan kurtulmuş Karadeniz çocuğu. Rumeli çocuğu Mehmet Müezzinoğlu en uçta. Hamdolsun ki Anadolu, Balkan çocukları birleşti. İşte Türkiye bu. Kim bizi ayıracaksa bilsin ki her birimiz Alparslan, Selahattin-i Eyyübi’yiz. Söğütten Bursa’ya Edirne’ye, İstanbul’a, Üskübe büyüyen devlet, İslam bütünlüğünü sağlayan devlete dönüştü. Bugün yaktıkları, yıktıkları Fatihpaşa Camiyi, Mardin’i güzel kılan İdrisi Bitlisi ile Fatihpaşa beraberdi. Bugün Fatihpaşa Camii’ne saldıranlar buna saldırdılar. Parçalayamadılar, bölemediler. 400 yıl biz her tehdide karşı aynı birleştirici güçle beraberdik. O günden bugüne Mardin, Diyarbakır, İstanbul’un birleştirici ruhu sömürgecilere karşı ayakta durdu” şeklinde konuştu.

“100 YIL GEÇTİ YİNE BU RUH İLE AYRIŞTIRICI GÜÇ SAVAŞIYOR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu sene kutsal emanetin 100. yıl dönümü olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Bu savaşta Ortadoğu’nun tüm halkları sömürgecilere karşı son büyük zaferi kazandı. Orada hep birlikte savaştılar. Ortadoğu’nun son savaşında sömürgeciler yenilgiye uğradı. En zor zamanlarımızda omuz omuza verirsek hiçbir güç bizi yıkamaz. 100 yıl geçti yine bu ruh ile ayrıştırıcı güç savaşıyor. Yaptıkları antlaşma ile Osmanlı devletini nasıl parçalarız diye planladılar ve her şeyi birbirinden ayırdılar. Hala izlerini taşıdığımız anlaşma, bunun arkasında Anadolu’yu, Mezopatamya’dan kopartmak vardı. Haçlılar neyse Moğollar öyle, Moğollar neyse bugünkü sömürücüler aynıdır. Şimdi istediğimizi elde ettik dediklerinde 1920 ruhu ortaya çıktı. O mecliste Türk, Kürt, Alevi herkes vardı. İstiklal orduları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin önünü açtı. Birleştirici ruh Müslümanları birleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir ulus devleti değildir. Türkiye Cumhuriyeti birleştirici ruhunun yanında Afrika, Orta Asya Müslümanlarının yaptığı dualarla yükseldi. Bu birleştirici ruh yükselirken parçalayıcı ruh tekrar ortaya çıktı. İslam değerlerinin bütün değerlerine karşı tek parti ideolleri bunlara savaş açtı. Dersimde 27 Mayıs, 12 Mart’ı bunlar yaşattılar. Parçalayıcı anlayış arasında birleştirici güce ihtiyaç vardı. Biz birleştirici güç için bütün hayatımızı feda ettik. Türkiye’de tek parti anlayışı, baskıcı ideolojiyi baas rejiminde gördük. Sonra bu tek tipçiliğe karşı çıktığını iddia eden PKK ve arkasındaki zihniyet çıktı. 12 Eylül nasıl hareket etmişse PKK da aynı tektipçi bölücü bir anlayışla hareket etti. Yeni bir birleştirici ruha ihtiyaç vardı. Ak Parti ortaya çıktığında 1071’in birleştirici ruhu ile 12 Eylül’ün tektipçiliği diğer taraftan da bunun ürünü olanlarla mücadele ettik” dedi.

“GÖNÜLDEN GÖNÜLE KONUŞANLARA TERCÜMANA GEREK YOKTUR”
Bütün dilleri önemsediklerini ve gerekli desteği sağladıklarını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, gönülden gönüle konuşanlara tercümana gerek olmadığını söyledi. Davutoğlu, “Son kalemizi korumanın tek ruhu fitneye karşı bir arada tutmak demokrasi ile vatandaşlara hizmet etmektir. OHAL’e karşı çıktık ve kaldırdık. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ni kaldırdık. Terörden zarar görenlere yardım ettik. Kimse Kürtçe bir kanal olacağını düşünmemişti Artuklu’da Kürtçe enstitüleri kurduk. Güzel Türkçe ile Fakiye Teyan, Ahmedi Hani Kütçesi arasında fark yoktu. Biz dilleri aziz kılmaya geldik. Gönülden gönüle konuşanlara tercümana gerek yoktur. Biz gönülden gönüle konuşuyoruz. Birleştirmek için her şeyi yaptık. Hizmet olarak getirdik. Hangi ölçüyü alırsanız alın, Konya’ya Rize’ye hizmet etmek ile Mardin’e hizmet etmek arasında fark yok. Özerk yer yok ortak kader var. Aziz Sancar Mardin’in büyük ilminin bugünkü takipçisi. İnşallah nice Aziz insanlar çıkacak Mardin’den. Bu toprağın aziz vatandaşı halktır. Bu ülke parçalanırsa, bilinsin ki kimsenin yapamadıklarını bize yapmış olurlar, bizi parçalayamazlar. Türkiye’nin bütününü birleştirmeye çalıştık. Yasakları kaldırdık. Biz tektipçi anlayışa karşı kimseyle pazarlık yapmadan demokratik adımlar attık. Irak’ta, Kürtçe konuştuğumda ağlayanları hatırlıyorum. Türkmen çocuğuna Kürtçe çok güzel yakışır. Bizim aramıza girmesinler, biz herkesle yürekten konuşuruz. Bunları istismar eden terör örgütü, en azından insafa gelir çeki düzen verir, bunun içinde çok çaba sarf ettik. Demokratik açılım çözüm süreci bağlamında silahlar insin gönüller birleşsin eller tetiğe gitmesin çocuklar dağa çıkmasın hep bunun için mücadele ettik. Biz ortak tarihin çocuklarıyız, geleceğimiz geçmişimiz gibi birdir. Şu denmişti artık silahlar terk edilecek. Birkaç ay içinde silahlı unsurlar Türkiye’yi tek edecekti ne oldu. Birileri şunu fark etti, birleştirici ruh her yere egemen olursa bunları durduramayız dediler harekete geçtiler. 2013 Mayıs ayında gezi propagandası yaptılar. Birileri bunların kulağına fısıldadı, boş hayallerin peşinde sürüklendiler. Ne söz vermişsek hepsini yaptık. Cumhurbaşkanı görevi devrederken bir çözüm süreci, iki paralelle mücadele sözüyle bu görevi devraldım.17-25 kumpası ile bu birlikteliği yıkmaya çalıştılar. Arkasından nice kumpaslar gördük. 1 Ekim’de kanuni mekanizmayı çıkardık. Bize söz verdiler ama 6 Ekim’de bütün şehirlerimizi tarumar eden olaylar yaşandı. O zaman fark edildi ki niyet farklı. Son şans verdik, 7 Haziran seçimlerinin ardından silahlanma ayaklanma çağrıları yaptılar. 7 Haziran’dan sonra 15 Temmuz’da ben HDP’yi ziyaret ettiğimde konuştuğum anda Kandil’den silahlanma ve ayaklanma çağrısı geldi. Biz çözüm sürecine bağlıydık ama milletin birliği ve birliği daha önceliklidir. Bizimle konuşmak isteyenle konuşuruz. Mecliste özgür ortamda tartışırız. Son kalemizi yıkmak isteyenlere konuşacağımız tek dil milletin birliği ve beraberliği dilidir. 23 Temmuz’dan bu yana terörle mücadele konusunda ciddi bir durumdayız. Arkadaşlar, bütün vatandaşlarımıza, Ortadoğu’daki herkese seslenmek istiyorum. 2016 birliğin başlangıcı olsun. Kararlı bir şekilde mücadeleye başladık. Biz o karara direktif verirken, Allah şahittir ki zihnimde bu ülkenin birleştirici ruhunu ortaya çıkarmak vardı. Kim vatandaşın malına, canına ihanet ederse onunla mücadele edeceksiniz dedik. Bu mücadele bugün başarılı bir şekilde yürüyor. Şehitlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Çınar’da Türk ve Kürt kadınlarını ziyaret ettim. Bir annenin yanık çocuğunun yanağını öptüğü zaman neleri düşünür. Bu bizim için mücadelenin bir parçası. Biz hiçbir zaman vatandaşlarımızı Türk mü, Kürt mü, Arap mı diye düşünmedik. Bu anlamda kırsalda umduklarını bulamayanlar şehirlerimizi mayınlarla yıkmaya çalıştılar. Burada halkımızın yanında oluğu için yılmadık. Vatandaşlarımız terör örgütünün çağrısına uymadı. Hepsine tek tek teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

TERÖRLE MÜCADELE EYLEM PLANINI AÇIKLADI
Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasının son bölümünde terörle mücadele eylem planını 10 madde halinde açıkladı. Davutoğlu, terörle mücadele eylem planını şu maddelerle açıkladı:
“Birincisi psikolojik unsur. Devlet ve millet arasındaki engeller kalkacak. Devlet olmak şefkat ile kudreti birleştirmektir. Karar alırken tereddüt etmeyeceksiniz dedim valilere. Meşru güç kullanan halktan güç alandır. Milletten hesap soranlara hesap soracağız. İkincisi kamu düzenini inşa edeceğiz. Kim olursa olsun ister DEAŞ ister PKK ister DHKP-C kim olursa olsun durdurulacak ve engellenecektir. Suriye’den ilk kaçan PYD’den kaçan KDP’li Kürtlerdi. Eşit vatandaşlık. Halka şefkat edilecek. 90’lı yıllara geri dönülmesine izin vermeyiz. Stanilist anlayışla halkı kendine köle etmeye çalışmasına izin vermeyiz. Üçüncüsü kapsamlı demokratik reform süreci. Seçimden sonra tüm siyasi parti başkanları ile görüştüm. HDP’den cevap ne oldu, gelir kaçak çayını içer gider, dediler. Kendi ülkemde istismar edilmeme izin verir miyim. Halk karşısında hiç olacak zalim karşısında güçlü şekilde davranırız. Gün bugündür çukur kazacağınıza anayasa komisyonuna gelin ne istiyorsanız söyleyin. 12 Eylül Anayasası, terör örgütü de emellerine ulaşamayacak. Barikatları çukurların arkasındaki çocukların beynini yıkayarak bir şey elde edemezsiniz. Dördüncüsü terörle mücadele çerçevesinde sosyal seferberlik ilan ediyoruz. Bütün yaralar sarılacak, Allah’ın izni ile göç etmek zorunda kalan vatandaşlarımızın gözyaşlarını siler yardım ederiz. Sur’dan, Cizre’den çıkan vatandaşlarımızı bu zalimlerin eline bırakmayız. Onlar huzur içinde uyumadıkça bize Ankara’da huzurlu uyumak haramdır. Yakıp yıkılan okullarımızı imar edeceğiz. Bugün Cizre’de yaralılar olduğu iddia edilen mekana evlerden herhangi bir hasta çıkarılıp bize teslim edilmedi. Cizre’de hastaneye 20’den fazla roket atıldı. Biz mücadeleyi terörle yapıyoruz vatandaşları aç bırakmayız. Terörden etkilenen öğrencilere barınma imkanı sunacağız. Sağlık hizmetinde eksik olan. Beşincisi 13 yıl içinde kalkındırdığımız bölge ekonomisini daha da kalkındıracağız. Bütün vatandaşlarımızın zararlarını telafi edeceğiz. Bunlar yangın çıkardılar bizler yangın yerinde gülistan kuracağız. Doğu ve güneydoğuda prim borçları ertelenecek. Halkbank kredileri ertelenecek çiftçi esnafa faizsiz kredi sağlanacak. İstihdam artışını arttıracak şeklinde hamle yapıyoruz. 200 milyar yatırım yaptık bölgeye. Barajlar, havalimanları yaptık, onlar ne yaptılar Yüksekova Selahaddin-i Eyyübi havalimanına saldırdılar. Silvan barajını engellemek için sabotaj yaptılar. Bu yatırımların hepsi tamamlanacak. 26.5 milyar lira 20016 2018 arasında yatırım yapılacaktır bölgeye. Altıncısı mekanı yeniden ihya edeceğiz. Bunu kentsel dönüşüm olarak konuşuyorlar ben böyle demeyeceğim. Diyarbakır, Mardin, Sivas, Kırşehir’de tarihi dokuyu koruyan şehir ihyası içinde olacağız. Sur’u tarihi özellikleri ile öylesine inşa edeceğiz ki bütün insanlık buradan ilham alacak. Mayınlarla bozulan kanallar rehabilite edilecek. Yedincisi etkin bir iletişim stratejisi gerçekleştireceğiz. Her yerde iletişim birimi oluşturulacak. Sekizincisi, yeni yasal idari düzenlemeler yapılacak. Büyükşehir yasası ihmal edildi. Yerel yönetimler yetkileri genişletilecek istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yatırım yapmaktansa terör unsurların istihdam edilmesine izin verilmeyecek. Kim olursa olsun kamu hizmetinde izin verilmeyecek. Silahlı unsurlara yönelik her türlü önlem alacağız. Türkiye’yi silahtan arındıracağız. Dokuzuncusu milli birlik kardeşlik adımı atılacak yeniden. Milletin kendisidir. İstişare meclisi kurulması için talimat verdim. Herkesi muhatap alacağız elinde silah olanı almayacağız. Zulmedenleri muhatap almayacağız. Önce silahları bırakacaklar. Ondan sonra görüşme olacak. Onuncusu bütün Ortadoğu’da kapsamlı bir birleştirici ruh anlayışını başlatıyoruz. Buradan ırak’a, Erbil’deki Kürtlere, Musul’daki Araba, herkese sesleniyorum, hep berber olacağız inşallah. Hiçbirini ayırmadan kardeş bildik bileceğiz. Şimdi yeni bir dönem başlatıyoruz kardeşliği tesis edeceğiz. Ey Anadoluyu birleştiren Alparslan’ın ordusundaki torunlar, Selahattin-i Eyyübi askerleri, torunları Osmanlı’nın evlatları 1921 meclisi üyelerinin çocukları, Diyarbakır anneleri, şehit anneleri omuz omuza verin ve birleşin. Birleştirici Mardin ruhunun ışığıyla birlikte çalışalım. Biz son nefesimize kadar bunun yanında olacağız. Kim son kale olan bu ülkeyi sahipsiz bırakacağız, olacaksa karşısında olacağız”.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER