Dünyanın en değerli şirket ve markaları son yıllarda petrol şirketlerinden teknolojiye kaymaya başlarken, teknoloji şirketlerine sahip ülkelerin ekonomilerini büyütüp halkına daha fazla refah sağlaması da dikkati çekti.
10 yıl önce piyasa değeri açısından dünyanın en değerli 10 şirketi listesinde Çin'in dev petrol şirketi PetroChina ilk sırada yer alırken yaklaşık 150 yıllık Amerikan çok uluslu petrol ve doğal gaz şirketi Exxon da ikinci sırada yer alıyordu.1892’de kurulan General Electric üçüncü, 1997’de kurulan China Mobile dördüncü ve Çinli banka ICBC beşinci, Rusya'nın en büyük ve dünyanın en fazla doğal gaz çıkaran şirketi Gazprom listede altıncı sırada yer bulurken, Microsoft yedinci, 110 yıllık Royal Dutch Shell sekizinci, Çin merkezli Sinopec dokuzuncu ve 130 yıldan fazla faaliyet gösteren ABD merkezli telekomünikasyon şirketi AT&T onuncu sırada yer alıyordu.
Son 10 yılda genç teknoloji şirketleri,asırlık enerji şirketlerinin tahtını sallarken, 2018’de dünyanın en değerli 10 şirketi listesinde hiçbir enerji şirketi yer bulamadı. Geçen yıl en değerli 10 şirketin yedisi teknoloji şirketlerinden oluştu.
Ağustos 2018’de 42 yıllık şirket Apple'nin tek hisse fiyatı 205,05 dolara çıkınca Apple, PetroChina'dan sonra dünyanın ikinci trilyon dolarlık şirketi oldu ve dünyanın en değerli 10 şirketi listesinde ilk sırada yer aldı.
Diğer ABD merkezli şirketleri hisse fiyatlarının yükselmesiyle değerlerini artırarak listenin ilk sıralarında yer buldu. 20 yıllık şirket Google ikinci, 43 yıllık Microsoft üçüncü, 24 yıldır internet üzerinden dünya çapında satış yapan Amazon dördüncü ve 15 yaşında olan Facebook beşinci sırada yer aldı.
Çin Shenzen merkezli anlık mesajlaşma, oyun ve online ödeme sistemleri alanlarında faaliyet gösteren ve 1998’de kurulan Tencent 500 milyar dolardan fazla piyasa değeriyle ABD teknoloji şirketlerinin arkasından 6. sıradan girdi. Milyarder yatırımcı Warren Buffett'in şirketi Berkshire Hathaway yedinci olurken, ABD’li Amazon'un Çinli rakibi 19 yıllık Alibaba da ilk 10 içerisinde kendine sekizinci sırada yer buldu. 1886’da kurulan ABD'de merkezli kozmetik ve hijyenik ürünler üreten çok uluslu şirketi Johnson & Johnson dokuzuncu ve uluslararası bankacılık ve finansal hizmetler alanında faaliyet gösteren JPMorgan onuncu sıraya yerleşti.
Çinli şirketler ABD’ye rakip oluyorPetrol fiyatlarının aşağı yönlü seyri nedeniyle piyasa değerleri düşen enerji devleriyle arayı açan dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri ve internet üzerinden satış yapan şirketler kuruldukları ülkelerde oluşturdukları ekosistemle ülke ekonomilerinin hızla gelişmesine katkı sunmalarıyla da dikkati çekiyor.
Çinli şirketlerin ABD’ye rakip olarak hem değer hem de marka olarak yükselişi devam ederken, insanlık yeni teknolojilerin şirketlere ve devletlere çok hızlı büyüme tanımasına şahitlik ediyor.
ABD teknolojiye hakim olarak küresel düzenin belirleyici gücü olmasını sürdürürken, 5G iletişim teknolojisinden finans teknolojisine kadar çeşitli teknoloji şirketleriyle Çin’in yükselmesi de bilinen bir gerçek. Çin’in teknolojide yakaladığı bu ivme ile 2030’a gelmeden ABD ekonomisini geçeceği öngörülüyor.
ABD merkezli Apple, Microsoft, Amazon, Alphabet, Facebook,Netflix, Paypal, Cisco ve Salesforce gibi teknoloji şirketleri marka ve piyasa değerlerini yükseltirken, Çin merkezli Ant Financial, Didi, Baidu, Oppo, Vivo, Xiaomi, Huawei, Tencent ve Alibaba’nın söz konusu ABD şirketlerine rakip olarak kendilerini konumlandırması da önemli bir gösterge. Avrupa'da ise Alman SAP hariç teknoloji konusunda çok fazla öne çıkan şirket olmaması Avrupa kamuoyunda tartışılırken, AB’de ABD ve Çin üstünlüğünü kırmak için bir dizi çalışmalar gündemde.
En değerli 10 markanın 6’sı ABD’ninUluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan "Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2019" araştırma sonuçlarına göre geçen yıl 151 milyar dolarlık marka değeriyle ilk sırada yer alan Amazon, bu yıl değerini yüzde 25 artırarak 188 milyar dolarla zirvedeki yerini korudu.
Dünya devleri arasında Apple 154 milyar dolarla ikinci, Google 143 milyar dolarla üçüncü, Microsoft da 120 milyar dolarla 4'üncü sırada yer aldı.
Söz konusu listede 91 milyar dolarla Güney Koreli Samsung 5'inci, 87 milyar dolarla ABD'li telekom şirketi AT&T 6'ncı, 83 milyar dolarla Facebook 7'nci, 80 milyar dolarla Çinli banka ICBC 8'inci, 71 milyar dolarla ABD'li Verizon 9'uncu, 70 milyar dolarla China Construction Bank 10'uncu sırada yer buldu.
“Çinli markaların değeri ilk kez 1 trilyon doları aştı”Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, AA muhabirine, Maslow’un ihtiyaçlar piramidi gibi, temel ihtiyaçlardan ileri düzey ihtiyaçlara geçişin bazı endüstrilerin cazibelerini yitirmelerine bazı yenilikçi endüstrilerin ise oyuna katılmasına neden olduğunu söyledi.
.Petrol- gaz gibi henüz vazgeçilemeyen endüstriler hala büyük hasılat rakamlarına erişse bile bu endüstrilere dahil şirketlerin marka güçleri, yani hasılat içerisinde markalarının payı vasat kaldığını vurgulayan İlgüner, “Özetle markalarının tüketici nezdinde göreceli ağırlığı yenilikçi şirketlere göre daha düşüktür ancak, teknoloji geliştirmiş yaratıcı-yenilikçi şirketler insanların keşfedilmemiş ihtiyaçlarını gidermekte, böylece hem yüksek hasılat oranlarına hem de güçlü markalara sahip olmaktadır. Bu nedenle markaları çok değerli hale gelmiştir.” dedi.
İlgüner, ABD ile Çin arasında rekabetin en önemli kısmının teknoloji alanında olduğuna işaret ederek, “Ticaret savaşlarının temel nedeni budur. Huawei konusunda izlenen gelişmeler bunun somut örneğidir. ABD, 500 markanın oluşturduğu marka değeri listesinin değer olarak yüzde 45’ne sahip olurken Çin yüzde 19’una sahip. Çinli markaların değeri ilk kez 1 trilyon doları aşmıştır. En değerli 500 listesine giren Çinli marka sayısı her yıl artarken değerleri de yüksek oranda artmaktadır. Huawei 2018 yılında listede 25. sırada yer alırken 2019’da 12. sıraya yükselmiş marka değerini 38 milyar dolardan 62 milyar dolara ulaşmıştır. iQiyi, WeChat, Tencent gibi markalar da bu gelişmeye iyi birer örnektir.” diye konuştu.
Türkiye’nin marka yarışında nasıl hareket etmesi gerektiğine de değinen İlgüner sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye teknolojik ürün ve marka yarışında yapılmışların benzerini yaparak mesafe kaydedemeyecektir. Onlarca benzeri olan cep telefonunun aynısı yapmak bizi teknoloji markaları katarının en son vagonundan başka bir yere oturtmaz. Birincisi bu yarışa geride başladığımızı bilerek çalışmalıyız. Dünyanın Türkiye’den bir teknoloji beklemediği bir gerçektir. Dünyayı şaşırtabilmemiz ve dikkati çekebilmemiz için 'giderilmemiş sorun – keşfedilmemiş ihtiyaç' konusuna önemle eğilmemiz gerekecektir. Bir örnek vermem gerekirse; Japonya ileri yaş grubunun yoğun olduğu bir ülke. İleri yaş insanların akıllı telefonların tüm fonksiyonlarından yeterince yararlanamadığı ve küçük ikonları görmekte zorluk çektiği gerçeğinden hareketle bu yaş grubuna özel bir akıllı telefon geliştirilmiş ve piyasaya çıktığı anda 2 milyon adet satılmış. Türkiye’nin bu ve benzeri yaratıcı-yenilikçi hamlelere ihtiyacı vardır.”
Kaynak: AA
dikGAZETE.com