Ekonomi

Tekfen, Sahraaltı Afrika ve Kanada'yı mercek altına aldı

- Tekfen Grup Şirketler Başkanı Birgili: - "Müteahhitlikteki faaliyet alanlarımız ile coğrafyamızı genişletme ve çeşitlendirmenin iyi bir risk yönetim tekniğini olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple çokça seslendirilen Sahraaltı Afrika ve Kanada Tekfen'in ilgisini çeken potansiyel pazarlar arasında" - "Önümüzdeki dönemde mevcut know-how'ımızla ilişkili yenilenebilir enerji ve tarımsal üretim alanlarına yatırım stratejik planımızın öncelikleri arasında" - "Holdingimizin en büyük faaliyet alanı müteahhitlik çerçevesinde işlerimizin çoğu yurt dışında. Bu nedenle çoğunlukla global koşulların etkisi altında ortaya çıkan fırsat ve zorluklar etkili oluyor. Özellikle en büyük pazarımız olan Orta Doğu'daki gelişmeler, Taahhüt Grubumuzu yakından ilgilendiriyor" - "Gübrede, büyük dalgalanmalar gösteren ham madde ve ürün fiyatları ile döviz kurlarındaki yükselişin maliyet üzerinde yarattığı baskı, yönetilmesi gereken en önemli risk faktörleri olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede stratejik iş birlikleri, ihracat pazarı arayışları ve hedging gibi finansal çözümler, temel risk yönetim araçlarımız arasında yer alıyor"

Tekfen, Sahraaltı Afrika ve Kanada'yı mercek altına aldı
22-01-2018 14:04

İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Tekfen Grup Şirketler Başkanı Osman Birgili, müteahhitlikte faaliyet alanları ile coğrafyalarını genişletme ve çeşitlendirmenin iyi bir risk yönetim tekniği olduğunu belirterek, "Bu sebeple çokça seslendirilen Sahraaltı Afrika ve Kanada, Tekfen'in ilgisini çeken potansiyel pazarlar arasında. Önümüzdeki dönemde mevcut know-how'ımızla ilişkili yenilenebilir enerji ve tarımsal üretim alanlarına yatırım da stratejik planımızın öncelikleri arasında bulunuyor." dedi.

AA muhabirine geçen yılı değerlendiren ve 2018 hedeflerini paylaşan Birgili, geçen yılın 9 aylık sonuçlarına bakıldığında Tekfen Holding'in hedefleri aşarak başarılı bir performans sergilediğini söyledi.

Birgili, şirket hisselerinin geçen yıl Borsa İstanbul'daki performansının da bu başarının devamı niteliğinde olduğuna işaret ederek, 2018'e ilişkin bütçe çalışmalarının henüz tamamlanmadığını, bu yıl da paydaşlarını memnun edecek bir performans ortaya koymayı amaçladıklarını kaydetti.

Tekfen Holding'in yatırım ağırlıklı bir faaliyet yelpazesine sahip olmadığını, konsolide cirolarının neredeyse tamamının endüstriyel ve altyapı müteahhitliği ile tarımsal sanayi üretiminden geldiğini anlatan Birgili, şunları ifade etti:

"Geçtiğimiz birkaç yılda, tarımsal sanayi alanında grup şirketlerimizden Toros Tarım'ın Samsun Üretim Tesisi'nde yaklaşık 350 milyon dolarlık kayda değer bir yatırım gerçekleştirdik. Grubun mevcut tesis ve projeleri için devamlılık, bakım/onarım, makine ekipman yatırım tutarı 50 milyon dolar mertebesindedir. Önümüzdeki dönemde faaliyet alanımızı çeşitlendirmek ve genişletmek amacıyla , mevcut know-how'ımızla ilişkili yenilenebilir enerji ve tarımsal üretim alanlarına yatırım stratejik planımızın öncelikleri arasında. Nitekim bunun ilk örneği, 2018'in ilk günlerinde gerçekleştirdiğimiz Türkiye'nin en büyük ve kaliteli meyve üreticilerinden Alanar Meyve ile kardeş şirketi Alara Fidan'ın yüzde 90'ının 50 milyon lira bedelle satın alınmasıdır."

Birgili, Tekfen Ventures şirketinin inovatif yatırımları kapsamında gelecek yıllar için 50 milyon dolara varan bir bütçe ayırdıklarını aktararak, geçen yıl bu alanda yaptıkları ilk 3 yatırımı 5 milyon dolarlık bedelle gerçekleştirdiklerini anımsattı.


- "Orta Doğu'daki gelişmeler, Taahhüt Grubumuzu yakından ilgilendiriyor"


Osman Birgili, Tekfen Holding'in en büyük faaliyet alanı müteahhitlik çerçevesinde, işlerinin çoğunun yurt dışında olduğunu belirterek, "Bu nedenle, çoğunlukla global koşulların etkisi altında ortaya çıkan fırsat ve zorluklar etkili oluyor. Özellikle en büyük pazarımız olan Orta Doğu'daki gelişmeler, Taahhüt Grubumuzu yakından ilgilendiriyor." dedi.

İkinci büyük faaliyet alanları kimyevi gübre alanında ise Toros Tarım'ın 2017'de iki büyük zorluk yaşadığından bahseden Birgili, "Bunlardan ilki; 2016'da milli güvenlik kaygısıyla patlayıcı özelliğe sahip amonyum nitratlı gübrenin satışında ilişkin önce yasak, sonrasında satış kısıtlamasının 2017 ciro ve karlılığımıza olan olumsuz tesiri. İkincisi; döviz kurlarındaki yükselişle çoğu ithal edilen ham maddemizde maliyet artışıdır. Diğer yandan, bu ortamda yerel pazara alternatif olarak ihracat yoluyla yurt dışı pazarlara açılma stratejimiz sayesinde, iç pazardaki kayıplar bertaraf edilmiş aynı zamanda döviz geliri de sağlanmıştır." diye konuştu.

Birgili, en büyük işlerinin uluslararası sanayi ve altyapı müteahhitliği olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:

"İşlerimizin büyük kısmı yurt dışında, ağırlıklı olarak da petrol ve gaz kaynaklarına sahip Orta Doğu, Hazar bölgelerinde konumlanmış vaziyette. Son dönemlerde özellikle Körfez Bölgesi'nde yaşanan politik gerginlikleri yakından izliyor ve gerekli tedbirleri alma yönünde hızlı hareket ediyoruz. Öte yandan, küresel ölçekte yükselen bir milliyetçilik ve korumacılık eğilimi gözlemliyoruz. İngiltere'nin AB'den çıkması ile ABD Başkanı Donald Trump'ın korumacı söylemlerle yakaladığı seçim başarısını da bu çerçevede görüyoruz. Bu nedenle müteahhitlikteki faaliyet alanlarımızı ve coğrafyamızı genişletmenin ve çeşitlendirmenin iyi bir risk yönetim tekniğini olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple çokça seslendirilen Sahraaltı Afrika ve Kanada Tekfen'in de ilgisini çeken potansiyel pazarlar arasında."

Gübrede büyük dalgalanma gösteren ham madde ve ürün fiyatları ile döviz kurlarındaki yükselişin maliyet üzerinde yarattığı baskının, yönetilmesi gereken en önemli risk faktörleri olarak öne çıktığını belirten Birgili, bu çerçevede stratejik iş birlikleri, ihracat pazarı arayışları ve hedging gibi finansal çözümlerin, temel risk yönetimi araçları arasında yer aldığını kaydetti.


- "Büyüme kayda değer bir şekilde devam edecek"


Birgili, Türkiye ekonomisinin geçen yıl güçlü bir büyüme performansı sergilediğini belirterek, büyümenin hem harcamalar hem de üretim yönünden incelendiğinde genele yayıldığına işaret etti.

Bu yıl da büyümenin, hızı bir miktar yavaşlasa bile kayda değer bir şekilde devam edeceğini öngördüklerini aktaran Birgili, "Hükümetimizin ekonomik büyümeye hız vermek yönünde attığı adımları çok olumlu buluyoruz. Örneğin teşvik programları ve son dönemde kredi garanti fonu uygulamasının önemli adımlar olduğunu düşünüyoruz. Mali piyasa parametrelerinde özellikle döviz kurlarında istikrarın sağlanmasının da çok önemli olduğu kanaatindeyiz." değerlendirmelerini yaptı.

Tekfen Grup Şirketler Başkanı Osman Birgili, özellikle tarımsal sanayi faaliyetlerinde döviz kurlarındaki artışın önemli bir maliyet baskısı yarattığını vurgulayarak, "Bunu yönetebilmek amacıyla çeşitli finansal türev araçlarından faydalanıyoruz ancak bunların da kendine has maliyetleri oluyor. Bu nedenle, hükümetin uygulayacağı maliye ve para/kur programları yoluyla döviz kurlarında istikrarın sağlanmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER