Gündem

'Terör denen baş belası neredeyse, orada yok edilecek'

Başbakan Yıldırım, "Terör örgütleri kuruldukları günden bu yana, bu yıl, bu günlerde en ağır yenilgilerle tarumar oluyorlar. Terör denen baş belası neredeyse, orada yok edilecek." dedi. - Anadolu Ajansı

'Terör denen baş belası neredeyse, orada yok edilecek'
17-06-2017 05:02

DİYARBAKIR

Başbakan Binali Yıldırım, terör örgütlerinin, kuruldukları günden bu yana en ağır yenilgilerle tarumar olduklarını belirterek, "Bu, bir başlangıç, bu ve gelecekteki dönem, teröre karşı müdafaanın değil, doğrudan taarruzun devam edeceği ve her bir terör unsurunun yok edilinceye kadar amansız bir şekilde mücadelenin süreceği bir dönem olacak. Terör denen baş belası neredeyse, orada yok edilecek." dedi.

Yıldırım, Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığını ziyaret ederek, şehit aileleri, gazi yakınları ve askerlerle iftarda bir araya geldi.

Peygamberlerden sonra en yüksek mertebeye ulaşarak, şehit olan kahramanları rahmetle yad eden Yıldırım, "Şehitlerimizden geri durmayarak, yiğitlikleriyle bu milletin göğsünü kabartan yürekli gazilerimizi kucaklıyor, onlara hayırlı, güzel ömürler diliyorum." diye konuştu.

Bu mübarek ramazan gününü 8. Ana Jet Üs Komutanlığında ve 7. Kolordu Komutanlığı mensupları ile şehit yakınları, gaziler ve askerlerle geçirdiğini anlatan Yıldırım, "Bu bereket sofrası Mezopotamya ve Anadolu'nun binlerce yıllık kardeşliğinin simgesidir. Diyarbakır bu kardeşliğin baş şehridir. Malum olduğu üzere son 40 yıldır bu kardeşlik topraklarını kirli hesaplarla kan, kaos, kavganın içine çekmeye çalışanlar var. Bunlara dün de izin vermedik, bugün de asla izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Diyarbakır'ın yalnızca çevresindeki illerden ve coğrafi yapılardan oluşmadığını kaydeden Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyarbakır'ın bir yanı Edirne'dir, bir yanı Adana, bir yanında Toroslar, bir yanında Ilgaz. Bir yanı Meriç, bir yanı Sakarya'dır. Diyarbakır, Türkiye'nin binlerce yıl önce burada yaşayan insanların mührünü vurduğu birliğin, kardeşliğin şehridir. Burada görev yapan tüm subaylar, astsubaylar, er, erbaş bu tarihi misyona uygun şekilde çalışmakta ve memlekette huzur ve güven sağlamaktadır. Allah hepinizden razı olsun. Sizler burada Anafartalar'da, Sakarya'da, Çanakkale'de, Büyük Taarruz'da omuz omuza savaşan Türk-Kürt kardeşliğini korumak için bulunuyorsunuz. Sizler bu tarihi paydaşlığı yok etmek isteyenlere karşı muazzam bir mücadele veriyorsunuz. Memleketin, bölgenin önüne çukurlar kazanların, birlik, beraberlik duygularının önüne barikat kuranların karanlık emellerinin gerçekleşmesine asla izin vermiyorsunuz. Bu millet size güveniyor, şehitlerimiz size selamlıyor, ben de milletim adına sizleri tebrik ediyorum."

"Bu hainler, bu engerekler..."

Diyarbakırlı Şair Ahmet Arif'in "Adiloş Bebe'nin Ninnisi" adlı şiirinin bir bölümünü okuyan Yıldırım, "Aziz milletimizin aşı da ekmeği de bağımsızlığı da egemenliğidir. Bu hainler, bu engerekler 15 Temmuz gecesi geleceğimize göz koyanlar da bunlardır. Üstlerine geçirdikleri asker elbisesiyle bir işgal girişiminde bulundular. Milletin çelik iradesi ve üzerindeki üniformayı şerefle taşıyan siz Mehmetçikler, değerli askerlerimiz dik duruşunuzla bunlara geçit vermediniz. Tarihe bu necip milletin bir zaferini daha not ettiniz. Bu olay bize bir kez daha gösterdi ki biz önce çok güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Milleti güçlü olanın devleti de güçlü olur, ordusu da güçlüdür. Bu güç ise toplumun bütün renklerinin, bütün seslerinin birbiriyle kaynaşmasıyla meydana gelir. Hoşgörü, sevgi, adalet ve saygı iklimi bu kardeşliğin filizlendiği yer olacak. Biz bu inançla bu atmosferi tesis etmeye, bu alanda bölge halkıyla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

"Mutlaka bu belayı defedeceğiz"

21. yüzyılın ilk çeyreğinde romantik siyasi düşler kuranların, gerçekçi düşünen küresel güçlerin elinde birer terör maşasına dönüştürüldüğünü vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bölücü terör örgütü PKK ve onun türevleri, bu konunun en bariz örneğidir. Bu hain terör örgütü Türkiye'de kanlı bir oyun sergilemeye çalışıyor, çocukları ailelerinden, gençleri hayattan koparıyor. Yaptıkları, yapmaya çalıştıkları asimetrik terör saldırısıyla 81 milyon vatandaşımızın huzurunu kardeşliğini hedef alıyorlar. Hükümet olarak, biz adı ne olursa olsun ister DEAŞ ister YPG, PKK, DHKP-C, FETÖ topraklarımız içinde hepsine en sert karşılığı verdik, vermeye devam edeceğiz. Terör örgütleri kuruldukları günden bu yana, bu yıl, bu günlerde en ağır yenilgilerle tarumar oluyorlar. Bu, bir başlangıç, bu ve gelecekteki dönem, teröre karşı müdafaanın değil doğrudan taarruzun devam edeceği ve her bir terör unsurunun yok edilinceye kadar amansız bir şekilde mücadelenin süreceği bir dönem olacak. Terör denen baş belası neredeyse, orada yok edilecek."

"İster Kandil'de olsun ister güneyde ister kuzeyde olsun, ister büyük şehirlerimizde isterse dünyanın bir başka bölgesinde olsun. Terör neredeyse güçlü milletten alınan iradeyle güçlü devlet ve güçlü güvenlik yapımızla bu topraklardan mutlaka bu belayı defedeceğiz." diyen Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir şehit annesinin yüreğindeki yangının, bir gazi yakınının gözyaşının hesabını mutlaka soracağız. Terör örgütüne destek olmak için 6-7 Ekim'de kaos çağrısı yapanlar, bugün hukuk, adalet karşısında hesabını veriyor. Bunların gözü o kadar dönmüştü ki o gün 16 yaşındaki gencecik lise öğrencisi Yasin Börü'yü katlettiler. Yasin Börü o sıralarda ne yapıyordu, yoksul insanlara kurban eti dağıtıyor, bu toprakların yüzlerce yıllık dayanışma ve paylaşma geleneğine hizmet ediyordu. O gün evlatlarımızın canına kıyan hainler, bu dayanışma ve yardımlaşma ruhunu hedef aldılar ancak başaramadılar, asla başaramayacaklar."

Muhabir: Sinan Uslu

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER